Medipol Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamaya göre, beyin tümörleri, beynin dokusundan, çevresindeki zarlardan veya kafatasından kaynaklanabildiği gibi farklı organlardaki kanserlerin beyne yayılmasıyla da oluşabiliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Dr. Öğr. Üyesi Cevdet Gökçek, basit migren şikayetlerinin bile zaman zaman ciddi bir tablonun ilk işareti olabileceğini belirtti.
Özellikle yeni ortaya çıkan baş ağrısına kusma ve nöbetlerin eklenmesinin beyin tümörüyle ilişkilendirilebileceğini vurgulayan Gökçek, "Akciğer, meme ve böbrek gibi organlardaki bazı tümörler beyne metastaz yapabilir. Ayrıca bazı kan hastalıkları lenfoma gibi beyinde kendini gösterebilir." ifadelerini kullandı.
Beyin tümörlerinin çok çeşitli belirtilerle ortaya çıkabileceğini aktaran Gökçek, "Bulantı, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, sara nöbetleri, kişilik değişiklikleri, hafıza ve görme bozuklukları, anormal göz hareketleri ve kulakta çınlama beyin tümörlerinin en sık görülen belirtileri arasında." değerlendirmesinde bulundu.
Gökçek, tanı sürecinde beyin tümörlerinin doğru şekilde görüntülenebilmesi için MR'ın şart olduğuna dikkati çekerek, kapalı alan korkusu olan hastalar için tomografinin kısa sürede bilgi verebildiğini ancak beyin tümörlerinin doğru şekilde tespiti ve lokalizasyonu için MR'ın şart olduğunu kaydetti.
Tedavide cerrahinin çoğu vakada ilk yöntem olduğuna işaret eden Gökçek, şu ifadeleri kullandı:
"Günümüzde beyin tümörlerinin en etkili tedavi metodu cerrahidir. Beyin zarlarından kaynaklanan iyi huylu tümörler tamamen çıkarılırsa sonuçlar oldukça başarılı oluyor. Beynin kendi dokusundan çıkan tümörlerde ise cerrahi yaşam süresini uzatıyor. Cerrahinin yanı sıra radyoterapi ve kemoterapi de uygulanabiliyor."
Gökçek, uzun süren veya yeni başlayan baş ağrısı, kusma, kulakta çınlama, görme bozukluğu ve nöbet gibi bulgular yaşayanların zaman kaybetmeden uzman değerlendirmesi alması gerektiğini, erken tanının hayat kurtardığını ve tedavi şansını artırdığını belirtti.