Nemlendiricinizi yaşınıza göre seçin

Nem kaybına uğrayan cilt iki sorunla karşı karşıya kalır. Cildin en üst yüzeyi olan epidermdeki su molekülleri, buharlaşma karşısın­da, koruyucu bariyer görevini yerine getiremez hale gelir. Bitki özlü nemlendiriciler, cildin zayıflayan nem tutma kapasitesini artırır. Dış etkenlere bağlı olarak günlük nem ihtiyacı giderilmemiş olan epi­dermin bu gereksinimi böylece karşılanır. Amerika'da yapılan araş­tırmalar, 35 yaş üzerinde olup nemlendirici krem kullananların kı­rışıklık şikayetlerinin, kullanmayanlara kıyasla yüzde 50 azaldığını gösteriyor.
20-30 yaş: Bu yaş grubunda, normal veya yağlı cilt yapısına sahip olanlarda da cilt kuruluğu görülebilir. Nem eksikliğini gidere­cek nitelikteki kremler, cilde nüfuz ederek koruma sağlar. Ayrıca, cildin su dengesini düzelterek cildi canlandırır. Nemlendirici krem­lerde bulunan bitkisel konsantrasyon, hücreler tarafından emilir. Bu da cildin en üst yüzeyi olan epiderme esneklik ve rahatlama sağlar.
30-40 yaş: 25 yaşından sonra cildin doğal nemlendirici meka­nizması yavaşlamaya başlar. Donuk, nemsiz, elastikiyetten yoksun bir cilt için kullanılacak nemlendirici kremin yumuşatıcı etkisinin yo­ğun olması gereklidir. Bitkisel lipozomlarla takviye edilmiş nemlen­diriciler, 30 yaş ve üzeri ciltler için idealdir. Bitkisel özlü nemlendi­riciler cildin su deposunu uzun süre optimal düzeyde tutarak nem­lilik sağlar.
40-50 yaş: Giderek daha da kuruyan ve doğal nemini kaybe­den cildin, derinlemesine nemlendirilmeye ihtiyacı vardır. Limon, salatalık ve çiçek özlü kremler, cilt hücrelerine nüfuz ettiklerinde en az 8 saat boyunca nemlilik ve esneklik sağlarlar. Bu tür kremlerin kullanılması, cildin nem kazanma sürecini hızlandırır.
50 yaş ve üstü: Yaşın ilerlemesiyle birlikte, kullanılan ilaçlar, ge­çirilen hastalıklar ve hava kirliliği cilt üzerinde daha belirgin bir et­ki göstermeye başlar. Bu yaş grubu tarafından kullanılacak nemlen­diricilerin, cildi nemlendirmenin yanı sıra, onarıcı ve kırışık giderici özelliklerinin de bulunması gereklidir.