X

Mahkemeden "PKK'nın propagandasına dönüşen faaliyetler siyasi parti çalışması değildir" vurgusu

02.03.2024 - 20:28

- İçişleri Bakanlığınca görevden uzaklaştırılan Van'ın Başkale ilçesinin eski HDP'li Belediye Başkanı Erkan Acar'a "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasının gerekçeli kararında, "Terör örgütünün propagandasına dönüşen şiddet eylemleri ve faaliyetlerin siyasi parti çalışması olarak kabulü mümkün değildir" ifadesi yer aldı- Kararda, sanığın belediye bütçesinden, örgütsel faaliyetleri sebebiyle cezaevinde bulunan terör örgütü mensuplarıyla, güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmalarda öldürülen teröristlerin ailelerine yardımda bulunduğu, örgütle iltisaklı kişileri işe aldığı belirtildi

VAN - Van'da terör örgütü PKK'nın propagandasını yaptığı ve örgüte üye olduğu gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan eski HDP'li Başkale Belediye Başkanı Erkan Acar hakkında hazırlanan gerekçeli kararda, sanığın terör örgütüyle iltisaklı kişileri işe aldığı, teröristlerin ailelerine yardımda bulunduğu ve kamu kaynaklarını örgüte yakın firmalara aktarmaya çalıştığı belirtildi.

Van 7. Ağır Ceza Mahkemesi, Başkale ilçesinde yasal dayanağı olmamasına rağmen belediyede "eş başkanlık" sistemini uyguladığı, sözde "değer ailesi" olarak nitelendirilen kişilere yardım ettiği gerekçesiyle Acar'a "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan verdiği cezaya ilişkin hükmün gerekçeli kararını hazırladı.

Terör örgütü PKK/KCK'nın yapılanması, faaliyetleri ve amaçlarıyla ilgili detaylı bilgilerin yer aldığı kararda, örgütün "gençlik yapılanması" aracılığıyla 18 yaşından küçük çocukları kandırarak şiddet içerikli sokak eylemlerinde, eylem hedeflerinin keşfinde ve istihbarat faaliyetlerinde kullandığı aktarıldı.

PKK'nın, cebir ve şiddet kullanarak, baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemleriyle, anayasada belirtilen "Cumhuriyetin niteliklerini, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak" amacıyla kurulduğu ifade edilen kararda, bu amaç için birçok silahlı eylem gerçekleştirdiği anlatıldı.

Belediye bütçesinden teröristlerin ailelerine yardımda bulunmuş

Kararda, siyasi partilerin anayasada vurgulandığı gibi demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarından biri olduğuna yer verilerek, demokrasilerde, özgürlüklerle doğrudan ilişkili olan ve yüksek meşruiyete sahip bulunan siyasi partilere üye olma ve siyasi faaliyette bulunma özgürlüğünün, başka özgürlükler gibi terör örgütlerince kötüye kullanılmak istenebileceğinin açık olduğu vurgulandı.

İnsanlara tanınan siyasi partilere üye olma ve siyasi faaliyette bulunma özgürlüğünün kötüye kullanımının, anayasanın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ilgili maddeleri uyarınca yasaklandığı aktarılan kararda, şunlar kaydedildi:

"Bir faaliyetin siyasi faaliyet, örgütlenme özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilmesi ve anayasa ile sözleşmenin korunmasından yararlanabilmesi için gerçekleştirilmekte olduğu bağlam ile birlikte cebir ve şiddet ile ilişkisi, kullanılan yöntem ve takip edilen amacın hukuk ve demokrasi kurallarına uygun olup olmadığı ve bir terör örgütü ile amaç veya yöntem bakımından ya da yapısal bir bağlantısının bulunup bulunmadığına bakılmalıdır. Terör örgütü yöneticilerinin talimatı veya örgütün çağrıları doğrultusunda gerçekleştirilen ve terör örgütünün propagandasına dönüşen şiddet eylemleri ve faaliyetlerin siyasi parti çalışması olarak kabulü mümkün değildir."

Terör örgütü mensuplarının, örgütsel faaliyetleri sebebiyle cezaevinde bulunanların, güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmalarda öldürülen teröristlerin ailelerinin sözde "değer ailesi" olarak nitelendirildiğine yer verilen kararda, işe alımlarda da bu kriterlerin göz önünde bulundurulduğuna işaret edildi.

Acar'ın 31 Mart 2019 yerel seçiminde Başkale Belediye Başkanı olarak seçildiği, daha sonrasında belediyeye İçişleri Bakanlığınca görevlendirme yapıldığı belirtilen kararda, dosya kapsamındaki deliller ve tanık ifadelerinden, sanığın belediye bütçesinden sözde "değer ailesi" mensuplarına yardımda bulunduğunun sabit olduğu kaydedildi.

Sanığın belediye başkanı olduğu dönemde gerekli özeni göstermediği, silahlı terör örgütü PKK/KCK'ya yakın firmayı ihaleye kabul ederek kamu kaynaklarını örgüte yakın firmaya aktarmaya çalıştığı ifade edilen kararda, "Van Valiliği tarafından ihale işlemleri onaylanmadığından kamu zararı oluşmamış ise de sanığın gerekli özeni göstermediği sabittir. Sanığın PKK/KCK silahlı terör örgütü ile organik bağ kurup, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içeren eylemler olarak silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğine dair mahkememizce kanaat oluşmuştur." denildi.(AA)