Klima Göz Kuruluğuna Neden Oluyor

Klimalı ortamlarda uzun zaman geçirenler göz kuruluğu riskiyle karşı karşıya kalıyor. Basit bir hastalık olduğu sanılan göz kuruluğu erken teşhis edilmezse görme kaybına bile yol açabiliyor.

Dünyagöz Samsun'dan Opr. Dr. Birgi Sönmezer, yaz döneminde alışveriş merkezleri, ofis, ev ve otomobillerde klimanın yoğun kullanıldığını ve çok bilinmese de bu ortamların göz kuruluğu riskine neden olduğunu belirtti. Dr. Sönmezer, gözün çabuk yorulması, yanma, yabancı bir cisim hissi, batma, kızarma, kaşıntı gibi şikyetlerle kendini gösteren göz kuruluğunun, erken dönemde tedavi edilmediği takdirde görme kayıplarına bile neden olabileceğine dikkat çekti.

"GÖZYAŞI EKSİKLİĞİ GÖRME KAYBINA YOL AÇABİLİR"

Opr. Dr. Birgi Sönmezer, gözün kalkanı olarak tanımladığı gözyaşının, gözün şeffaf ön yüzeyi olan kornea sinirlerinin tahriş olmasını engellediğini, gözün daha net ve rahat görmesini sağladığını ifade etti. Gözyaşının gözün oksijen almasına ve beslenmesine yardımcı olduğunu belirten Sönmezer, "Gözyaşı, yapısında bulunan maddeler sayesinde dışarıdan gelen hastalıklara karşı gözün savunma bariyeri görevini görür. Yabancı maddelerin göze teması durumunda gözü yıkayarak temizler. Gözyaşı eksikliği gözde uzun vadede ciddi problemlere hatta körlüğe bile neden olabilecek durumlara yol açabilir" dedi.

"DÜZENLİ ARALIKLARLA GÖZ KONTROLÜNÜZÜ YAPTIRIN"

Opr. Dr. Birgi Sönmezer, klimalı ortamlarda uzun süre bulunanların özellikle plaza çalışanlarının düzenli aralıklarla göz kontrolü yaptırmaları gerektiği konusunda uyardı. Göz kuruluğu olanların doktorunun verdiği tedaviyi düzgün bir şekilde uygulaması gerektiğini önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Sönmezer, göz kuruluğu tedavisinde ilk olarak suni gözyaşı tedavisinin uygulandığını ifade etti. Az ya da orta dereceli göz kuruluğu tedavisinde göz yüzeyini ıslatmaya yönelik tedavilerin yeterli olduğunu belirten Dr. Birgi Sönmezer, daha ileri durumlarda ise 'punktum tıkacı' denilen bir yöntemin gündeme geldiğini bildirdi. Sönmezer, bu yöntemde gözyaşı kanalına tıkaç takılarak gözyaşının kanala akmasının engellendiğini ve böylelikle gözyaşının gözde daha uzun süre kalmasının mümkün olduğunu açıkladı.

Hastalığın daha ileri evrelerinde kanser ve vücudun savunma mekanizmasının dengesini bozan (otoimmun) hastalıklarda kullanılan siklosporin A'nın sulandırılmasıyla elde edilen ilaca başvurduklarını söyleyen Op. Dr. Birgi Sönmezer, "Göz kuruluğunun tedavisinde kullanılan bu ilaç ciddi anlamda olumlu sonuçlar sağlıyor. İlaç şu an başarıyla ileri derece göz kuruluklarında ve göz kuruluğu ile oluşan sistemik hastalıklarda kullanılıyor" diye konuştu.(İHA)