Ağrı'nın Patnos ilçesinin köyünde yaşayan ve yaz aylarında batıdaki illerde çalışan gençler, kışın evlerine dönüp "topa dara" adıyla bilinen beyzbola benzer oyunla eğleniyor.
Türkiye'nin en yüksek 3. dağı olan Süphan'ın eteklerindeki yaklaşık 100 haneli Gençali köyünde yaşayan gençler, mevsim el verdikçe batı illerinde inşaatta çalışıp kışın da köylerine dönüyor.
Gençler, büyüklerinden öğrendikleri ve günümüzde unutulmaya yüz tutan geleneksel oyunlar arasında yer alan "topa dara" adıyla bilinen beyzbola benzeyen oyunu oynamak için zaman zaman bir araya geliyor.
Köyün dışında arazide toplanan gençler, soğuk hava ve kara rağmen iki takım oluşturarak sopa ve özel olarak yapılan topla oyun oynuyor.
Oyunu kazanmak için takım halinde koşarak mücadele eden gençler, centilmenliğin kazandığı müsabakalarda stres atıp eğleniyor.
Gençler, önceki nesilden kendilerine aktarılan oyunu yaşatmak için çocuklara da öğretiyor.
- "Bu oyun dedelerimizden, babalarımıza onlardan da bize kaldı"
Köylülerden Erhan Aslan, AA muhabirine, zorlu kış koşullarının oyunu oynamaya engel olmadığını söyledi.
Oyunun güzel ve eğlendirici olduğunu belirten Aslan, "Bu oyun dedelerimizden, babalarımıza onlardan da bize kaldı. Bölgede 'topa dara' olarak biliniyor. Sonbahar ve kış aylarında gençlerin köyde bulunduğu zamanlarda oynanıyor. Bizim için havanın soğuk olması önemli değil. Gençler geliyor, oyunu oynayıp koşarak zaten ısınıyoruz. Hem oyun oynuyoruz, hem sohbet ediyoruz. Vakit çok güzel geçiyor." diye konuştu.
Aslan, oyunun kendi köylerinde oynandığını, bölgedeki diğer köylerde rastlamadığını anlattı.
Arazinin büyüklüğüne göre oynayan kişi sayısının arttığını ifade eden Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"10'ar kişilik 2 takım halinde de oynuyoruz. İlk önce 10 kişi sahaya iner, diğer 10 kişi de topla rakibi vurmak için sahaya iner. Vuran kişinin rakibin bulunduğu tarafa koşup vurulmadan geri gelmesi gerekiyor. Vuran kişinin topu rakip tarafından havada yakalanırsa bizim hakkımız yanıyor, top karşı tarafa geçiyor. Oynadığımızda zaman çok güzel geçiyor. Büyüklerimiz de oynardı, biz de oyundan çok memnunuz. Telefonu köşeye bırakıyoruz, oyunu oynuyoruz."
Özal Yalçın ise Çankırı'da yaşadığını, köye gelerek güzel vakit geçirdiğini ve oyun sayesinde eğlendiğini aktardı.
- "Beyzbola yakın bir oyundur"
Gençler arasında bu tür oyunların yaygınlaşması gerektiğini vurgulayan Yalçın, şunları kaydetti:
"Bütün arkadaşlarımın köye geldiğini duydum, ben de dayanamadım geldim. Arkadaşlarla beraber oyun oynuyoruz. Beyzbola yakın bir oyundur. Günümüzde herkes telefonla vakit geçirirken biz de sahada keyifli vakit geçiriyoruz. Bazen sabahtan öğlene kadar, bazen de öğleden akşama kadar oynuyoruz. Bu şekilde telefon ve teknolojiden de uzak duruyoruz. Yıllardır Çankırı'dayım, evden işe, kahveden eve gidip geliyorum. Sosyal aktivitemiz yoktu ama köyde oyun oynuyoruz, koşuyoruz. Çok güzel."
Ayhan Karadeniz de gençlerin yaz aylarında batı illerine gidip inşaatlarda çalıştığını, kışın da köye döndüklerini ve bu oyunu oynayarak eğlendiklerini dile getirdi.












