İSTANBUL (AA) - Ernst&Young (EY), şirketlerin etik ve güvenilir yapay zekayı benimseme oranını tespit etmek amacıyla Responsible AI Araştırması'nın sonuçlarını paylaştı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, 21 ülkeden farklı sektörlerde faaliyet gösteren kuruluşların katılımıyla gerçekleştirilen araştırma, yapay zeka teknolojilerini benimseme oranının hızla arttığını, bu teknolojinin etik ve güvenilir bir şekilde kullanılmasında gelişmiş sorumlu yapay zeka önlemlerini uygulayan şirketlerin rekabette öne geçtiğini gösterdi.
Sorumlu yapay zeka (Responsible AI), sistemleri geliştirirken ve kullanıma sunarken etik riskleri en aza indirgemeyi hedefleyen bir şablonu temsil ediyor. Bu sistemlerin toplum üzerindeki avantajları ve olası zararları göz önünde bulundurularak planlama sürecinde kişilere öncelik verilmesi amaçlanıyor.
Bu noktadan yola çıkılarak gerçekleştirilen araştırmaya katılan üst düzey yöneticilerin büyük çoğunluğu, şirketlerinde sorumlu yapay zeka uygulamalarına dair 10 önlemden 7'sini hayata geçirdiğini kaydetti.
Araştırmaya katılanların yüzde 81'i sorumlu yapay zeka önlemlerinin inovasyonu artırdığını, yüzde 79'u ise verimlilik ve üretkenlik sağladığını belirtti.
Katılımcıların yarısından fazlası, bu uygulamalar sonucunda gelir artışı (yüzde 54), maliyet tasarrufu (yüzde 48) ve çalışan memnuniyeti (yüzde 56) elde ettiğini ifade etti.
Katılımcıların yaklaşık dörtte üçü de yapay zekanın kullanıcı beklentilerini anlama ve piyasa değişimlerine hızlı yanıt verme yeteneği geliştirdiğini bildirdi.
Uygulamaların benimsenme oranında, teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektöründe daha da yüksek oranlar tespit edildi. Bu sektörde temel hizmetlerin sunumu büyük ölçüde teknoloji ve veriye dayandığı için sorumlu yapay zeka uygulamaları kritik önem taşıyor.
- Yapay zekayla ilgili riskler 4,4 milyon dolar maliyet çıkardı
Araştırma, şirketlerin neredeyse tamamının yapay zekayla ilgili risklerden kaynaklanan maliyet baskılarıyla karşılaştığını ortaya koydu. Bu teknolojideki riskler nedeniyle şirketler ortalama 4,4 milyon dolar maliyetle karşılaşırken, her 10 üst düzey yöneticiden yalnızca 1'i bu riskleri etkin bir şekilde yönetmek için hazır olduğunu belirtti.
En yaygın riskler arasında yapay zeka düzenlemelerine uyumsuzluk (yüzde 57), sürdürülebilirlik hedeflerine olumsuz etkiler (yüzde 55) ve ön yargılı çıktılar (yüzde 53) sıralandı.
Araştırma sonuçlarına göre, birçok üst düzey lider, yapay zekayla ilgili riskleri azaltmak için doğru kontrolleri nasıl uygulayacağı konusunda henüz net bir anlayışa sahip değil. Araştırmada ele alınan 5 yapay zeka riskine karşı uygun kontrol tanımlarının nasıl olması gerektiğine dair üst düzey yöneticilerin yalnızca yüzde 12'si doğru yanıt verebildi. Yapay zeka risklerinde nihai sorumlu olarak görülen risk yöneticilerinin oranı ise yüzde 11 ile ortalamanın altında kaldı.
Şirketlerin üçte ikisi, çalışanların bağımsız olarak yapay zeka araçları geliştirmesine veya kullanmasına izin verirken, bunların sadece yüzde 60'ında bu faaliyetlerin sorumlu yapay zeka ilkelerine uygun yürütülmesini sağlayacak resmi politika ve çerçevelere sahip olunduğu tespit edildi.
EY araştırmasında, yöneticilerin yapay zeka risklerini etkin biçimde yönetebilmesi için üç adım önerildi. Buna göre, sorumlu yapay zekaya yönelik kapsamlı bir yaklaşımın benimsenmesi, üst yönetimin bilgi düzeyinin artırılması ve insan müdahalesine gerek duymadan karar alabilen "agentic" yapay zeka sistemlerinin oluşturulması gerekiyor.
- "Etik ve güvenilir yapay zeka değer kazanımını hızlandırıyor"
Açıklamada görüşlerine yer verilen EY Türkiye Danışmanlık Bölümü Şirket Ortağı, Yapay Zeka ve Data Hizmetleri Lideri Serter Baltacı, yapay zekanın iş süreçlerine daha derinlemesine entegre olması nedeniyle liderlerin bazı net tercihler yapması gerektiğini belirtti.
Söz konusu tercihlere değinen Baltacı, "Sorumlu yapay zeka yalnızca bir operasyon olarak mı ele alınacak, yoksa stratejik bir itici güç olarak mı görülecek? İkinci yolu seçenler, güçlü yönetişim, net ilkeler ve bilinçli liderlik sayesinde potansiyel riskleri rekabet avantajına dönüştürebilir." ifadelerini kullandı.
Baltacı, araştırma verilerinin, etik ve güvenilir yapay zeka uygulamalarını hayata geçiren şirketlerin hem olası riskleri azaltmada hem de değer kazanımını hızlandırmada avantajlar sağladığını gösterdiğini aktardı.
Bu şirketlerin, uyum sürecinin yanı sıra güven, inovasyon ve pazarda öne çıktığını vurgulayan Baltacı, "Bu sebeple sorumlu yapay zeka ilkelerini temel iş fonksiyonlarına dahil eden şirketler, verimlilik kazanımları elde etmeye, daha güçlü gelir artışı sağlamaya ve günümüzün yapay zeka odaklı ekonomisinde rekabet avantajlarını sürdürmeye daha yatkın olacak." değerlendirmesinde bulundu.