Horlama solunum bozukluğu habercisi

Yapılan araştırmaların Türkiye'de her 100 kişiden 26'sının horladığını ortaya çıkardığını belirten uzmanlar, horlamanın uykuda solunum bozukluğunun önemli bir habercisi olduğunu söyledi.
Türk Uyku Tıbbı Derneği Genel Sekreteri ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Uyku Bozuklukları Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derya Karadeniz, yapılan araştırmalarda, Türkiye'de 100 kişiden 26'sının horladığının tespit edildiğini belirterek önemli açıklamalarda bulundu:
"Horlama, uykuda solunumun bozukluğunun (uyku – apne sendromu) önemli bir habercisidir. Öyle ki horlama bazen yan odadan, hatta komşular tarafından duyulacak kadar şiddetlidir. Horlamanın kısa aralıklarla kesilmesi ve ardından gürültülü bir sesle nefes alınmaya başlanması gece içinde apnelerin varlığını düşündürmektedir. Bazı hastalarda solunum durmaları gecede 300 – 400 kez tekrarlanmakta ve uykunun 4/3'ünde nefessiz kalınabilmektedir.'
Uykuda solunum bozukluğu hastalığının yaşam kalitesini de etkilediğini ifade eden Prof. Dr. Karadeniz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uykuda solunum durması hastalığı olanlar, gece düzenli nefes alamazlar, bunun sonucu olarak dokulara yeterli oksijen taşınmaz. Ertesi gün yorgun ve uykulu olurlar, uygunsuz yerlerde uyuyakalabilirler. İş ve özel hayatlarında uykululuk nedeniyle ciddi problemler yaşayabilmektedirler. Apnenin varlığı, ileriki yaşlarda hipertansiyon, kalp yetmezliği ve felç gibi hastalıklara neden olabilmektedir.'
Tenis topu horlamayı önleyebilir
Uyku-apne sendromunun tedavisinin mümkün olduğunu bildiren Prof. Dr. Derya Karadeniz, sendromun ve horlamanın çoğunlukla şişman erkeklerde olduğunun göz önüne alınması durumunda, kilo vermenin tedavide etkin rolünün kendiliğinden ortaya çıktığını ve bazen 5-6 kilogram vermekle belirtilerin hafiflediğinin gözlendiğini belirtti.
Yatmadan önceki saatlerde alınan alkolün uykuda apnelerin daha sık ve uzun süreli olarak ortaya çıkmasına neden olduğunun bilindiğini kaydeden Prof. Dr. Karadeniz, şunları söyledi:
"Alkol bu hastalarda uykuda ani ölümlere sebep olabildiğinden, akşam saatlerinde sorunu olanlar alkol almamalıdır. Uyku ilaçları da alkole benzer bir etkiyle solunum merkezini baskı altına almakta ve apnelerin uzamasına neden olmaktadır. Uyku haplarına gereksinim duyulursa mutlaka hekim kontrolünde alınmalıdır.'
Bazı hastalarda horlamanın ve solunum durmalarının uyku pozisyonundan da kaynaklandığını ifade eden Prof. Dr. Karadeniz, "Bazı hastalara horlama ve solunum durmaları sadece sırt üstü yatarken ortaya çıkmaktadır. Bu hastalarda sırta konulan yastıklar veya pijamaya yerleştirilen tenis topu hastanın sırt üstü yatmasını engelleyebilmekte ve uykuda solunum problemlerini çözebilmektedir' dedi.
Prof. Dr. Karadeniz, uyku-apne sendromunun en etkili ve kesin çözümünün sürekli pozitif basınç tedavisi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Temelde basıncı ayarlanabilen bir hava kompresörü aracılığıyla burundan basınçlı hava verilmekte, ağız içinde oluşan pozitif basınç, uyku sırasında hava yolunun tıkanmasına engel olmaktadır. Sürekli pozitif basınç tedavisi, uyku-apne sendromunda en etkili ve kesin tedavi yöntemidir. Bu tedaviyle horlama, uykuda solunum durmaları ve bunların sebep olduğu kısa ve uzun dönemli problemler tamamen ortadan kalkmaktadır.'