Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) Kırmızı Listesi'nde 172 bin 620 tür yer alıyor ve bunlardan 48 bin 646'sının nesli çeşitli seviyelerde tükenme tehdidi altında bulunuyor.
Listede yapılan son güncellemeler, yeşil deniz kaplumbağaları gibi bazı türler konusunda olumlu gelişmeler yaşansa da 3 Arktik fok türü neslinin, tükenmeye bir adım daha yaklaşmış olduğunu gösterdi.
Buna göre, yok olma riski ciddi biçimde artan balonlu foku (Cystophora cristata) "hassas" kategorisinden "tehlike altında" kategorisine, sakallı fok (Erignathus barbatus) ve Grönland arp foku (Pagophilus groenlandicus) ise "asgari endişe" düzeyinden "tehdide yakın" kategorisine girdi.
IUCN raporunda, bu türlerin yok olma risklerinin artmasındaki en önemli faktörün, küresel ısınma sonucu Arktik'te yaşanan buz kaybı olduğu vurgulandı. Küresel ısınma sonucu Arktik bölgesi, dünya ortalamasına kıyasla 4 kat daha hızlı ısınıyor ve bu ısınma, bölgedeki buz tabakasının da hızla yok olmasına yol açıyor.
Küresel ısınmanın dolaylı etkisiyle bölgede artan insan faaliyetleri de bu türler üzerinde bir diğer baskı unsuru olarak öne çıkıyor. Buzul erimeleri sonucu bölgede taşımacılık kaynaklı gemi trafiği artarken, ticari avcılık ve maden faaliyetleri de son yıllarda yoğunluk kazandı. Bu unsurlar da Arktik foklarını birçok yönden olumsuz etkileyerek türlerin devamlılığını tehlikeye atıyor.
- Bölge ısınma rekorları kırıyor
ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) tarafından aralık başında yayımlanan "2025 Arktik Bölgesi Değerlendirme Raporu"na göre, Ekim 2024-Eylül 2025 döneminde Arktik genelinde yüzey hava sıcaklıkları, 1900 yılından bu yana kaydedilen en yüksek seviyelere ulaştı. 2024 sonbaharı en sıcak sonbahar, 2024-2025 kışı ise ikinci en sıcak kış mevsimi oldu.
Washington merkezli Okyanus Koruma Vakfı Arktik Bilimleri Direktörü Henry Huntington, bölgede yaşanan değişimlerin etkilerini AA muhabirine değerlendirdi.
Arktik foklarının bölgenin ekosistemi için anahtar rol üstlendiğini belirten Huntington, bu fok türlerinin balıklar ve diğer birçok deniz canlısı için avcı, kutup ayıları, katil balinalar ve bölge halkları için ise av konumunda olduğunu söyledi.
Bu türlerin beslenme, barınma, doğum ve yavrularını büyütme gibi hayati durumlar için buz kütlesine ihtiyaç duyduğuna işaret eden Huntington, şöyle konuştu:
"Deniz buzullarının kaybı, Arktik foklarının yok olma tehdidi altına girmesi noktasında en büyük risk faktörü. Deniz buzu olmadan foklar daha savunmasız kalacak, dinlenmek ve doğum yapmak için daha az yuva alanına sahip olacak. Bazı fok türleri bu değişime belirli ölçüde uyum sağlayabilir. Öte yandan, Arktik genelinde deniz buzunun yerini alabilecek yeterli kara alanı yok. Dahası buzulların kaybı, bölgeyi Arktik'in daha aşağısında yaşayan türlere de daha açık hale getirerek bu türlerin besin ve yaşam alanı için Arktik türlerle rekabet etmesine yol açabilir."
- Risk altında olan diğer türler
Bölgedeki buzul kaybından diğer hayvanların da bir o kadar etkilendiğine değinen Huntington, özellikle de foklarla beslenen kutup ayılarının ulaşım ve barınma ihtiyaçları için deniz buzuna ihtiyaç duyduğunu, bölgedeki erimenin bu tür için de endişelere neden olduğunu dile getirdi.
IUCN listesinde yer alan Arktik tilkilerinin de kutup ayılarını takip ederek sıklıkla onların avlarından geri kalanlarla beslendiğini anlatan Huntington, bölgedeki bir türün kaybının zincirleme olarak diğerlerini de olumsuz etkilediğine dikkati çekti.
Arktik karasında da durumun endişe verici olduğunu ifade eden Huntington, "Ren geyikleri (caribou), yayılış alanlarının birçok bölümünde tehdit altında ve son yıllarda popülasyonlarında azalma gözlemlendi. Ren geyiği sayıları doğal olarak dalgalanma gösterse de geniş çaplı düşüşler kaygı verici." dedi.
Gidişatın durdurulması için iklim kriziyle ciddi bir mücadele gerektiğini vurgulayan Huntington, sözlerini şöyle tamamladı:
"Arktik fokları ve diğer türler üzerindeki ek baskıları azaltmak hala mümkün. Arktik'teki deniz taşımacılığı ve büyük endüstriyel faaliyetler fokları rahatsız ederken, buzkıran gemiler, fokların doğum için kullandıkları inlere zarar veriyor. Bu bölgelerin insan faaliyetlerinden korunması, foklara ve diğer türlere, deniz buzlarının kaybı başta olmak üzere karşı karşıya oldukları tehditlere uyum sağlama açısından iyi fırsatlar sunacaktır."