Ekonomi

Türkiye Kimya Sektör Şurası

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal:
- "TÜBİTAK'ın özellikle yakın dönemdeki programlarına dikkat edilirse, proje kapsamlı bir destekten platform tabanlı bir desteğe dönüşüme eviriliyoruz" - Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan:
- "Doktorasını tamamlamış öğrencilerin özel sektörde istihdam edilmesini çok önemsiyorum"

İSTANBUL - Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, "TÜBİTAK'ın özellikle yakın dönemdeki programlarına dikkat edilirse, proje kapsamlı bir destekten platform tabanlı bir desteğe dönüşüme eviriliyoruz." dedi.

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği'nin (İKMİB) 17'nci dönem başkanlığını yürüttüğü Kimya Sektör Platformu (KSP) bünyesinde iki yılda bir yapılan "Türkiye Kimya Sektör Şurası" video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi.

"Kimya Sanayi İle Üniversite İşbirliği" panelinde konuşan TÜBİTAK Başkanı Mandal, üniversite ile sanayi iş birliğindeki güçlüklerin fırsatlar oluşturduğuna işaret ederek, geliştirme ve birlikte başarmanın önemli olduğunu söyledi.

Sonraki süreçlerde Ar-Ge ve yenilik boyutlarındaki ilişkinin tek yönlü değil, mutlaka çift yönlü olması gerektiğini vurgulayan Mandal, panelin üniversite ile sanayi iş birliğine katkı sağlayacağını işaret etti.

Mandal, iş birliğinden daha çok birlikte iş yapmaya doğru dönüşümün gerçekleşmesi ve bunun da bir kültür haline gelmesinin önemine dikkati çekerek, doğrusal bir yenilikten geri beslemeli bir dönüşüme geçişin faydalarını anlattı.

Üniversitenin ürettiği bilginin özel sektör tarafından kullanmasından doğan ilişkinin tek yönlü olduğunu belirten Mandan, "Bu tek yönlü ilişki, karşılaşılabilecek problemleri çözmede yetersiz kalabiliyor. Bizim yönetimsen açıdan da bu tür ilişkileri çift yönlü bir hale dönüştürmemiz gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Mandal, TÜBİTAK'ta 2018 yılı itibarıyla oluşturmaya çalıştıkları ekosistemin girdi esaslı yaklaşımdan, daha fazla çıktı ve etki oluşturmaya yönelik bir dönüşüm gerçekleştirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Yeni bilgi üretimine dönük yaklaşıma ihtiyaç var. Yeni bilgi üretimindeki yaklaşımla, TÜBİTAK'ın özellikle yakın dönemdeki programlarına dikkat edilirse, proje kapsamlı bir destekten platform tabanlı bir desteğe dönüşüme eviriliyoruz. Birey kapasite kullanımını artırırken, karşılaşan sorunların kapsamına yönelik ister teknoloji geliştirme olsun ister ürün geliştirme olsun platform tabanlı destek veriyoruz."

Desteklerin sonradan kontrolünün yapılmasına yönelik bir programları olduğunu belirten Mandal, "Türkiye'deki girişim ekosistemini geliştirmeye uğraşıyoruz. Milli teknoloji hamlesini başarı noktasına getirmek ve dünyada 10 büyük ekonomiye girmek için sadece destek vermek değil girişimlerin çoğunun devam etmesi, büyümesi ve ticarileşmesi modelleri üzerine çalışıyoruz." dedi.

Kimya Teknoloji Merkezi projemizi hayata geçiriyoruz

Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan da üniversite ve sanayi iş birliğinin önemine değinerek, iş birliği konusunun bir ülkenin atılım gösterip gösteremeyeceğini belirleyebileceğini söyledi.

Umran, doktorasını tamamlamış öğrencilerin özel sektörde istihdam edilmesinin olmazsa olmaz bir yönü olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Türkiye'de çoğu zaman Ar-Ge'nin araştırma ve geliştirme kısımları birbirine karışabiliyor. Halbuki hem araştırma hem geliştirme çok önemli kavramlardır ve birlikte var olması gerekir. Bilinen ya da bilinmeyenlerin çözümü olarak benim tanımladığım geliştirme çalışmaları, bir endüstrinin elinde olan problemler setinin getirip üniversitedeki beceri setiyle eşleştirmesine tekabül eder. Bu eşleştirmelerde yükte hafif pahada ağır sonuçlar nadir çıkar.

Bu beklenmeyen sonuçlar, daha çok bilinmeyen-bilinmeyenlerin takibinden çıkar ki bilinmeyen-bilinmeyenlerin takibini yapan kişiler de bilim ve teknoloji alt yapı açısından en üst düzeylerde yetkin olan kişilerin olduğu yerlerde çıkar. Bu anlamda şirketlerdeki Ar-Ge bölümlerinde, o şirketlerin öncelikleriyle yoğrulmamış kişiler olması gerekiyor."

Umran, Koç Üniversitesi'nde başarıyla sürdürülen üniversite ile sanayi iş birliğindeki proje örneklerinden bazılarını dinleyicilerle paylaştı.

Kimya Sektör Platformu Başkanı ve İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister ise "Kimya Sektör Platformu paydaşlarımızın desteği ile Kimya Teknoloji Merkezi projemizi hayata geçirmeye başladık. Projemizin daha büyük ekonomik ve bilimsel gelişmelere temel olması açısından Ulusal Kimya Ajansı'nın büyük fayda getireceğini düşünüyoruz. Teknoloji merkeziyle üniversite ve sanayi arasında köprü konumunda olmayı hedefliyoruz." diye konuştu.Kaynak:AA

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir