X

İSO, Mısır'daki BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansına katıldı

İSO Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Mustafa Tacir:
- "Sürdürülebilir dönüşüm için iş birliklerinin yaratacağı güçlü etkiyi önemsiyor ve tüm paydaşlarımızı sürdürülebilir bir gelecek için harekete geçmeye davet ediyoruz"

21.04.2024 - 15:16

İSTANBUL - İstanbul Sanayi Odası (İSO), Mısır'da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği 27. Taraflar Konferansı'na (COP27) katıldı.

İSO'dan yapılan açıklamaya göre, İSO, iklim değişikliğiyle mücadelede Türk sanayisinin aksiyona geçmesinin önemine dikkati çekmek amacıyla Mısır'ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı'nda (COP27) önemli bir etkinliğe imza attı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın Türkiye'nin iklim değişikliğine yönelik çalışmalarını uluslararası düzeyde tanıtması amacıyla koordine ettiği COP27 Yan Etkinlik Programına katkıda bulunan İSO, bu kapsamda Türkiye Pavyonunda "Sürdürülebilirlik İçin Sanayiyi Harekete Geçirmek" paneli gerçekleştirdi.

İSO Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Mustafa Tacir'in açılış konuşması yaptığı ve İSO Sürdürülebilirlik ve Koordinasyon Şubesi Müdürü Gülberk Ertap'ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele, Şişecam Strateji Genel Müdür Yardımcısı Özlem Vergon, Brisa Teknik Gruplar Yönetmeni (CTO) Yardımcısı Murat Hepdurluk ve Ford Otosan Çevre Mevzuatı ve Çevre Yönetim Sistemi Lideri Betül Tavacı Saygılı katıldı.

Geçen yıl sürdürülebilirlik vizyonunu belirleyen İSO'nun çalışmalarının aktarıldığı panel kapsamında, İSO üyesi Şişecam, Brisa ve Ford Otosan'ın temsilcileri de firmalarının sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği ile mücadelede yürüttükleri çalışmalar ve iyi uygulamalar hakkında bilgi verdi.

Sürdürülebilir üretim anlayışı ile çalışmalarımıza devam edeceğiz

Açıklamada paneldeki görüşlerine yer verilen İSO Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Mustafa Tacir, iklim değişikliğiyle mücadelede aksiyona geçmenin her geçen gün daha da önem kazandığı günümüzde şirketlerin uzun vadeli değer yaratmak amacıyla, ekonomik, çevresel ve sosyal faktörleri karar mekanizmalarında dikkate alması ve bu faktörlerle bağlantılı riskleri etkin bir biçimde yönetmesi gerektiğini belirtti.

Tacir, şunları kaydetti:

"Ülkemiz sanayisinin sürdürülebilir dönüşüm yolculuğunda rehberlik edecek çalışmalar yürütüyoruz. 2021'den bu yana 'Değişimin adı: Sürdürülebilir Üretim' anlayışıyla gerçekleştirdiğimiz sürdürülebilirlik çalışmalarımızı 'İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Sanayi', 'Döngüsel Ekonomi', 'İşin Geleceği', 'Güvenli Çalışma Ortamı' ve 'Sürdürülebilir Finans' olmak üzere beş ana temaya odakladık. Organizasyon yapımızda da bir değişikliğe giderek İSO Sürdürülebilirlik ve Koordinasyon Birimi'ni hayata geçirdik ve belirlediğimiz bu alanlarda farkındalık artıcı etkinlikler ve eğitimler düzenledik, rehber dokümanlar yayımladık.

Toplumsal ve çevresel sorumluluklarımızın bilinciyle önümüzdeki dönemde de sürdürülebilir üretim anlayışı ile çalışmalarımıza devam edecek, yol gösterici adımlar atmayı sürdüreceğiz. Sürdürülebilir dönüşüm için iş birliklerinin yaratacağı güçlü etkiyi önemsiyor ve tüm paydaşlarımızı sürdürülebilir bir gelecek için harekete geçmeye davet ediyoruz."

Sürdürülebilir değer yaratma misyonumuza doğru, tüm değer zincirimiz ile ilerlemeye devam ediyoruz

Şişecam Strateji Genel Müdür Yardımcısı Özlem Vergon ise "Şişecam olarak iklim krizi, enerji ve ham madde ihtiyacı, toplumsal eşitsizlikler gibi sorunlar karşısında uçtan uca tüm değer zincirini kapsayan, yalnızca ekonomik değerlerin değil, çevresel ve sosyal değerlerin de karar alma mekanizmasının temel unsurları olduğu sürdürülebilir bir yönetim modelini benimsiyoruz. Care for Next Sürdürülebilirlik Stratejimizi, Gezegeni Koru, Toplumu Güçlendir ve Yaşamı Dönüştür diyerek ana hedeflerimizi benimsiyoruz.

Bu kapsamda BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına hizmet eden net hedeflerle, sürdürülebilir değer yaratma misyonumuza doğru, tüm değer zincirimiz ile ilerlemeye devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Ford Otosan Çevre Mevzuatı ve Çevre Yönetim Sistemi Lideri Betül Tavacı Saygılı da iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak amacıyla Ford Otosan binek araçlarda 2030, hafif ve orta ticari araçlarda 2035, ağır ticari araçlarda ise 2040 itibarıyla sadece sıfır emisyonlu araç satışının hedeflendiğini belirtti.

Saygılı, şunları aktardı:

"Bu hedefe paralel olarak E-Transit ve E-Transit Custom'un da Avrupa'daki tek üreticisi olan Ford Otosan, Ford'un elektrifikasyon stratejisinde kritik bir rol oynamaya da devam ediyor. Türkiye'deki üretim tesislerinde ve AR-GE merkezinde, 2030'da karbon nötr olmayı amaçlayan Ford Otosan, bu doğrultuda yerleşkelerinde kullanılan elektriğin tamamını yenilenebilir kaynaklardan elde ediyor.

Otomotiv endüstrisinin büyük bir ekosistem olduğu bilinciyle hareket ederek tedarik zincirindeki 300'den fazla tedarikçisinin 2035'te karbon nötr olmasını amaçlayan Ford Otosan, lojistik operasyonlarını da 2035'te karbon nötr hale getirmeyi hedefliyor."

Brisa Teknik Gruplar Yönetmeni (CTO) Yardımcısı Murat Hepdurluk ise Brisa olarak 2050'de net sıfır emisyona ulaşmayı, 2030'da ise kapsam 1 ve 2 emisyonlarını yüzde 56 azaltmayı taahhüt ettiklerini bildirdi.

Hepdurluk, 2030'a yönelik karbonsuzlaştırma yol haritalarını 1,5 derece senaryosuna göre belirlediklerini ve 2021'de Bilimsel Temelli Hedefler Girişimi'nin (SBTi) onayını aldıklarını ifade ederek, "Brisa, Türkiye'de bunu başaran ilk şirket oldu. Döngüsel ekonomiye de odaklanıyoruz. Bu kapsamda İzmit fabrikamızdaki geri dönüşüm ünitesinde, lastik bileşen hurdalarını döngüsel ekonomi prensiplerine uygun olarak ülke ekonomisine kazandırıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.