Ekonomi

Schneider Electric Türkiye, şarj istasyonu kurulumu için FullCharger ile iş birliği anlaşması imzaladı

Schneider Electric Türkiye Genel Müdürü İsmail Yamangil:
- "Sayıları giderek artan elektrikli otomobiller dahil olmak üzere, inovatif yeni teknoloji çözümlerinin çalışabilmesi enerji kaynaklarına ve enerji teknolojilerine bağlı. 100’ü aşkın ülkede, 185 yıllık deneyime sahip bir şirket olan Schneider Electric olarak, bu alana liderlik etmek üzere güçlü hedeflerle operasyonlarımızı sürdürüyoruz"

İSTANBUL - Schneider Electric; Türkiye'deki elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulumu için, Türkiye'de elektrikli araç şarj sektörünün kurucusu ve ilk şirketi olan FullCharger ile bir iş birliği anlaşması imzaladı.

Firmadan yapılan açıklamaya göre, İstanbul'da gerçekleştirilen imza töreninde Schneider Electric Türkiye Genel Müdürü İsmail Yamangil ve Schneider Electric Türkiye Kanal Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Gökhan İşbitiren ile FullCharger Yönetim Kurulu Başkan Vekili Begüm Dermancıoğlu ve FullCharger Üst Yöneticisi (CEO) Osman Ataman, açıklamalarda bulunarak basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Türkiye'de elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulumu için hayata geçirilen iş birliği kapsamında, Schneider Electric'in elektrikli araçlar için güvenli, sürekli ve verimli bir enerji altyapısı sağlamak üzere geliştirdiği "eMobility için EcoStruxure" çözümü kullanılacak.

- Türkiye'de e-Mobilite'nin geleceği için önemli bir adım

Schneider Electric Türkiye Genel Müdürü İsmail Yamangil, toplantıda yaptığı açıklamada Türkiye'de elektrikli araç şarj istasyonu ağının kurulumu açısından büyük önem taşıyan bu iş birliği anlaşmasının, ülkenin e-Mobilite geleceği açısından da çok değerli bir adım olduğuna dikkat çekerek, "Sayıları giderek artan elektrikli otomobiller dahil olmak üzere, inovatif yeni teknoloji çözümlerinin çalışabilmesi enerji kaynaklarına ve enerji teknolojilerine bağlı. 100'ü aşkın ülkede, 185 yıllık deneyime sahip bir şirket olan Schneider Electric olarak, bu alana liderlik etmek üzere güçlü hedeflerle operasyonlarımızı sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.

Schneider Electric Türkiye Kanal Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Gökhan İşbitiren ise firma olarak odaklandıkları alanlar arasında, e-mobilite ve şarj istasyonlarının önemli başlıklar olarak yer aldığını belirterek, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin otomotiv sektöründe sahip olduğu tecrübe, rekabet gücü ve jeostratejik konumu ile elektrikli araç ve ilgili ekipman yatırımlarında cazip bir konuma sahip. Türkiye'nin bu alandaki birikimi ile elektrikli araç ve ilgili yan sanayi ürünlerinin imalatı açısından önemli fırsatlar barındırıyor. Elektrikli otomobiller konusundaki sevindirici ve hızlı gelişme, elbette sahada farklı ihtiyaçları da acil biçimde gündeme getirecek. Bunlar arasında şarj istasyonları öne çıkıyor. Elbette sorun sadece yaygın istasyon ağı kurmak değil. Yapılan tüketici araştırmalarına göre, tüketiciler seyahat ederken 30 dakikanın altında şarj süreleri bekliyor. Buna karşın günümüzde hizmet veren şarj istasyonlarının büyük çoğunluğunda harcanan zaman 3 saati aşıyor. Bu iş birliği ile tüketicinin elektrikli araçları için şarj istasyonu ihtiyaçlarının karşılanması için çalışacağız."

Türkiye, dünyada örnek gösterilebilecek potansiyele sahip

FullCharger Yönetim Kurulu Başkan Vekili Begüm Dermancıoğlu da Türkiye'nin şarj istasyonları konusunda gelecek 1 yıllık dönemde, dünyada örnek ülkelerden biri olma potansiyeline sahip olduğunu belirterek, "Ülkemiz güneyden kuzeye, doğudan batıya lisans sahibi ve sertifikalı şarj ağı işletmecileri tarafından hızlı şarj ağı ile örülecek. Mevzuat ve yönetmelikler aracılığıyla binalar da yenilenebilir enerji ve e-mobilite altyapısı ile tanışmaya yoğunlaşarak devam edecek. FullCharger olarak konuya enerji dönüşümü çerçevesinde, bütünlüklü bakıyoruz. Bütünlükten kastımız; bir yapının şebekeden bağımsız olarak kendi enerjisini üretebilmesi, depolayabilmesi ve daha büyük oranda tüketebilmesinin kurgusunu yönetebilmek. Türkiye'nin ve dünyanın geleceği için bu adımlar büyük önem taşıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Elektrikli araçların, otomobilin geleceği olacağı ifadesinin artık tahmin değil somut bir veri olduğuna dikkati çeken Dermancıoğlu, "Otomobil markalarının tüm üretimlerini bu alana kaydırma kararları, kamu araçlarının hızla bu şekilde yenilenmesi, vergi avantajları ve çevresel zorunluluklar elektrikli araçları kaçınılmaz bir seçenek haline getirdi. 2025'ten itibaren dünyada elektrikli araç dışındaki otomobil üretimi büyük oranda azalacak. Buna bağlı olarak da şarj istasyonu sektörünün, büyüklüğünün yanı sıra otomotiv endüstrisi üzerindeki potansiyel etkisi de artmış durumda. Tüketici tercihlerinde belirleyici etkiye sahip olacak sektörümüz, hükümetin de desteğiyle otomotiv pazarındaki rekabeti etkileyecek, elektrikli araçlara geçişi hızlandıracaktır." ifadelerini kullandı. Kaynak: AA

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir