Kanseri Önleyen 9 Faktör

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, dünyada kanserden dolayı 7 milyon kişinin öldüğünü, önlenmesi mümkün olan risk faktörlerinin 2.4 milyon kişinin hayatını kurtarabileceğini söyledi.

Son yıllarda tanı ve tedavide sağlanan ilerlemeler sonucu bazı türlere bağlı önlemlerde ciddi azalmalar sağlandığını kaydeden Prof. Dr. Ahmet Küçükusta, kanser için önlenmesi mümkün 9 risk faktörü bulunduğunu bildirdi.

Tarama amaçlı kullanılan mamografi ve çok ilaçla yapılan kemoterapiler sayesinde meme kanserinin korkulacak bir hastalık olmaktan çıktığını anlatan Prof. Dr. Küçükusta, "Kalın bağırsak kanserlerinin neden olduğu ölümler de hem tanının erken konması hem kanser öncüsü poliplerin çıkarılmaları ve hem de tedavideki ilerlemelerle belirgin şekilde azaldı. Çocuk ve genç erişkinlerdeki lösemi ve testis kanserleri de başarıyla iyileştirilebiliyor. Bazı kanserler karşısında ise tıbbın eli kolu bağlı. Erken tanınmış olsa da ameliyat, kemoterapi, ışın tedavisi gereği gibi yapılmış olsa da kansere bağlı ölümleri sıfırlamak mümkün değil. Akciğer, yemek borusu, karaciğer, mide ve pankreas kanserlerine tutulanların yaşama şansları eskisinden çok fazla farklı değil" dedi.

HER YIL 7 MİLYON İNSAN KANSERDEN ÖLÜYOR
Dünyada her yıl 7 milyon insan kanser yüzünden hayatını kaybetse de insanların çaresiz ve umutsuz olmadığını kaydeden Prof. Dr. Küçükusta, "İstatistiklere göre bu ölümlerin 2.4 milyonu, yani üçte birinden daha fazlası, önlenmesi mümkün olan risk faktörleri yüzünden ortaya çıkıyor. Gelişmiş ülkeler dünya nüfusunun ancak yüzde 15'ini barındırmakla beraber, kanser ölümlerinin yüzde 30'u bu ülkelerde görülmektedir. İnsan ömrünün uzaması nedeniyle, kanser gelişmekte olan ülkelerde de giderek daha fazla görülmeye başlamıştır. Zengin ülkelerde kalın bağırsak, meme ve prostat kanserleri daha fazla iken, fakir olanlarda ise karaciğer, yemek borusu ve mide kanserleri başı çekmektedir. Bir araştırmaya göre, kansere neden olan ve kontrol edilmeleri mümkün olan 9 risk faktörü var. Bu faktörlere bağlı ölümlerinin yüzde 37'si akciğer, yüzde 12'si karaciğer ve yüzde 11'i de yemek borusu kanserleri nedeniyle ortaya çıkıyor" diye konuştu.

Prof. Dr. Küçükusta'ya göre ortadan kaldırılması mümkün olan 9 risk faktörü şöyle:

Sigara: Sigara, kansere neden olan risk faktörlerinin en önemlisidir. Başta akciğer olmak üzere, ağız, gırtlak, yemek borusu, rahim ağzı, pankreas, mesane kanserleri ve hatta 30 yaşın üzerindekilerde lösemilerin nedeni sigara tiryakiliğidir.

Alkol: Karaciğer, ağız, meme, yemek borusu kanserlerine yol açar.

Şişmanlık: Rahim, kalın bağırsak, menopoz sonrası meme, safra kesesi ve böbrek kanserleri riskini artırır. Özellikle gelişmiş ülkeler için önemlidir. Erkeklerde her 7, kadınlarda ise her 5 kanserden birinin nedeni şişmanlıktır.

Sebze ve meyve tüketiminin azlığı: Kalın bağırsak, mide, akciğer, yemek borusu kanserleri için risk faktörüdür.

Hareketsizlik: Meme, kalın bağırsak ve prostat kanserleri de günlük fiziksel aktivitenin azlığıyla ilişkili bulunmuştur.

Güvenli olmayan cinsel ilişki: Cinsel ilişkiyle bulaşan 'human papilloma virüsleri' (HPV) her yıl 500 bin kadının rahim ağzı kanserine yakalanmasına neden olmaktadır. Son yıllarda geliştirilen HPV aşısı sayesinde bu kanser türünün azalacağı umulmaktadır.

Evde katı yakıt kullanılması: Özellikle havalandırılması iyi olmayan evlerde katı yakıt kullanılması akciğer kanseri riskini artırır.

Hava kirliliği: Akciğer kanseri için risk faktörüdür.

Steril olmayan enjeksiyonlar: C ve B tipi hepatit virüslerinin bulaşmasıyla karaciğer kanseri riski artmaktadır.
iha