AMELİYAT

Ameliyat
1 . Hasta üzerinde tedavi amacıyla uygulanan dikme ve kesme işlemi, operasyon .
2 . eskimiş İşler, faaliyetler :
"Enkazın kalkması üç dört günlük ameliyata muhtaç."- H. R. Gürpınar.
Bir operatörün tedavi veye teşhis gayesiyle hastanın vücudu üzerinde yaptığı yarma, kesme ve dikme işlemleri. Cerrahi müdahale, sirüji 1500 sene öncesinden beri aynen kullanılan ve genel bir müdahaleyi ifade eden “ cerrahi ” kelimesi, ameliyat tekniklerini ve bununla ilgili diğer bilgileri anlatan bir ilimdir.

Tıbbi konulardaki eski bilgilerin çoğu ameliyatlar ile ilgilidir. Eski Roma ve Yunan medeniyetlerinden yazılagelmiş eserlerde o zamanlar yapılan basit ameliyatlardan bahsedilmektedir. Romalı ve Yunanlılar, “ Trocar ” adı verilen kalın, içi delikli iğnelerle karın ve göğüs boşluklarında toplanmış sıvıları boşaltıyorlardı. Müslüman doktorlardan Zekeriyya Razi ve Ali bin İsa el Kehhal; göz ameliyatını fenni usullerle ilk defa yapan hekimlerdir.

Endülüs alimi Ez-Zehravi, otuz ciltlik tıp ansiklopedisinde çeşitli ameliyat tekniklerini ve aletlerini tarif edip, çizerek “ Cerrahinin Babası ” ünvanını almıştır (Bkz. Zehravi ).

Ameliyatı yapan doktora genel olarak “operatör” veya “ cerrah ” denir. Ameliyat, başlı başına bir ihtisas işidir ve aynı zamanda büyük tecrübe ve görgü gerektirir. Defalarca ameliyatlarda bulunmayan ve bu konuda ihtisaslaşmayan bir hekim basit müdahaleler dışında yalnız başına ameliyat yapamaz.

Genel tababette apse, çıban açılması, fazla derin olmayan kesik, sıyrık ve yaralanmaları dikmek her hekimin rahatlıkla yapacağı işlemlerdir. Bunlara ameliyat değil, “ küçük cerrahi müdahale” adı verilir.

Ameliyatlar tatbik edildiği organlara göre önem ve hayatiyet arzederler; yani bir mide ameliyatında ölüm oranı yüzde beş ise, beyin ameliyatlarında bu oran yüzde 30-60 olabilmektedir. Tıbbın bütün gayret ve ilerlemiş teknolojisine rağmen ameliyatta ölüm tehlikesi ( mortalite ) her zaman için mevcuttur.

Cerrahlar için basit ameliyatların başında apandisit, mide ameliyatları, safra kesesi ameliyatları gelir. Kemik ameliyatları,  beyin, kalp ve akciğer ameliyatları büyük güçlük arzederler.

Yakın zamana kadar genel cerrahi alanı içinde sayılan birçok cerrahi dallar ayrı birer mütehassıslık haline gelmiştir. Bunlar arasında estetik cerrahi, kalp - damar cerrahisi, ortopedi, çocuk cerrahisi, beyin cerrahisi vb. sayılabilir.

Ameliyatlarda genel prensip mümkün olduğu kadar asıl organ ve dokulara zarar vermeden ve en az miktarda sun'i malzeme kullanarak yapmaktır. Ameliyat yapılacak organın durumu; ameliyatın şeklinde ve ameliyat sonrasında kötü sonuçların ortaya çıkmasında çok büyük önem taşır. Bu sebeplerden dolayı bir ameliyattan önce, bir değil bir kaç cerrahın fikir birliğinin olması gerekir. Her ameliyatı mümkün olduğu kadar o konuda ihtisaslaşmış merkezlerde yaptırmalıdır.

Zamanımızda çocuk cerrahisi ve yaşlılar cerrahisi, habis hastalıklar cerrahisinde uzmanlaşmış cerrahlar yetişmektedir. Her cerrah belli bir daldaki ameliyatları defalarca yapmak suretiyle bu sahada uzmanlaşmakta ve böylece ameliyatlardaki ölüm oranı giderek düşmektedir.