Doğum Kontrol - Aile Planlama Yöntemleri

Etkili Kontraeptif Yöntemler
Oral Kontraseptif Yöntemleri
Kombine haplar

Bunlar kadınlık hormonu da denilen östrogen ve progsteran hormonlarını içeren küçük haplardır. Günümüzde kullanılan kombine haplar genellikle düşük dozda hormon içerirler.

Etki Mekanizması
Normalde ovaryumda yapılan ösrojen ve progesteron hormonları ağızdan hap şeklinde alındığında besindeki hipofiz ve hipbtalamusu etkileyerek avulasyona engel olurlar. Diğer önemli etkisi ise servikal kanalda bulunan servikal mukusu hücreden zengin hale getirerek spermlerin uretus içine girmesine mani olurlar. Ayrıca endumetriumu incelterek implantasyonu için uygunsuz hale getirilir. Kombine haplar doğru kullanıldığında gebeliği yaklaşık %100 önler.

a) Yan etkileri
Olumlu etkileri

- Gebelikten koruma etkisi düzenli kullanıldığında çok yüksektir.
- Siklosu düzenli hale getirir
- Dismenoreyi tedavi eder
-Kanama miktarını azaltır
- Demir eksikliği anemisini önler
- Pelviken feksiyondan korur
- Over ve endometrial konsere karşı koruyucu etkisi vardır
- İyi huylu meme tümörü görülme sıklığını azaltır
- E ktopik gebeliği önler
- Akneyi düzeltir
- Osteoparoz görülme sıklığını azaltır
- Endometriozisi tedavi eder

Olumsuz etkileri
Bazı kadınlarda
- İlk aylarda bulantı nadiren, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi
- Kiloda hafif artma
- Göğüslerde dolgunluk hassasiyet
- Loktasyonda azalma
- Siklus düzeninde değişiklik cara kanama, kanama miktarı azalma
- Kan basıncında yükselme
- Gizli diabet hastalığının asıkar hale gelmesi
- Damar tıkanıklığı (trombo-emboli) yapabilir

Kullanılmaması gereken kadınlar
- Gebelik şüphesi olanlar
- Akut karaciğer hastaları
- Kalp hastalığı şüphesi olanlar
- Geçmişte ya da halen trombe embolik ya da diğer vasküler hastalık şüphesi olanlar
- Üreme organlarında kanser şüphesi olanlar
- Uterus myomu, over veya memede kitle olanlar
- Çok belirgin varisi olanlar
- Ruhsal yapısı dengesiz olanlar

Dikkatli kullanması gerekenler
Aşağıdaki durumlarda kombine haplar ilk seçenek olmamalı, kutlananlar ise sık izlenmelidir.
- Emzikliler (bebek 6 aydan küçük ise)
- 35 ve yukarı yaşta olup 15 veya daha fazla sigara içenler
- Tanı kanmamış vajinal kanaması olanlar
- Şiddetli baş ağrısı olanlar
- Gebelik sırasında ya da daha önce hap kullanırken sarılık geçirmiş olanlar
- Diabeti olanlar
- Ailede kalp krizi ya da felç öyküsü olanlar
- Hipertansiyonu olanlar
- 4 hafta içinde hareketi engelleyen büyük ameliyat geçirecek olanlar kontraseptif amaçla kombine hapları verirken ya da önerirken yukarıdaki noktalara kesinlikle dikkat edilmelidir. Ancak o zaman hapı kadına olumsuz etkisi olmaz.

b) Kullanımı
Kombine haplar 21 günlük haplar ve 28 günlük haplar olmak üzere 2 türlüdür. 21 günlük haplarda her pakette 21 tane kombine harman hapı bulunur. bu haplara adetin 1 veya 5. Günü başlanır. Her gün bir tane hap alınır. haplar günün aynı saatinde, tercihen akşamları alınmalıdır. Paket bitince 7 gün ara verilir. 8. Gün yeni pakete başlanır. Ara verilen 7 gün içinde adet kanaması olur.

28 günlük haplarda her pakette 21 tane kombine harman hapı ve 7 tane de kahverengi demir içeren hap bulunur.

21 günlük hap ile 28 günlük hap arasındaki fark 21 günlük hapta paket bitiminde bir hafta ara verilmesi, 28 günlük hapta ise hiç ara verilmemesidir.

Haplara adetin 1. Günü başlanmış ise koruyuculuk hemen başlar. Ancak, adetin, 5.günü başlandığı taktirde bir sonraki adet kanaması başlayana kadar başka bir yöntemle daha korunmak uygun olur.

Kombine oral kontraseptif kullanımı sırasında eğer bir hap alımı unutulursa bu hap hatırlandığı an alınmalıdır. O gün alınması gereken hap da yine zamanı gelince alınır. bir tane hap unutmak genellikle gebeliğe neden olmaz.

Eğer iki gün üst üste hap alımı unutulursa hatırlandığı an iki tane hap alınmalı, ertesi gün yine 2 hap alınmalıdır.
Eğer 3 gün üst üste hap alımı unutuldu ise artık hap korumak tekrar adet görünceye kadar ek bir yöntem uygulanmalıdır.

Kombine hap kullanımı sırasında çok enderde olsa gebe kalmaya rastlanabilir. Hap kullanırken oluşan gebeliklerde anomilili bebek riskli olabilir.

Gebe kalmak isteyen kişi hapı kullanmayı bırakmalıdır. Doğum tarihin kesin olarak saptanabilmesi için hapı bıraktıktan sonraki 1-2 ay süreyle başka bir yöntemle korunmaya devam etmelidir.

Hap kullanan kişide
- Şiddetli karın ağrısı
- Şiddetli göğüs ağrısı, öksürük, nefes darlığı
- Şiddetli baş ağrısı, baş dönmesi
- Görme kaybı veya bulanıklığı, konuşma bozukluğu
- Uyluk veya bacakta şiddetli ağrı gibi sorunlardan biri varsa depresyon, sarılık veya meme de kitle gelişirse olumsuz yan etkiler açısından hemen değerlendirmelidir.

Sadece progesteron içeren haplar (mini haplar)
Mini hapların kombine haplardan farkı östrojen içermemesidir.

a) Etki mekanizması
Servikal kanalda bulunan servikal mukusu hücreden zengin hale getirerek spermlerin uterus içine girişine mani olmak ve olulasyonu engellemek ve endometriumu inceltmek suretiyle gebeliği önler. Mini hapların gebeliği önlemesi %98.5 oranındadır.

b) Yan Etkileri
Olumu ve olumsuz etkileri:
Kombine haplara benzer ancak, loktasyonu azaltıcı ektisinin olmaması, hatta arttırıcı etkisi nedeniyle emziklililerde de kullanılabilir. Östrojen içermediğinden ileri yaş kadın kullanmasında sakınca yoktur.

c) Kullanımı: Bu haplar 28 günlük haplardır ve kullanımı da 28 günlük kombine haplar gibidir. Kullanımında hapa hiç ara verilmez. Adet gören kadınlarda adetin 1 veya 5. Günü, doğum sonrası dönemde ise ilk 4 hafta içinde başlanabilir.
Hapların her gün aynı saatte alınmasına özen gösterilmelidir, 3 saatten fazla gecikmeler bile gebelik riskini arttırabilir.

Paketteki son 7 hap kullanılırken adet görülebilir, hap bitince ara vermeden yeni pakete başlanmalıdır.

Mini hap kullanımına başlarken, ilk 7 gün ek bir yöntemle korunmalıdır. Mini hap kullanımında bir hap alımı unutuldu ise veya hap alımında 3 saatten fazla gecikme olmuşsa hatırlandığı anda bir hap alınmalı ve 48 saat süreyle ek bir yöntem kullanılmalıdır.

İlk veya daha fazla hap alımı unutuldu ise, iki gün süre ile ikişer hap alınmalı ve bir hafta süreyle ek bir yöntem kullanılmalıdır.

DERİ ALTI İMPLANTLARI
Hormon Enjeksiyonları

Depormedroksiprogesteron asetat (iç ay ara ile uygulanan DMPA-Depo Provera) ve norentrindon enantan (iki ay ara ile uygulanan NET-EN Noristerat), yalnız progestin içeren enjekte edilen kontraseptiflerdir.

Ayrıca bir ay ara ile uygulanan norentrindon enantat ve östradiol valerat (mesigyna), depomedroksiprogesteron asetat ve östradiol spionat (cyclofern) içeren kombine enjekte edilen kontraseptifler bulunmaktadır.

Yalnız Progestin İçeren Enjekte Kontraseptifler

Etki Mekanizması
Yavaş salınır, uzun etkili progestin ovulasyonu önler; servikal mukusu kalınlaştırarak spermin geçişimi engeller ve endornetriumu inceltir.
Yöntemin etkililiği düzenli kullanıma bağlıdır. Doğru şekilde kullanıldığında %100’e yakın etkilidir.

Olumlu Yönleri
- Uzun etkili ve koruyuculuğu etkili olup kullanımı kolaydır.
- Anne sütünün niteliğini değiştirmez
- Adet ağrılarını ve kanamayı azaltır, demir eksikliği anemisini önler
- Orak hücre anemili kadınlarda kullanabilir.
- Pelvik enfeksiyon ve endometrium kanserlerine karşı koruyucu etkisi vardır.
- Yan etkileri ya da sağlık riskleri nedeni ile östrogenin kullanılmadığı durumlarda uygun bir yöntem olabilir.
- Bırakıldığında doğurganlık geri döner.

Olumsuz Yönleri
- Enjeksiyon için sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir.
- Enjeksiyonların zamanında yapılabilmesi için sağlık personeline ve sağlık kuruluşunda yeterli stok bulunmasına ihtiyaç vardır.
- Doğurganlığın geri dönüşü aylar sürer, bazen bir yıla kadar uzar.
- Kullanımın ilk 6 ayında düzensiz adet kanamaları ve amenore görülebilir.
- Özellikle DMPA’da kilo alımı görülür
- Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyucu değildir.

Kullanılmaması Gereken Durumlar
- Gebelik veya gebelik şüphesi
- Aktif karaciğer hastalığı
- Aktif tromboembolik hastalık
- Meme kanseri ya da şüphesi
- Genital organ kanserleri
- Nedeni bilinmeyen vajinal kanaması olan kadınlar tarafından kullanılmamalıdır.

İlk Seçenek Olmaması Gereken Durumlar
- Diyabet hipertansiyonu olanlar
- Şiddetli vasküler veya migren tipi baş ağrısı olanlar
- Epilepsi, tüberküloz tedavisi alanlar
- Depresyon geçirmiş olanlar için il seçenek olmamalıdır

Uyarılar
- Aşırı adet kanaması, şiddetli ve uzun süren ara kanaması
- Adette gecikme
- Migren tipi baş ağrısı, görme bulanıklığı
- Şiddetli karın ağrısı
- Enjeksiyon yerinde kızarıklık veya kanama olduğunda, tıbbi kontrol için sağlık kuruluşuna başvurması gerektiği, kullanıcıya belirtilmelidir.

Kombine Enjekte Edilen Kontraseptifler
Etki Mekanizması
Östrojen içeren kombine enjekte edilen kontraseptifler, yalnız progestin içerenlere göre ovulasyonu daha fazla baskılar; servikal mukusu kalınlaştırarak sperm geçişini engeller ve endometriumu inceltir.

Yöntemin etkinliği düzenli kullanımına bağlıdır. Doğru şekilde kullanıldığında %100’e yakın etkilidir.

Olumlu yönleri
- Koruyuculuğu yüksek olup kullanımı kolaydır
- Adet ağrılarını azaltır; adetleri düzenli hale getirir
- Demir eksikliği anemisini azaltır
- Over ve endometrium kanserlerine karşı koruyucudur.
- Pelvik enfeksiyon riskini, yumurtalık kistleri ve iyi huylu meme kistlerini azaltır
- Ektobik gebeliği önler.
- Bırakıldığında doğurganlık geri döner

Olumsuz Yönleri
- Özellikle ilk 3 ay içinde baş ağrısı, bulantı, yorgunluk hissi, lekelenme tarzında kanama ve memelerde duyarlılık görülebilir
- Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyucu değildir
- Enjeksiyon için sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir
- Enjeksiyonların zamanında yapılması için sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir
- Enjeksiyonların zamanında yapılması için sağlık personeline ve sağlık kuruluşunda yeterli stok bulunmasına ihtiyaç yoktur.

Kullanılmaması Gereken Durumlar
- Gebelik veya gebelik şüphesi,
- Meme kanseri veya şüphesi
- Aktif karaciğer hastalığı,
- Korener kalp hastalığı veya tromboemboli şüphesi ya da tanısı almış,
- Migren tipi baş ağrısı,
- Nedeni bilinmeyen vajinal kanaması olan, 35 yaş üstü sigara içen kadınlar tarafından kullanılmamalıdır.

İlk Seçenek Olmaması Gereken Durumlar
- 6 aydan küçük bebeğini emziren kadınlar
- Diyabet, hipertansiyonu olanlar
- Epilepsi, tüberküloz tedavisi olanlar
- Orak hücreli anemili kadınlar için ilk seçenek olmamalıdır.

Uyarılar
- Göğüs ağrısı veya nefes darlığı
- Şiddetli baş ağrısı veya görme bulanıklığı
- Bacaklarda şiddetli ağır gibi şikayetlerden birinin olması
- Bir sonraki enjeksiyon tarihinden önceki 7 gün içinde adet görmeme veya lekelenme olmaması durumunda tıbbi kontrol için sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiği, kullanıcıya belirtilmelidir.

RAHİM İÇİ ARAÇLAR (RİA)
Yapısal özelliklerine göre RİA türleri şunlardır;
1- Sadece plastikten yapılmış olanlar (Lippes Loop, Spiral)
2- Plastik araca kimyasal madde eklenmiş olanlar
a- Bakır eklenenler (Bakırlı-RİA’lar)
b- Hormon eklenenler (Progesteronlu-RİA’lar)

Bakırlı RİA içerdiği bakır nedeni ile servikal müküsü bozarak spermlerin geçişini engeller, endometriumu bozarak implantasyonu önler.

Progesteronlu RİA plastik aralarla ilgili etki mekanizmasına ek olarak progesteron hormonunun etkisi ile gebelik oluşturacak hormanları baskılar gebeliği önler.

RİA uygulamasında, ilk uygulamada iyi bir tıbbi öykü alınıp gerekli muayene yapıldıktan sonra karar verilmelidir.

RİA Uygulanmaması Gereken Durumlar =Kontraendikasyonlar
- Gebelik (ya da şüphesi)
- serviks ya da uterus kanseri ya da myom (ya da şüphesi)
- Akut pelvik enfeksiyon, ya da tekrarlayan kronik pelvik enf.
- Dış gebelik
- Kalp kapakçıklarında hastalık
- Kanda pıhtılaşma bozukluğu
- Uterus küçükse (hiç doğum yapmayanlar)
- Şiddetli dismenore (ağrılı adet)
- Adet miktarının çok fazla olması ya da düzensiz kanamalar
- Servikal stenoz (servikal konal çok kapalı ve daralması)
- Uterusta şekil bozukluğu (bikornus ya da septumlu uterus)
- Geçmişte gonere öyküsü
- Şiddetli anemi
- Sebepsiz bayılma gibi belirtileri olanlar
- Bakır alerjisi olanlar (Sadece bakırlı araçlar için)
- Uterusun büyüklük ve pozisyonunun anlaşılamadığı durumlar

RİA Uygulamalarında Sık Görülen Yan Etkiler
En sık görülen yan etkiler kanama ve ağrıdır.

Ağrı=RİA’nın uygulandığı gün ya da bunu izleyen birkaç gün hissedilen kramp şeklindeki ağrılardır. Basit ağrı fiderici haplarla geçer. Nulliparlarda (hiç doğum yapmamışlarda) bu tür ağrılar aracın çıkartılmasını gerektirecek kadar şiddetli olabilir.

RİA’ya BAĞLI KRAMP ŞEKLİNDEKİ AĞRILAR, Ağrı GİDERİCİLERLE GEÇMEYECEK KADAR ŞİDDETLİ İSE ARAÇ ÇIKARILMALIDIR

KANAMA: RİA uygulandığında uygulamayı izleyen birkaç gün çok hafif kanama olabilir. Yine ilk birkaç ay adet miktarında artma ve ara kanamaları da sık olur. ortalama 3-4 ay sonra bu belirtilerin zararsız olduğuna ikna etmek gerekirse demir hapları önermek uygun olur.

EĞER; kanama şikayeti, RİA uygulamalı 3-4 aydan fazla süre geçtiği halde devam ediyorsa ve şiddetli ise bu durumlarda gerçek nedeni tespit edebilmek için araç çıkarılıp (ya da çıkarılmadan) hasta hekime sevk edilir.

RİA UYGULAMLARININ İZLENMESİ
RİA UYGULAMALARINDAN SONRA YÖNTEME DEVAM

Ria uygulamalarından sonra yönteme devam hızı, izlemelerin sayı ve özelliklede niteliği ile yakından ilgilidir.
Ria uygulamadan sonra;
İlk izleme yaklaşık 3 ay sonra yapılmalı, bundan sonra 6 ay ve yılda 1 izleme yeterlidir.
Ria kullanmayı kabul eden kadınlarda yönteme devam hızını etkileyen en önemli faktörler: kadının yöntemle iyi aydınlatılıp eğitilmesi ve her hangi bir yan etki yada komplikasyon da başvurabileceği sağlık kuruluşu bulunmasıdır.

KONDOM
Halk arasında kılıf da denilen kondom gebeliği önleme ve enfeksiyona karşı korunmak amacıyla çok eskiden beri ve bilinmekte ve kullanılmaktadır. Emniyetli, etkili ve geriye dönülebilen bir kontraseptif yöntemdir. Kondom penisin üzerini kaplayarak semenin vajen içerisine geçmesini önleyen mekanik bir bariyer oluşturarak gebeliği önler. Kondom spermisitle birlikte düzenli kullanıldığında etkinliği çok yüksek olup oral kombine haplara yakındır.
Başarısızlık hızının yüksek oluşu bu yöntemin uygulama zamanının koitusla çok ilişkili olmasına bağlıdır. Bu nedenle her zaman ve doğru kullanılmasına bağlı istenmeyen gebelik oluşmaktadır.

= Kondom kullanacak olanlara önerilmesi gerekenler =
1- Kondom mutlaka her koitusta kullanılmalıdır.
2- Kondomun uygulama zamanı doğru olmalı uygulamadan önce vajinal temas olmamalıdır.
3- Kondom uygulandığında üç kısımda spermin toplanabilmesi için içinde 1cm kadar bir boşluk bulunmalıdır.
4- Kondom ejekülasyondan hemen sonra vajen içine koymadan çıkarılmalıdır.
5- Vajen içine sperm gittiği düşünülüyorsa vajene hemen kontraseptif spermisit konulmalıdır.
6- Kondom ısıdan uzak saklanmalıdır.

YARARLARI
- İstenmeyen gebeliklerin önlenmesinde
- Doğum kontrol sorumluluğun eşlerin paylaşımında
- HIV / AIDS ve cinsel yolla bulaşan diğer hastalıkların önlenmesinde
- Erkeklerde boşalma süresini azalttığı için eriksiyon sorunlarında
- Rahim ağzı kanserinin azaltılmasında
- Dağılımı kolay
- Maliyeti ucuz
- Vajenen kuruluğuna bağlı ortaya çıkan sorunlarda kayganlaştırıcı özellikle kondomlarla yardımcı olmasında kullanılan güvenli ve sağlıklı bir araç
7- Kullanırken kondomun dış yüzü yağlanmak isteniyorsa vazelin kullanılmalıdır, kondomu bozabilir. Bu amaçla hazırlanan özel maddeler vardır. kontraseptik köklerde bu amaçla kullanılır.
8- Kondomun etkinliğini arttırmak için kontraseptif köpükler spermisitler kullanılması yerinde olur.
9- her condom bir co+ tvs için kullanılıp atılmalıdır.

DİYAFRAM
Serviksi mekanik olarak kapatan kubbe biçiminde ince lastikten yapılmış kontraseptif yöntemdir. Hekim tarafından provası yapıldıktan sonra bizzat kadın tarafından kullanılır. Diyafram koitustan önce vajene arka ucu arka fornikse, ön ucu senfis pubisi altına gelecek şekilde yerleştirilir. Kubbe biçiminde serviksi kaplar. Uygulamadan önce diyaframın iç yüzüne bir miktar spermisit jel yada krem kullanılmalıdır. Bu şekilde uygulanan diyafram spermler için hem mekanik bariyer hem de spermisid olarak etki eder. Diyafram kortustan 8 saat sonraya çıkarılmalıdır.
Kullananların yaşı, eğitim durumu, diğer sosyal özellikleri diyaframla birlikte spermisit kullanıp kullanılmamasına göre yöntemin etkinliği değişir. İlk kez diyafram kullanacaklarda pelvik muayene ile uygun büyüklükte ve türde olan diyafram seçilir. Doktor tarafından uygulandıktan sonra kendisi daha önce uygulamış olarak kontrole gelir. Böylece hastanın doğru uygulamayı öğrenme derecesi kontrol edilir.

CERRAHİ GEBELİĞİ ÖNLEME YÖNTEMLERİ
3-1-6-1 Tüp ligasyonu
Kadında yumurta hücresinin geçtiği spermle karşılaştığı tubalarla cerrahi yoldan kapatılması bağlanmasıdır. Genellikle aneztezi altında yapılır.

Uygulanan tekniklerin yolları:
a) Abdaminal yaklaşım (karından)
1- Mini laparotomi ile (postpartum) 2. Gün göbek altı mini insizyon ile yada herhangi bir zamanla pubis üstü mini insizyon ile karına gerilir. Her iki tüpünde ortasında yaklaşık 2-3cm lik bir kısım kesilip çıkarılır ve bağlanır yada tüp üzerine özel uygulayıcılarla slastik bandı metal klip (kıskaç) ler konulur. ( doğum sonu için geçerli değil)
Diğer bir yöntem ise tüplerin 113 dış fimbrial uçlarının tümüyle çıkarılıp bağlanmasıdır.
2- Karından diğer yaklaşım ise, göbek altından laporoslopi denilen bir aletle karın için içine çok küçük bir insizyondan girerek tüplerin tümüne slastik band, metal kıskaç koyarak tüpleri kapatmak yada yine laparoskoba bağlı özel bir uçla tüplerin 2-3cm lik kısımlarının kateterizasyonudur. (yıkılması)
b) Vajinal yol: Vajen arka forniksten karın boşluğuna girip tüplerin bulunarak bağlanmasıdır. Enfeksiyon riski taşıdığından abdominal yol daha fazla tercih edilmelidir.
Kadınla sterilizasyonla ilgili komplikasyonlar, yapan kişinin deneyim derecesi ile çok ilgilidir.
Nadir olarak uygulamaya bağlı oluşabilecek komplikasyonlar şunlardır
-Enfeksiyon (vajinal yaklaşımda)
- kanama
-Başarısız uygulama
- nadiren aneztezi komplikasyonu
-Kateterizasyon yöntemi uygulanıyor ise diğer organların ( bağırsaklar) kateterizasyon sonucu yaralaması
işlem yapılmadan önce uygulamalar kadına ve eşine anlatılmalı ve özellikle yöntemin geriye dönüşü olmadığı açıklanmalıdır.

VAZEKTOMİ
Erkekte spermlerin geçtiği kanalın bağlanmasıdır. Lokal anastezi ile yapılan son derece basit, etkili, yan etki ve komplikasyonu çok nadir bir yöntemdir. Vazektomiden 8 haftadan sonra ilk semen analizi yapılmalı bundan 4 hafta sonra tekrar semen analizi yapılmalıdır. Eğer 2 analizde de semende spermler yo ise hasta steril kabu edilir.
Gerek kadın gerekse erkekleri sterilizasyonda en önemli husus yöntemi kabul edenlerin iyi eğitilmesidir.
Erkeklerin sterilizasyon işleminde yöntem uygulandığında cinsel yetersizlik (impotans) alabileceği düşüncesi yaygındır.

ETKİSİ SINIRLI GELENEKSEL YÖNTEMLER
TAKVİM YÖNTEMİ

Ovulasyon döneminde cinsel ilişkiden kaçınarak gebeliğin önlenmesidir. Etkili gebelikten korunma yöntemlerin bilinip yaygın olarak kullanılamadığı yıllarda kullanılmış bir yöntemidir. Ayrıca kotolik denince de doğal yöntem olduğu için diğer yöntemlere üstün tutulduğundan bazı ülkelerde en yaygın yöntem olarak kullanılmıştır. Yeni yöntemlerin gelişmesi sonucu koruyuculuk değeri kısıtlı ve uygulamanın güçlüğü nedeni ile artık katolik ülkelerde bile pek fazla kullanılan yöntem değildir.
Pratikte ovulasyon dönemini saptamak için yapılan uygulamalar şunlardır.

a- Takvimle ovulasyon dönemi belirleme
ovulasyon beklenen adetten 12-14 gün önce olmaktadır. Ovum 24-28 saat canlılığını korur. Spermler ise kadın kadın genital organlarında 72 saat (3 gün) canlı kalabilmektedir. Bu bilgilere göre ovulasyon döneminden 3 gün önce ve sonra cinsel ilişkide bulunmamak gerekir.

29 günde bir düzenli adet gören kadında takvimle sakıncalı günleri belirleme düzenli adet görülmediği hallerde ise sakıncalı günler başka bir yöntemle belirlenir. Buna göre kadının 8 ay süreyle adetinin gününü takvime işaretlemesi istenir. Bu süre içinde en kısa ve en uzun süre siklus bulunur. en uzun siklustan 11, en kısadan 18 çıkarılarak sakıncalı günler hesaplanır.
Örn: 8 aylık süre içinde en kısa 27}gün
En uzun 35}gün
35-11=24 } sakıncalı günler adetinin 9 ve 24 günlerin arasın
27-18= 9} daki süredir

GERİ ÇEKME
Geri çekme gebelikten korunma amacıyla cinsel ilişki arasında ejekulatın vajina dışına boşalmasıdır.

Yöntemin başarısız olmasının çeşitli sebepleri vardır. örneğin: kişilerin kendilerini kontrol edememeleri ejekulatın bir defada değil birkaç defada kesik kesik gelmesi ve erkeğin zamanında hissedememesidir. Ayıca ejekulasyondan önce üretrada sıvı da sperm açısından zengindir ve kadının gebe kalması için yeterlidir.

Bu yöntemin gerçek bir tıbbi yan etkisi yoktur. Fakat çiftler tarafından sürekli kullanılması cinsel doyumsuzluğa ve psişik gerginliğe yol açabilir.

Geri çekme yöntemi etkisinin sınırlı oluşuna ve sakıncalarına rağmen ülkemizde kullanılan en fala yöntemdir. Fazla kullanılmasının nedeni her hangi araç ve gerece gereksinim duyulmaması ve ücretsiz oluşu yüzyıllardır halk tarafından bilinen kullanılan geleneksel bir yöntem olmasının da payı vardır.

SPERMİSİTLER
Piyasada spermisitler krem, jel, supozitvar veya köpüklü tablet şeklinde değişik preparat ve isimler altında satılmaktadır. Bunların oetak özellikleri spermleri kimyasal etkileri ile hareketsiz hale getirir yada öldürür.

Spermisitlerin de kullanım etkinlikleri kısıtlıdır. Gebeliği yaklaşık %50 oranında engellendikleri bilinmektedir. Bu nedenle tek başına spermisitle korunma önerilmez. Ancak bazı yöntemlerle birlikte kullanıldığında iyi sonuç alınmamaktadır. Diyafram veya kondomla birlikte kullanıldığında bu yöntemlerin etkinlikleri belirgin olarak artmaktadır.

Kullanışında dikkat edilecek konular vajena cinsel ilişkiden önce ve derin olarak uygulanması ve ilişkiden sonra 8 saat yıkanılmasıdır.

VAJİNAL YIKAMA
Lavaj bir başka deyişle vajinal yıkımcı eski çağlardan beri gebeliği önleme amacıyla kullanılan ilkel bir yöntemdir. Cinsel ilişkiden hemen sonra vajenin yıkanması spermleri uzaklaştırarak gebeliği önlediği düşünülür. Oysa bu amaç kesinlikle yanlıştır. Ejekülasyondan hemen sonraki ilk dakika içinde spermlerin çoğu serviksten içeri girerler. Dolaysı ile kadın ilişkiden sonra ne kadar çabuk yıkanırsa etkisi olmayacaktır.

Ayrıca vajenin tamamen yıkanması mümkün olamaz. Sonuç olarak gebeliği önlemede lavaj yönteminin hiç etkisinin olmadığının bilinmesi gerekir.

EMZİRME İLE GEBELİK İLİŞKİSİ
Emzirme,gebeliği önleyici bir yöntem olmamakla beraber menstruasyon ve ovulasyon üzerine etkisi nedeniyle açıklık kazandırılması gereken bir konudur.

Bugünkü bilgilerimize göre emzirme ,doğumdan sonra ovulasyonu bir süre geciktirerek doğurganlığı azaltmaktadır.Şöyle ki ,doğumdan sonra çok az emziren kadınların %90’ı ilk 4 ay içinde adet görür.Emzirmeye devam edenlerin ise sadece %50’si ilk 6 ay içinde adet görmektedir.Doğumdan sonra ilk ovulasyonun ne zaman olduğunu saptamak çok güçtür.Ancak,kadınların %50’sinde doğumdan sonra adet görmeden ovulasyon olduğu bilinmektedir

Genel olarak,eğer bir toplumda emzirme yaygın bir gelenek olarak sürdürülüyor ise kadınlarda doğum sonu amenore süresi uzun olur ve doğum aralıkları uzar.Bu nedenle emzirmenin toplumsal açıdan bakıldığında gerçekten gebeliği önleyici,doğurganlığı azaltıcı bir etkisi vardır.Ancak kişisel bir gebeliği önleyici yöntem olarak kabul edilmez.Çünkü emziren kadında adetlerin ne zaman başlayacağını,daha önemlisi ovulasyonun ne zaman olacağını bilemeyiz.Ancak emzirmenin sık ve uzun süre olmasının kontraseptif etkiyi arttırdığı bilinmektedir.

Ülkemizde emzirme özellikle kırsal bölgelerde yaygındır.Bebek beslenmesi,açısından çok önemli olan bu geleneğin sürdürülmesi gerekir.Ancak toplumumuzda emzirmenin gebe kalmayı tümüyle önlediği şeklindeki yanlış inancı da kırmak gerekmektedir.

Doğum sonu emziren bir anne adet görmese bile post partum 6.haftadan sonra mutlaka etkili bir yöntem kullanmaya başlamalıdır.