Fatih Sultan Mehmet

İstanbul'u fethiyle Orta Çağ'ı kapatarak Yeni Çağ'ı başlatan ve yönetimiyle dünya tarihine damga vuran Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet Han kısaca hayatı ve biyografisini okuyabilirsiniz. Çağ açıp çağ kapatan hükümdar olan Fatih Sultan Mehmet kimdir? Askeri dehası, büyük devlet adamlığı ve entelektüel kişiliğiyle tarihin en büyük liderleri arasında yer alıyor. Sultan 2. Murat'ın oğlu olan 2. Mehmet, 30 Mart 1432'de Edirne'de doğdu. İki lalası Kasapzade Mahmut ve Nişancı İbrahim ile 1143'te Edirne'den Manisa'ya vali olarak gönderildi. Ağabeyi Amasya Valisi Şehzade Alaeddin Ali Çelebi'nin vefatı üzerine tahtın tek varisi durumuna geldi. Babası Sultan 2. Murat'ın isteğiyle 1444'te, henüz 12 yaşındayken tahta çıktı.

Devletin tecrübesiz genç bir sultanın eline bırakılması iç ve dış sorunlara, isyanlara yol açtı. Balkanlar'da ve Anadolu'da 2. Murat zamanında alınan birçok yer elden çıktı. Tahtı iki yıl sonra 1446'da babasına devretti. Fatih Sultan Mehmet, 19 yaşına geldiğinde padişahın vefatıyla yeniden tahta çıktı.

Fatih Sultan Mehmet ve İstanbul Fethi

Anadolu'da ve Balkanlar'da durumu kontrol altına alan 2. Mehmet, sorun çıkaran Yeniçeri Ocağı'nda da değişiklikler yaparak İstanbul'un fethine odaklandı. 1452 yılının Ağustos sonunda Boğaz'ı kontrol altına alacak Rumeli Hisarı'nın inşası tamamlandı.

Fatih Sultan Mehmet, defalarca girişimde bulunulmasına rağmen ele geçirilemeyen Bizans'ın elindeki İstanbul'u, 54 gün süren kuşatmanın ardından 1453 yılında henüz 21 yaşındayken fethederek "Fatih" unvanını aldı.

Fetih sırasında gemileri karadan yürütüp Haliç'e indirerek savaşın seyrini değiştirdi. Fatih Sultan Mehmet, bu fetihle Orta Çağ'ı kapatıp Yeni Çağ'ı açtı.

İstanbul'un fethinden sonra şehrin yağmalanmasına izin vermedi. Can ve mal güvenliği garantisi verdiği halkın gönlünü kazanda. Fatih Sultan Mehmet, fethin sembolü olarak Ayasofya Kilisesi'ni camiye çevirdi.

Fatih Sultan Mehmet, ilk tahta çıktığında ve İstanbul'un fethi sırasında sergilediği tutumlar nedeniyle uzun yıllar devlet yönetiminde yer alan Çandarlı Halil Paşa'yı 10 Temmuz 1453'te Edirne'de idam ettirdi.

Toplanmaya çalışılan Haçlı ordusuna karşı 1454'te Venedik ve Cenevizlilerle antlaşmalar yaptı. 1457'de Haçlı donanması Limni, Taşoz ve Semadirek'i işgal etti. Fatih'in İsmail Bey komutasında gönderdiği donanma kısa sürede bu bölgeleri geri aldı.

1461'de Trabzon Rum İmparatorluğu'nun varlığına son veren Fatih Sultan Mehmet, 1462'de Rumeli seferine çıkarak Eflak'ı Osmanlı Devleti'ne bağladı ve 1463'te ise Bosna'yı tamamen ele geçirdi.

Gedik Ahmet Paşa kumandasında Güney İtalya'ya donanma ile ordular sevk etti. 26 Temmuz 1480'de Otranto'yu ele geçirdi.

Padişahlığı döneminde 25 seferi bizzat yöneten Fatih, babası 2. Murat döneminde 880 bin kilometrekare olarak devraldığı Osmanlı topraklarını, 2 milyon 214 bin kilometrekareye ulaştırdı.

Ne Zaman ve Kaç Yaşında Öldü

Gut hastalığı olan Sultan Mehmet, Anadolu'ya çıktığı sefer sırasında 3 Mayıs 1481'de Gebze yakınlarındaki Hünkar Çayırı'nda vefat etti. Cenazesi, kendi adını taşıyan Fatih Camisi'ndeki türbesine defnedilmiştir.

Askeri Deha Fatih Sultan Mehmet Han

Tarihçiler tarafından "askeri deha" ve "büyük devlet insanı" olarak gösterilmiştir. Fatih Sultan Mehmet, ordu düzeninde yeniliklere gidip ateşli ve son teknoloji silahları üretti, asker sayısını artırdı.

Devrinin en büyük alimleri Molla Hüsrev, Molla Gürani, Molla Yegan, Hızır Bey ve Hocazade Muslihuddin'den ders aldı. Merak ettiği alanlarda da uzman kişileri getirtip özel eğitim aldı. Arapça, Farsça, Latince, İtalyanca, Slavca bilmekteydi. Matematik, coğrafya, astronomi, fizik gibi pek çok alanda da bilgi sahibi entelektüel bir hükümdardı.

Şiire de ilgi duyan Fatih Sultan, "Avni" mahlasıyla şiirler yazdı. Sanata ve ilme verdiği önemle de bilinen Fatih, padişahlığı süresince birçok medrese yaptırarak, dünyanın farklı ülkelerinden bilim insanlarını İstanbul'a davet ederek himaye etti.

Tarihteki imparatorluk kurucularının vasıflarını taşımıştır. Ayrıca dünya hakimiyetini amaç edinmiş kudretli bir asker ve geniş görüşlü bir hükümdardı. Bazı Rum tebaalar onu, İstanbul'u elinde tutması sebebiyle "Kayser-i Rum" yani Roma İmparatoru olarak gördü.