İçeriğe geç

Hind Receb anısına kurulan "Gezici Soykırım Müzesi" İstanbul'da yoğun ilgi gördü

Gazze Mahkemesi gönüllüsü Ayşe Hümeyra Gül:
- "İnsanlar ilk olarak aracın gerçek mi yoksa burada temsili mi olduğunu anlamaya çalışıyorlar. Biraz daha yaklaştıkça aslında mermilerin de derinliğini ve sayılarını görünce durumun vahametini anlamış oluyor" - Gazze Mahkemesini takip etmeye gelen Zeynep Hale Öztürk:
- "Burada tamamen İsrail’in caniliğini, soykırımını ve çocuk, kadın, yaşlı dinlemeden öldürmesini görüyoruz. Bunu senelerdir yapıyor, iki senedir değil. İngilizlerin sömürgesinden sonra sözde açtığı devlet sonrasında senelerdir yapıyor. 77-78 yıldır yapıyor bunu"

İSTANBUL (AA) - Gazze'de, ailesiyle bulunduğu araçta İsrail askerlerince katledilen 6 yaşındaki Filistinli Hind Receb'i anmak için oluşturulan "Gezici Soykırım Müzesi", İstanbul'da Vezneciler Metro İstasyonu çıkışında vatandaşlardan yoğun ilgi gördü.

İstasyon çıkışında açılan sergide, Hind Receb ve ailesinin bulunduğu aracın reprodüksiyonu, olayla ilgili fotoğraf ve görsel malzemeler ile Gazze'de yaşanan insani dramı anlatan görsel anlatımlar yer aldı. Temsili arabayı gören vatandaşlar, çocukların ve sivillerin hedef alındığı saldırılara tepki gösterirken standın önünde toplananlar duygusal anlar yaşadı.

Gazze Mahkemesinin (Gaza Tribunal) Vezneciler Metro İstasyonu'na temsili olarak koyduğu, Hind Receb'in katledildiği arabayı tanıtmak için gönüllü olan Ayşe Hümeyra Gül, "Biz Hind Receb'in hikayesi için buradayız. Hind Receb ailesiyle birlikte 29 Ocak 2024 tarihinde tam 355 merminin hedef aldığı bu temsili araçta şehit edildi." dedi.

Gül, Hind'in katledildiği anın hissiyatını yaşatmak ve insanlara bilgi vermek için gönüllü olduğunu belirterek Gazze Mahkemesinin Hind'in hikayesini farklı konseptler ve tekniklerle insanlara duyurduğuna dikkati çekti.

Vatandaşların ilk olarak araca isabet eden mermilerin miktarına şaşırdıklarını dile getiren Gül, "İnsanlar ilk olarak aracın gerçek mi yoksa burada temsili mi olduğunu anlamaya çalışıyorlar. Biraz daha yaklaştıkça aslında mermilerin de derinliğini ve sayılarını görünce durumun vahametini anlamış oluyor." dedi.

Gül, araca ses sistemi koyduklarını ve Hind'in katledilirken yaptığı telefon görüşmesini verdiklerini ifade ederek şöyle devam etti:

"Ses sistemi ile bir patlama sesi geliyor, akabinde 'Bizi buradan çıkarın, yardım edin.' gibi çağrışımlarla insanların biraz daha aslında o ana ışınlanmalarını, o anı hissetmelerini sağlıyoruz. Bununla birlikte insanlar tabii ki bu anı daha iyi anlamak adına fotoğraf çekiyorlar. Oradan sonrasında biraz daha inceleyip aslında uzaktan ve yakından farklı açılarla olayın durumunu anlamaya çalışıyorlar."

- "İsrail'in yaptığı her şey savaş suçu"

Gazze Mahkemesini takip etmeye gelen Zeynep Hale Öztürk de temsili aracı görünce çok duygulandığını dile getirerek "Burada tamamen İsrail'in caniliğini, soykırımını ve çocuk, kadın, yaşlı dinlemeden öldürmesini görüyoruz. Bunu senelerdir yapıyor, iki senedir değil. İngilizlerin sömürgesinden sonra sözde açtığı devlet sonrasında senelerdir yapıyor. 77-78 yıldır yapıyor bunu ve biz de buna farkındalık için Gazze Tribunal'a gideceğiz." dedi.

Gazze Mahkemesinin sonuç kısmının açıklanmasının ardından Birleşmiş Milletlerin bu durumu ciddiye alması gerektiğini anlatan Öztürk, tüm dünyanın İsrail'in yaptığı katliamlar karşısında "ayaklanması" gerektiğini vurguladı.

Öztürk, Hind Receb'in ve sivillerin katledilmesinin savaş suçu olduğunun altını çizerek şunları söyledi:

"İnşallah İsrail'in yok olduğu günleri görmeyi nasip eder bize Allah. Bu zaten tamamen bir savaş suçu. Yani İsrail'in yaptığı her şey, yani orada uyguladığı neredeyse her şey tamamen savaş suçu. Kadın ve çocukların, masum sivillerin öldürülmesi yine savaş suçu. Hastaneleri bombalıyor, okulları bombalıyor. Bu bir savaş değil zaten, soykırım. Kesinlikle buna inanmıyoruz savaş olduğuna."

Bir sivil toplum kuruluşunda çalışan Rafiye Coşkun da sabah işe giderken temsili arabayı gördüğünü ve çok üzüldüğünü söyleyerek, kendi kendine "Bu çocuk terörist miydi?" diye sorduğunu belirtti.

Filistinlilerin sadece kendi ülkelerinde yaşamak istediklerini, başka bir gayelerinin olmadığını dile getiren Coşkun, "Yani bu kadar mı tehlikeli bu insanlar? Filistin insanı sadece kendi ülkesinde yaşamak istiyor ama maalesef birilerinin üstünlüğü bütün dünyayı soykırımı destekler hale getirdi. Bu çocuk terörist mi şimdi? Bunu soruyorum size. Dünyaya ne yapmış olabilir?" diye konuştu.

Coşkun, tüm dünyanın Filistin'de yaşanan soykırıma karşı harekete geçmesi gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:

"Bu arabayı görünce hiç, yani bir anne olarak düşünüyorum. Yavrumun böyle bir ateş altında kalması gerçekten dünyada düşünülebilecek bir şey değil. Yavrum yani yardım isterken bile ben o videoyu çok defalarca izledim. Çok acı bir şey. Dünya nereye gidiyor ve lütfen insanlar kendilerini artık haklı görmesinler ve tarihe baksınlar, bir daha okusunlar. Filistin kime ait? Nereye ait? Üç millet orada yaşıyor ve barış içinde yaşamaları gerekiyor ama Filistin Filistinlilere ait. Lütfen bunu unutmayalım ve bir daha böyle soykırım yaşanmasın."

- "Söylenecek söz bulamıyorum"

Alanda bulunanlardan Osman Ensaroğlu, yaşananların ilk olmadığını belirterek "Yani ne düşünülebilir ki? Bu, İsrail'in ilk yaptığı zulüm değil, katliam değil. Katil bir millet, katil bir devlet. Yani insanlık duyarlı olup, insanlık bunların gereğini yapması lazım. Yani buna söyleyebilecek bir kelime bulamıyorum ben. Yani insanlık dışı bir şey. Ben burada yine küfrün tek millet olduğuna dikkat çekmek istiyorum. Yani insanlık dışı bir şey. Söyleyebilecek, söylenebilecek bir cümle olduğunu düşünmüyorum. Yani sözün bittiği yer." dedi.

İsrail'in masum çocuklara ve kadınlara saldırdığını ifade eden Ensaroğlu, "İnsan masum çocuktan ne ister? Savaşın bile bir namusu ve hukuku vardır. Söyleyebilecek bir şey bulamıyorum yani. Çok üzgünüm." diye konuştu.

İbadullah Ebuzer Çakır da serginin arkasında görülen çalışmayı değerlendirerek "Öncelikle şunu söylemek isterim, iki yıldan beri ekranlarda izlemeye alışmış olduğumuz, artık izledikçe de normal görmeye başlamış olduğumuz bu korkunç vahşetin şu an çok küçük bir temsilini arkamızda görmekteyiz. Nasıl anlatılır bilmiyorum." ifadelerini kullandı.

Arabadaki kurşun izlerinden çok etkilendiğini söyleyen Çakır, "Söylenecek bir sözün kalmadığını" ve duygulandığını aktardı.

Çakır, İsrail'in sivillere saldırılarının bir süredir uluslararası kamuoyunda tepki oluşturduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu zalim, hastalıklı millete karşı dünyanın her yerinde şu an bir tepki oluştu. Uluslararası bir kamuoyu oluştu. Şu an her ne kadar suni bir ateşkes sağlanmış olsa da bunun tekrar başlayacağını, tekrar ortaya çıkacağını bütün dünya artık biliyor. Ben bu tür görsel çalışmaların da eylemlerin de düzenli olarak devam etmesi taraftarıyım. Hiçbir şekilde bu suni ateşkese bakarak Gazze'yi gündemden düşürmememiz gerekmektedir. İnanın, anlatılacak gibi değil." değerlendirmesini yaptı.

Kaynak: ANADOLU AJANSI
Editör

Cemil Karip

Cemil Karip, diyadinnet.com'un genel yayın yönetmenidir. Bölgesel olaylar, çevre sorunları, politika ve eğitimle ilgili haberleri derinlemesine inceler ve bu konularda güncel bilgiler sunar.
Loading...