Malatya Yaşam

Arslantepe'de bulunan 5 bin 621 yıllık mühür baskılarının izi sürülüyor

Malatya'da, UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınan Arslantepe Höyüğü'ndeki kazılarda bulunan 250 mühür baskısının analizi yapılarak bürokrasinin izlerine ulaşılmaya çalışılıyor - Höyükte 30 yıl kazı başkanlığı yaptıktan sonra emekli olan Prof. Dr. Marcella Frangipane:
- "Birkaç yıl önce bir mabet bulduk. O tapınak, saraydan daha eski, milattan önce 3 bin 600 yıllarına tarihleniyor. Tapınak içinde 200-250 mühür baskısı bulduk. Bu yıl, bu mühür baskıları üzerinde çalışıyoruz" - Arslantepe Höyüğü Kazı Başkanı Doç. Dr. Francesca Balossi Restelli:
- "Her mühür bir insan demek, demek ki burada 250 aile vardı, insanlar vardı ve onlar saray ile bağlantılıydılar, sarayda çalıştılar, memurdular"

Malatya - YETER ERDİNE - Malatya'da yaklaşık 7 bin yıllık geçmişiyle UNESCO Dünya Kültür Miras Kalıcı Listesi'nde yer alan Arslantepe Höyüğü'ndeki kazılarda bulunan mühür baskılar, dönemin bürokratik yapısına ışık tutuyor.

Bu yıl UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınan Arslantepe Höyüğü'nde kazılar tüm hızıyla devam ederken, birkaç yıl önce alandaki 5 bin 621 yıllık tapınakta bulunan 250 mühür baskının analizleri gerçekleştiriliyor. Mühür baskılarla yaklaşık 7 bin yıllık geçmişe sahip höyükte bulunan bürokrasinin izlerine ulaşılacak.

Höyükte 30 yıl kazı başkanlığı yaptıktan sonra emekli olan Prof. Dr. Marcella Frangipane, AA muhabirine, höyükte dünyanın ilk sarayı olarak bilinen kerpiç sarayda yaptıkları kazılarda bugüne kadar toplamda 5 bin mühür baskısı bulduklarını belirterek, bunları rekonstrüksiyon yaparak okuduklarını ve "Arslantepe" adlı kitapta yayımladıklarını söyledi.

Bu yıl yeniden bir kitap çalışması için Malatya'ya geldiğini ve saraydan daha eski döneme tarihlenen bir tapınaktan birkaç yıl önce buldukları 250 mühür baskısını inceleyeceklerini aktaran Frangipane, "Birkaç yıl önce bir mabet bulduk. O tapınak, saraydan daha eski, milattan önce 3 bin 600 yıllarına tarihleniyor. Tapınak içinde 200-250 mühür baskısı bulduk. Bu yıl, bu mühür baskıları üzerinde çalışıyoruz. İnşallah güzel bir kitap olacak, bilim daha komple olacak. Şimdi biliyoruz, bürokrasi saraydan önce başlamış, saray zamanında daha sofistike, bu çok önemli." dedi.

Frangipane, şu ana kadarki kazılarda mühür bulamadıklarını sadece mühür baskısı bulduklarını dile getirerek, "Çok dikkatli bir iş yapıyoruz, mikroskopla her şeye bakıyoruz, şimdi rekonstrüksiyon yapabiliriz. Baskılardan anladığımız, taş, metal ve ahşap mühür var. Arkeolojide ahşap kalmıyor ama baskıdan biliyoruz." diye konuştu.

Yıllar geçtikçe sistem daha iyi olmuş

Kitabını yazıp bilimsel çalışmasını tamamladıkları 5 bin mühür baskısının detaylarına değinen Frangipane, şöyle devam etti:

"Aslan, yılan ve insan figürlü mühürler bulduk. Değişik desenler var. Biz bakıyoruz mühürle ne kapatmışlar, vazolar, torba, sepet, kapı... Kapı mühür baskısını tapınakta bulamadık, sarayda vardı. Demek ki kontrol vardı, depoların kontrolü yapılıyordu. Tapınakta ise sepet, torba ve vazolar için mühür baskısı vardı. Demek ki zamanla birkaç şey değişiyor. O da çok önemli. Bunun için Arslantepe çok önemli bir metot gösteriyor. Yıllar geçtikçe sistem daha iyi olmuş."

Her mühür, bir insan demek

Arslantepe Höyüğü Kazı Başkanı Doç. Dr. Francesca Balossi Restelli ise höyükteki sarayda buldukları 5 bin mühür baskısının arşiv için çok önemli olduğunu söyledi.

Saray içindeki 5 bin mühür baskısının kendilerine devlet yönetimini anlattığını dile getiren Restelli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu mühür baskılarını anlamak için çok ince ve çok yavaş bir iş lazım. Çünkü baskılardan mührün izini vereceğiz, bakacağız, böylece mührün stilini anlayabiliriz. Kazılarda mühür hiç bulamadık. Çünkü mühürler evler içinde ama biz saray bulduk, saray içinde mühür yok, baskıları var. Biz baskılara bakarken mühürleri anladık. Tapınakta 250 mühür baskısı bulduk. Her mühür, bir insan demek, demek ki burada 250 aile vardı, insanlar vardı ve onlar saray ile bağlantılıydılar, sarayda çalıştılar, memurdular."

Saraydaki mühür baskılarını çalışıp tamamladıklarını ve bununla ilgili bir kitabın çıktığını ifade eden Restelli, "Şu an daha eski mühür baskıları çalışıyoruz. Marcella hocam onları çalışıyor, mührü anlamak için izine bakıyor. Mührün stilini ve maddesini anlamak için izine bakıyoruz, bunu izinden anlayabiliriz, yani mühür odunla mı, taşla mı, yoksa metalle mi yapıldı?" diye konuştu.

Restelli, öte yandan höyükte yürüttükleri kazılarda da mühür baskılarının ve buna dayanarak ortaya çıkardıkları bürokrasinin izlerini sürmeye devam ettiklerini dile getirerek, "Bu yılki kazılarımızda milattan önce 3600-3700 yıllarına tarihlenen, geç kalkolitik döneme ait evler bulduk. Bu evlerden bu önemli sistem (bürokrasi) nasıl doğdu, anlayabileceğimizi umuyoruz." ifadelerini kullandı.

MALATYA - Arslantepe
Kaynak: ANADOLU AJANSI
Diyadinnet.com olarak, Malatya haberinin içeriğini herhangi bir şekilde değiştirmeden, abonesi olduğumuz Anadolu Ajansı ve İhlas Haber Ajansı (İHA)'dan aldığımız haliyle sizlere sunuyoruz. Malatya Haberleri kategorisindeki bu haberin doğruluğu ve güvenilirliği ile ilgili tüm hukuki sorumluluk ilgili haber ajanslarına aittir..
  • Diyadinnet.com olarak, sizlere en güncel ve doğru haberleri sunmayı ilke ediniyoruz. Bu kapsamda, Malatya'nın dört bir yanından Yaşam haberleri de dahil olmak üzere, Arslantepe Höyüğü, Malatya, UNESCO gibi önemli konularda haberleri takip ediyor ve sizlerle paylaşıyoruz.
  • Diyadinnet.com'u daha da geliştirmek için sizden gelen geri bildirimler bizim için çok önemlidir. Haberlerimizin içeriğiyle ilgili herhangi bir endişe, öneri veya sorunuz olursa lütfen bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.
  • Haberle ilgili yorumlarınızı ve düşüncelerinizi aşağıdaki yorum bölümünde paylaşabilirsiniz.
  • Bu haberi beğendiyseniz, lütfen sosyal medya hesaplarınızda paylaşarak sevdiklerinizin de haberdar olmasını sağlayabilirsiniz.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir