Ekonomi

"Hareketsiz yaşam tarzı varisi tetikliyor" uyarısı

Bayındır Söğütözü Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özer Kandemir:
- "Son zamanlarda yaygınlaşan damar içi lazer veya ses dalgası uygulamaları ile herhangi bir kesi yapılmadan genişlemiş toplardamar içeriden yakılıp kapatılabiliyor. Ameliyat sonrası hastalar hemen ayağa kalkıp eski yaşamlarına dönebiliyor"

İSTANBUL - Bayındır Söğütözü Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özer Kandemir, ailesinde varis olan bireylerde varis görülme olasılığının normalden 8-10 kat daha yüksek olduğunu belirterek, "Ayrıca, uzun süre ayakta durmak, şişmanlık, sürekli oturarak çalışmak, hareketsiz bir yaşam tarzı, yaşlılık, kullanılan çeşitli ilaçlar varis oluşumunu kolaylaştırıyor." ifadelerini kullandı.

Bayındır Sağlık Grubu açıklamasına göre, toplardamarların düzensiz bir biçimde genişlemesi, uzaması ve kıvrımlar oluşturması ile ortaya çıkan varis; ağrı, kaşıntı, gece krampları, sıcaklık ve yanma hissi gibi şikayetlere neden oluyor.

Bir toplardamar hastalığı olan varis, "normal toplardamarların kapak yetersizliğine bağlı belirgin genişlemesi" olarak ifade ediliyor. Varisler deride ya da deri altında gözle görülebiliyor ya da parmak dokunuşuyla hissedilebiliyor. Erken dönemde tedavi edilmezse komplikasyonların zaman içinde gelişmesi kaçınılmaz oluyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Bayındır Söğütözü Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Kandemir, varisi "toplardamarların düzensiz bir biçimde genişlemesi, uzaması ve kıvrımlar oluşturması" olarak tanımladığını belirtti.

Kandemir, "Varisler birincil ve ikincil olarak iki grupta inceleniyor. Birincil varislerin oluşma nedenleri tam olarak açıklanamıyor. Bu vakalarda toplardamar duvarında yapısal bir bozukluk veya toplardamar kapakçıklarındaki yetersizlik veya yokluk sorumlu tutuluyor." ifadelerini kullandı.

İkincil varislerin ise venöz kapakçıkların çeşitli nedenlerle hasarlanması sonucunda geliştiğini aktaran Kandemir, özellikle derin damarlarda oluşan pıhtılaşma, çeşitli travmalar ve enfeksiyonların bu kapakçıklarda hasara neden olabildiğini ve genetik faktörlerin de varis gelişiminde önemli rol oynadığını vurguladı.

Hormonal değişiklikler varis oluşumunu artırıyor

Özer Kandemir, bacakta dışarıdan gözüken büyük kılcal varislerin "dış varis", dışarıdan gözükmeyen iç taraftaki damarlardaki varislerin ise "iç varis" olarak isimlendirildiğini kaydetti.

Varislerin en çok bacak ve ayakta gözükmekle beraber yemek borusu, pelvik bölge, cinsel organ çevreleri gibi vücudun başka yerlerinde de görülebildiğini aktaran Kandemir, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ailesinde varis olan bireylerde varis görülme olasılığı normalden 8-10 kat daha yüksek oluyor. Ayrıca, uzun süre ayakta durmak, şişmanlık, sürekli oturarak çalışmak, hareketsiz bir yaşam tarzı, yaşlılık, kullanılan çeşitli ilaçlar varis oluşumunu kolaylaştırıyor. Hamilelik döneminde de hem bebeğin damarlar üzerine baskısı hem de hormonal değişiklikler varis oluşumunu artırıyor."

Kandemir, varis hastalarında en sık görülen belirtilerden birinin ağrı olduğuna işaret ederek, hastalarda kaşıntı, gece krampları, sıcaklık ve yanma hissi, akşamları da bacaklarda ve ayakta değişik derecelerde şişlikler oluşabildiğini bildirdi.

Variste ilaç tedavisi, cerrahiyi kabul etmeyen hastalarda uygulanıyor

"Kılcal damar çatlamaları" denilen, genişlemiş ve kırılgan hale gelmiş varisli damarda hafif travmalarda bile kanamalara rastlanabildiğine dikkati çeken Kandemir, "Varisleri belirgin olan hastalarda fizik muayene ile tanı konulabilse de tüm hastalarda toplardamarlara yönelik doppler ultrason yapılıyor. Bu tetkik sayesinde gözle görülemeyen damarlar incelenip kapakçıklar değerlendirilebiliyor ve böylece tedavi şeklinin nasıl olacağına karar veriliyor." ifadelerini kullandı.

Kandemir, varisin ilaç ve ameliyat ile tedavi edilebildiğini belirterek, "Variste ilaç tedavisi; varis çorabı ve birtakım ilaçları içeriyor. Bu tedavi, cerrahi gerekliliği olmayan veya cerrahiyi kabul etmeyen hastalarda uygulanıyor. Amacı ise varis komplikasyonu gelişimlerini önlemek ve hastanın şikayetlerini gidermek." değerlendirmesinde bulundu.

Son zamanlarda yaygınlaşan damar içi lazer veya ses dalgası uygulamaları ile herhangi bir kesi yapılmadan genişlemiş toplardamarın içeriden yakılıp kapatılabildiğini bildiren Kandemir, ameliyat sonrası hastaların hemen ayağa kalkıp eski yaşamlarına dönebildiğini aktardı.

Kaynak: ANADOLU AJANSI

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir