Güncel

İsrail'in insan hakları ihlalleri uluslararası aktörlerin politikalarıyla meşrulaştırılıyor

İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Hacı Mehmet Boyraz:
- "Bölgesel aktörlerin kendi aralarında mutabakata varamamaları, söylem ve eylem itibarıyla birlikte hareket edememeleri, İsrail'in hak ihlallerini artırarak devam ettirmesine neden oluyor" - "Bölgesel aktörler, Filistin meselesinin çözümü için birlikte hareket etseler çok rahatlıkla bu sorun çözüme kavuşturulur, barış sağlanabilir"

İSTANBUL - ENES TAHA ERSEN - İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Hacı Mehmet Boyraz, İsrail'in Filistinlilere yönelik insan hakları ihlallerine ilişkin, "Bölgede her aktör, kendi başına hareket ettiği için bir araya gelemiyor ve birlikte hareket edemiyor. Bu da İsrail'e fayda sağlıyor." dedi.

Dış politika alanında çalışmalar yapan Boyraz, AA muhabirine, editörlüğünü yaptığı Bölgesel Aktörlerin Filistin Politikaları kitabını ve Birleşmiş Milletlerin (BM) 1948'de kabul ettiği Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi çerçevesinde İsrail'in Filistinlilere yönelik hak ihlallerini değerlendirdi.

Kitabın yazımına 13 araştırmacı akademisyenle 3 editörün katkıda bulunduğunu belirten Boyraz, şöyle devam etti:

"Kitap, bölge ülkelerinin İsrail-Filistin politikasına yaklaşımları ve İsrail'in Filistinlilere yönelik 1948'de, BM üyelerince kabul edilen 30 maddelik Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi'ne karşı işlenen hak ihlallerini ele alıyor. İsrail kurulduğu günden bu yana dünyanın gözü önünde bildirgeyi hiçe sayarak Filistinlilere karşı suç işliyor. Bölgesel aktörlerin kendi aralarında mutabakata varamamaları, söylem ve eylem itibarıyla birlikte hareket edememeleri, İsrail'in hak ihlallerini artırarak devam ettirmesine neden oluyor."

Boyraz, Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi'nin İsrail tarafından pek çok alanda ihlal edildiğine ve işkenceyi yasaklayan 5. maddesinin yok sayıldığına dikkati çekerek, "Filistin Esirler Cemiyeti'nin 2019'da yayımladığı raporda, 1967'den itibaren İsrail hapishanelerinde kayda geçen 67'si tıbbi ihmal, 75'i gözaltında kasten öldürülme, 7'si hapishanede doğrudan ateş açma ve 73'ü işkence sonucu olmak üzere 222 Filistinli yaşamını yitirdi." ifadesini kullandı.

Filistinlilerin, İsrail yönetimi tarafından herhangi bir suçlama olmadan keyfi şekilde hapishanelerde tutulabildiğini aktaran Boyraz, şunları kaydetti:

"Mahkum Destek ve İnsan Hakları Derneğinin, 19 Eylül'deki verilerine göre İsrail hapishanelerinde 33 kadın, 165 çocuk, 1264 idari tutuklu bulunuyor. Bu tutuklulara ilişkin 'güvenlik' gerekçesiyle herhangi bir suçlama ya da sebep belirtilmiyor. Mahkumlara kendilerini savunmaları için gerekli hukuki imkan sağlanmıyor. İsrail, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin 9-10-11'inci 'Hiç kimsenin keyfi tutuklanamayacağı, suç isnat edilmeksizin cezaevine gönderilemeyeceği' yönündeki maddelerini açıkça ihlal ediyor."

İsrail'in Müslüman nüfusu azaltmak için uyguladığı yöntemlerden biri de mülkiyet haklarını gasbetmek

Boyraz, "Filistin topraklarının Yahudileştirilmesi politikası" kapsamında pek çok Müslüman'a ait yapının yıkılması ve yerlerine yenilerinin inşa edilmesinin Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi'ndeki hak ve özgürlükleri düzenleyen 12. maddeyi açıkça ihlal ettiğine işaret ederek, "BM'nin 10 Mayıs-6 Temmuz 2021'deki verilerine göre sadece 2 ayda yaklaşık 75 bin Filistinli yerinden edildi. Bu veriler 2 yıl öncesine ait ancak bu hukuksuzluk halen sürüyor." diye konuştu.

İsrail hükümeti ve yerel belediyelerin, Filistinlilerin konut sahibi olması konusunda da çeşitli zorluklar çıkardığını ifade eden Boyraz, şu değerlendirmede bulundu:

"İsrail'in Müslüman nüfusu azaltmak için uyguladığı yöntemlerden biri de mülkiyet haklarını gasbetmek. İsrail, Filistinlilere konut alım ve satımında da zorluk çıkarıyor. İsrail sınırları içindeki belediyeler kolay kolay Filistinlilere konut satılmasına izni vermiyor. İsrail mülkiyet haklarını düzenleyen bildirgenin 17. maddesini de tüm dünyanın gözü önünde ihlal ediyor."

ABD'nin İsrail'e verdiği sonsuz destek İsrail'in Filistinlilere uyguladığı ayrımcılık ve şiddeti meşrulaştırıyor

Boyraz, İsrail'in uygulamalarına karşılık ABD, BM veya Avrupa Birliği'nin yeteri kadar destek vermediğinin altını çizerek, "ABD'nin İsrail'e verdiği sonsuz destek İsrail'in Filistinlilere uyguladığı ayrımcılık ve şiddeti meşrulaştırıyor, normalleştiriyor. ABD Başkanı Joe Biden birçok kez 'İsrail'in kendini koruma hakkı' adı altında Gazze'ye saldırı yapabileceğini söylemişti. Bu söylem ABD'nin İsrail'e karşı yaklaşımını açıkça ortaya koyuyor." değerlendirmesini yaptı.

ABD'nin İsrail'e karşı koruyucu tavrı nedeniyle uluslararası kuruluşların İsrail aleyhinde karar almakta güçlük çektiğine vurgu yapan Boyraz, şunları dile getirdi:

"BM bölgede söz sahibi olan kurumlar arasında yer alıyor. Fakat BM Güvenlik Konseyi de ne zaman İsrail aleyhinde karar almayı planlansa, ABD bunu veto ediyor, önüne geçiyor. Bu da doğal olarak örgütün Filistin meselesinde ne kadar çaresiz ve etkisiz kaldığını gösteriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Dünya 5'ten büyüktür sözü' tam da bu noktada önemini ortaya koyuyor çünkü bir milletin kaderi, 5 ülkenin eline bakıyor. Uluslararası güvenlik ve barışı korumakla yükümlü olan insan haklarına kıymet veren bu kurumlar, söz konusu İsrail olunca her şeye kayıtsız kalabiliyor, iki yüzlülük sergiliyor."

Boyraz, Filistin topraklarında yıllardır devam eden yıkıma karşılık nüfusunun çoğu Müslüman olan bölge ülkelerinin tek ses olamadığını kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bölgede her aktör, kendi başına hareket ettiği için bir araya gelemiyor ve birlikte hareket edemiyor. Bu da İsrail'e fayda sağlıyor. Bölgesel aktörler, Filistin meselesinin çözümü için birlikte hareket etseler çok rahatlıkla bu sorun çözüme kavuşturulur, barış sağlanabilir."

Kaynak: ANADOLU AJANSI

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir