ABONE OLAlopesi areata halk arasında saçkıran olarak tanınan bir saç hastalığıdır. Bağışıklık sisteminin saç foliküllerine zarar vermesiyle oluşan bir tür saç dökülmesidir.
Alopesi areata yani saçkıran 20 yaş altındaki genç insanlarda daha yaygın görülse de çocuklar ve yetişkin insanlar da bu hastalıkla karşılaşabilir. Kadınlar ve erkekler arasındaki görülme yüzdesi eşitseviyededir.
Saçkıranda saç dökülmeleri kümeler halinde olur ve o bölgede saçsız bir bölge oluşur. Bu saçsız bölge kafa derisinde birkaç yerde olabilir.
Bazen bu dökülmeler sadece saç ile kalmaz ve kaş ile sakal gibi vücudun diğer tüylü bölümlerinde de görülebilir. Alopesi areata genellikle geçicidir ve saç dökülmesi yaşanan bölgede bir süre içinde yeniden saçlar çıkar. Geri gelen saçlar bazen eskisine oranla daha ince ve beyaz olabilir.
Alopesi areata (saçkıran) fiziksel bir muayene ile teşhis edilmektedir. Doktor hastaya saç dökülmeleri hakkında sorular sormak, saç dökülmesinin biçimine bakmak ve saç derisini kontrol etmek suretiyle hastalığı teşhis eder.
Saç dökülmesinin sebebi tam olarak bilinmese de doktor tarafından saç dökülmesine sebep olabilecek başka bir hastalık için test yapabilir. Bu testler çoğunlukla saç analizi ve kan testinden oluşur.
Saçkıran (Alopesi areata) sorununda dökülen saçlar bir müddet sonra yerine gelecektir. İnsanlar tedavi yerine sorunun kendi kendine düzelmesini bekleyebilmektedir. Saçların kendiliğinden geri gelmesini bekleyecek olan kişiler, sorun düzelene kadar takma saç kullanırlar ya da çeşitli saç biçimlendirme metotlarıyla dökülen saç yerini kapatabilirler.
Perma bu metotlardan biridir. Fakat uzun süre perma yaptırmak saçların daha fazla dökülmesine sebebiyet vermektedir.
Saçkıran tedavisindeki en yaygın tedavi şekli saç derisine kortikosteroid enjeksiyon uygulamasıdır. Bu uygulama her 4 - 6 haftada 1 defa olarak yapılır. İmmünoterapi adı verilen yöntem ise daha şiddetli saçkıran vakalarında kullanılan bir tedavi şeklidir.
Ultraviyole ışık tedavisi saçkıran hastalığında uygulanan başka bir tedavi şeklidir. Diğer tedavi yöntemlerinin yetersiz kaldığı zamanlarda uygulanmaktadır.
