Güncel

Normalleşmeyle kapılarını açan kaplıcalarda stres atıyorlar

BİNGÖL - ABDULLAH ÇELİK - Bingöl'ün turizmdeki en önemli potansiyeli olan ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında 75 gün kapalı kalan kaplıca tesisleri, normalleşme sürecinde yeniden hizmet vermeye başladı.

Bingöl: ABDULLAH ÇELİK - Bingöl'ün turizmdeki en önemli potansiyeli olan ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında 75 gün kapalı kalan kaplıca tesisleri, normalleşme sürecinde yeniden hizmet vermeye başladı.

Kent merkezine 20 kilometre mesafedeki Ilıcalar beldesinde kendiliğinden çıkan ve doğal sıcaklığı 40-50 derece olan suyun, içerdiği mineraller sayesinde böbrek taşlarını düşürmede etkili olduğu, stres ve depresyona bağlı psikolojik hastalıklar başta olmak üzere birçok rahatsızlığa iyi geldiğine inanılıyor.

Salgın nedeniyle uzun bir süre evden dışarı çıkamayan insanlar kuaför, berber, restoran ve kafelerden sonra normalleşme şartlarına uygun bir şekilde kapılarını açan kaplıcalara da gitmeye başladı.

Şifalı sıcak su havuzuna girenler, 42 derecelik suyun keyfini sürdü.

Yeni dönemde yeni tedbirler

Beldedeki iki tesisten biri olan Bingöl Üniversitesi Uygulama Oteli ve Termal Tesisleri Müdürü Sebahattin Özkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bingöl'deki termal suların geçmişten bugüne binlerce yıldır çeşitli rahatsızlıklara şifa kaynağı olarak bilindiğini söyledi.

Özkan, yeni dönemde, kaplıcaya gelen müşterilerin ateşleri ölçtüklerini, ücretsiz sunulan terlik, havlu ve şort hizmetinin artık verilemediğini aktardı. Özkan, kaplıca keyfini yaşamak isteyenlerin havuzda kullanacakları havlu, terlik ve şortları ya evden getireceklerini ya da belli bir ücret karşılığında tek kullanımlık, havlu, terlik ve şort temin ederek içeriye girebileceklerini belirtti.

Müşterilerin kişisel temizliğine ve sosyal mesafe kurallarına dikkat etmeleri gerektiğine dikkati çeken Özkan, "Uzun bir aradan sonra 1 Haziran'da tesisimizi açtık. Salgından sonra biraz daha sıkı tedbirler aldık. Daha hijyen bir ortam için tek kullanımlık havlu, terlik kullanıyoruz. Salgın dolayısıyla vatandaşlarımızda haliyle biraz korku var. Eski yoğunluğumuz yok. Salgın bittikten sonra tekrar eskiden insanların dolup taştığı bir ortam olacaktır." diye konuştu.

Kaplıca suyu strese birebir

Özellikle salgın tedbirleri kapsamında sokağa çıkma kısıtlaması dolayısıyla uzun süre evde kalanları stres atmaları için şifalı sıcak su havuzlarına davet eden Özkan, kendisinin de zaman zaman stres atmak için havuza girdiğini vurguladı.

"Bu suyun strese iyi geldiğini kendimden çok iyi biliyorum. Stres yaşadığım zaman hemen sıcak suya girip çıkıyorum. İstanbul Teknik Üniversitesinin de bu konuda görüşü var. Kaplıca suyunun strese iyi geldiğini hem üniversitelerin yaptığı araştırmalarda hem de vatandaşlardan aldığımız geri dönüşlerden biliyoruz." diyen Özkan, Turizm ve Otelcilik ile Fizyoterapi Programında okuyan öğrenciler için uygulama alanı olan tesislerin sadece Bingöl'e değil bütün bölge halkına hizmet verdiğini sözlerine ekledi.

Misafirlerimizi bekliyoruz

Ilıcalar Belediye Başkanı Mehmet Günerigök de yılın her döneminde büyük rağbet gören biri Bingöl Üniversitesi diğeri de özel sektöre ait olmak üzere iki termal tesiste, 2'si VIP 12 havuz, 120 yatak ve 20 apart daire ile hizmet verdiklerini söyledi.

İnsanların sadece kaplıca suyu için değil park ve bahçelerde piknik yapmak için de beldeye geldiğini belirten Günerigök, 3 bin 250 nüfuslu Ilıcalar'da her yıl turizm yoğunluğu yaşandığını aktardı.

Salgın sürecinde ise hiç ziyaretçinin gelmediğini anımsatan Günerigök, 1 Haziran'dan itibaren de 2 bini aşkın insanın beldeye geldiği bilgisini verdi.

Günerigök, şöyle devam etti:

"Ilıcalar beldemiz 2 termal tesisimiz, Cevdet Yılmaz Parkı, Soğukçeşme kavurması, mesire alanlarıyla yeni hizmete açıldı. Misafirlerimizi bekliyoruz. Salgından dolayı yaklaşık 3 aydır tesislerimiz kapalıydı. Beldemizin her tarafı yemyeşil, inşallah bundan sonra misafirlerimizi ağırlamak için her şey hazır. Ilıcalar güvenli ve huzurlu bir beldedir. Rahatlıkla insanlar gelip kalabilecekleri gibi geç saatlere kadar da eğlenebilirler. Salgın sürecinde beldemizde hiçbir vaka olmadı inşallah bundan sonra da olmayacaktır. İnşallah sezonu dolu dolu geçireceğiz."

Sodyum, kalsiyum, bikarbonat ve sülfat gibi mineraller bakımından zengin olan suya sahip kaplıcalara gelen Mehmet Karasu ise uzun süre evde kalmanın stresini kaplıcada attığını dile getirdi.

Normal zamanlar ise romatizma ağrılarına şifa bulmak için sıcak suyu tercih ettiğini anlatan Karasu, "Salgın sürecinde bu suya hasret kaldık. Ondan dolayı sıcak suyumuza geldik, stres atıyoruz. Gelmeyenlere tavsiye ediyorum. Gelsin bu sıcak sudan faydalansınlar." diye konuştu.

Belde sakini Ali Kaymazalp da kaplıcanın birçok hastalık için şifa kaynağı olduğunu belirtti.

- Kaplıca suyunun faydaları

İstanbul Teknik Üniversitesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Ana Bilim Dalınca hazırlanan heyet raporuna göre, Bingöl'deki kaplıca suyunun faydalı olduğu hastalıklar şöyle sıralanıyor:

"Kemik hastalıkları, kemik erimesi ve diş çürüklerinin tedavisinde, ortopedik ameliyatlar sonrası tedaviler, eklem ve mafsal ağrıları, kireçlenme ve romatizmal hastalıklar, mide ve bağırsak hastalıkları, gastrit, ülser, mide kasılmaları ve yanmaları, idrar yolları, kronik idrar yolları enfeksiyonları, sinirsel hastalıkların tedavisinde, stres ve depresyona bağlı psikolojik hastalıklar, kalp ve damar hastalıkları, tansiyona bağlı hastalıkların tedavisinde yardımcıdır. Gut hastalığı tedavisinde, şeker hastalıkları tedavisinde, vücuttaki yaraların kısa sürede iyileştirilmesi ve damar daralmalarının gevşemesinde etkilidir. Kadın hastalıkları tedavisinde, müzmin kadın hastalıkları ve kısırlık tedavisinde destekleyicidir. Beslenmeye bağlı flor eksikliğinin tedavisinde, hamilelerde, diş hastalıklarında, diş eti problemlerinde ve kemik erimesine karşı faydalıdır."Kaynak:AA

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir