Ekonomi

Schneider Electric, veri merkezleri için 2020 trendlerini açıkladı

İSTANBUL - Schneider Electric, veri merkezleri alanında son gelişmeleri ve bu alana yön veren teknolojileri açıkladı.

İSTANBUL - Schneider Electric, veri merkezleri alanında son gelişmeleri ve bu alana yön veren teknolojileri açıkladı.

Schneider Electric açıklamasına göre, yeni dönemde veri merkezleri alanında büyük verinin yönetilmesi, sürdürülebilirlik ve yetenek yönetimi öne çıkarken, çözümler yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknolojilerle şekillenecek.

Şirketlerin veri merkezi yönetiminde aşmaları gereken en önemli 3 konu; veri alanındaki patlama, daha esnek ve sürdürülebilir veri merkezlerine olan ihtiyaç ve kalifiye veri merkezi çalışanlarının eksikliği olarak sıralandı.

Gelecek dönemde bu zorlukları aşmak ve güçlü bir veri merkezi ile pürüzsüz operasyonlar yönetmek isteyen şirketler için Schneider Electric, yapay zeka ve makine öğrenimi gibi 2020 yılı ve sonrasında gelişime yön verecek teknolojileri ve uygulamaları paylaştı.

- Veri alanında büyük artış

Bugün veri merkezleri işletmelerin sürekli artan dinamik veri işleme, taşıma, depolama ve koruma ihtiyaçlarını karşılamak durumunda.

IDC'ye göre, 2025 yılı itibarıyla veri merkezleri yaklaşık 175 zettabyte veri işleyecek (1 zettabyte, bir milyar terabyte veya bir trilyon gigabyte'a eşit). Bu ortamda hızlı ölçeklenebilirlik, kritik bir başarı faktörü olarak ortaya çıkıyor.

Schneider Electric, bu doğrultuda şirketlerin depolama, ağ ve işleme alanındaki artışın gerekli kıldığı fiziksel altyapıyı sağlayan modüler/ölçeklenebilir güç ve soğutma çözümlerine yöneliyor.

Ayrıca, sert hava koşulları, dünya çapında artıyor ve bu da veri merkezlerinin operasyonlarında kesintilere neden olabiliyor.

Bu kapsamda sunucu barındırma tedarikçileri ve veri merkezi sahipleri için yeni dijital çözümler, hava koşulları ile ilişkili çalışılamayan sürelerin minimize edilmesine yardımcı oluyor.

Schneider Electric, Avustralya merkezli bulut ve hizmet tedarikçisi iseek'in hortum gibi doğal felaketlere daha iyi direnebilecek bir veri merkezi altyapısına sahip olabilmesi için çözüm ortağı oldu.

- Yapay zeka ve makine öğrenimi

Schneider Electric ve Greenbiz tarafından 300'den fazla kurumsal enerji ve sürdürülebilirlik uzmanı ile yürütülen bir anket çalışmasında katılımcıların yüzde 41'i veri ile ilgili doğru kurum içi uzmanlığa sahip olmadıklarını belirtti.

Schneider Electric, bu engeli aşmak üzere ekiplerine dijital becerilerini geliştirmeleri için kesintisiz eğitim sağlıyor ve konuya özel uzmanlık için yeni çalışanlar işe alıyor.

Yapay zeka ve makine öğrenimi önemli bir dönüşümden geçti ve bu yıl itibarıyla bu akıllı sistemlerin neler yapabileceği görünür oluyor.

Veri merkezlerinde giderek daha gelişmiş hale gelen görev otomasyonu ve önleyici bakım algoritmaları sayesinde yöneticiler rutin görevlere daha az, geleceğin planlanmasına daha fazla odaklanabiliyor.

Yapay zeka algoritmaları veri merkezinde, sınır bilişim üzerinde veya sahadaki sunucu odalarında kritik altyapının tam otomasyonu için gereken zemini hazırlıyor.

Algoritmalar topladıkları veriler sayesinde öğrenirken, sorunların insan müdahalesi olmadan yazılım, bellenim veya donanım tarafından çözülmesini mümkün kılacak.

- Yeşil veri merkezleri

Barındırmalı ve bulut çözümlerinde daha yaygın hale gelen "hizmet olarak" modelleri 2020 yılı itibariyle altyapı yönetimine geçiyor.

Yazılım, altyapı ekipmanı, güvenlik ve bakım gibi hemen hemen her şeyi kapsayan hizmet tabanlı modeller veri merkezi, sınır bilişim sahaları ve hibrit bilgi teknolojileri ortamlarının diğer bileşenleri tarafından giderek daha fazla kullanılmaya başlandı.

Öte yandan, 2020 yılı itibarıyla veri merkezlerinin karbon ayak izinin azaltılmasına yönelik ciddi bir talep öngörülüyor.

Bu kapsamda yapay zeka ve otomasyon teknolojilerinin veri görülürlüğünü artırarak ve veri merkezi yöneticilerinin enerji tüketimini düzenlemesini ve karbon ayak izini azaltmasını mümkün kılarak sürdürülebilirlik alanında önemli rol oynaması bekleniyor.

Yeşil veri merkezlerine global ölçekteki ilgi sürdürülebilirlik ile ilgili yeni düzenlemelerle sonuçlanabilir. Bu düzenlemeler olmasa da birçok kurum, kısmen sosyal sorumluluk sahibi şirketler için çalışmayı tercih eden çalışanlarının ve diğer paydaşlarının baskısıyla karbon ayak izini azaltmanın yollarını arıyor.

IDC'ye göre, tedarik tüketim modelleri ile ilgili bir ankette katılımcıların yüzde 83'ü sürdürülebilirlik ile ilgili taahhütlere veya programa sahipken, yüzde 99'u yalnızca sürdürülebilirlik ile ilgili taahhütlerde bulunmuş iş ortaklarıyla çalışıyor veya bunlara öncelik veriyor.Kaynak:AA

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir