Yaşam

Başkan Şeref Ateş Yunus Emre Enstitüsünün Suriye’deki Faaliyetlerini Anlattı

Başkan Şeref Ateş, T.C. Cumhurbaşkanlığı tarafından Enstitüye tevdi edilen görev ile Suriye’de bulunduklarını ve bölgedeki insanların en temel ihtiyaçlarından bir tanesinin de estetik olduğunu dile getirerek; “Yani insanların şiire, tiyatroya, müziğe olan ilgileri çok yüksek. Ve Azez’deki merkezimiz onlar için bir umut bir buluşma noktası oldu.” sözlerine yer verdi.

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, çevrim içi düzenlenen basın toplantısında, Yunus Emre Enstitüsünün geçtiğimiz Eylül ayında Suriye’de açtığı merkezin çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kısa zamanda bir taraftan oradaki entelektüel yapıyı yeniden tesis etmek onlara bir zemin oluşturmak istediklerini belirten Prof. Dr. Ateş, merkezin kursiyerleri tarafından hazırlanan ve sahneye konan Zeytin Ağacı adlı oyunla ilgili olarak, tiyatro ekibininTürkiye turnesi kapsamında 3-4 Mart tarihlerinde sahne almak üzere ülkemize geldiklerini ve ekipte de yer alan Adnan için çok mühim bir buluşma da gerçekleşeceğini söyledi. Başkan Ateş, " Bu insani yaklaşım çok önemli çünkü bu coğrafyalar hakikaten bizim medeniyetimiz." şeklinde konuştu.

Ortak kültürel mirasımızı canlandırmamız lazım

Medeniyetimizden çok uzaklaştığımızı ve aynı zamanda çok fazla istismar edildiğini belirten Prof. Dr. Ateş, " Özellikle Suriye'de ve Irak'ta adına ne denirse densin insanlar şiddete silaha ve kaba güce inanır oldu. Dolayısıyla biz bu medeniyetin çocukları olarak ister Arap ister Kürt ister Türkmen olsun yeniden estetiğin ve etiğin hâkim olduğu, insanların birbirine tebessüm ettiğinde bunun sadaka sayıldığı ortak kültürel mirasımızı canlandırmak için hareket etmemiz lazım. Bu ortak kültürel miras da ancak sanat yoluyla ortaya çıkabilir. Yunus'un felsefesine atıfta bulunduğumuzda dolayısıyla kayıtsız kalamayız, insanlık kayıtsız kalabilir ama Türkiye'nin bir kurumu olarak Yunus Emre Enstitüsü de bu elini yani kültür ve sanat vasıtasıyla insani boyutu dünyaya taşımak durumunda." dedi.

"Baktığınızda Fransız bir düşünürün söylediği 'gözyaşlarının rengi yoktur.' anlamındaki bir söz bütün dünyaya yayılabiliyor ama yanı başınızda milyonlarca insanın yaşadığı trajedi aynı etkiyi yaratmıyor." diyen Başkan Ateş, Enstitü olarak bu durumu paylaşmak için sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ederek, projelerini hayata geçirdiklerini belirtti.

Suriye'nin güvenli bölgelerinde Enstitünün kendi ekibiyle Türkçe öğretimine de devam ettiklerine işaret eden Ateş, "Şu anda 20 personel görevlendirdik. Bunlar bir taraftan kültür sanat faaliyetleri yapıyor. Diğer taraftan güvenli bölgeleri tarayarak, farklı projeler geliştiriyor. Şu anda 6 tane farklı sanat atölyemiz kuruluyor Azez'deki merkezimizde. Başta müzik olmak üzere kütüphane, uluslararası ilişkiler, kendi dergilerini çıkarma, sinema, kısa film gibi bütün bunların eğitimleri orada yerel insanlara en kısa süre içerisinde verilecek. diye konuştu.

Başkan Ateş, "Biz Enstitü olarak bu estetiğe ve etiğe çok önem veriyoruz çünkü etik olarak yaptığımız her şey aynı zamanda estetik oluyor. Yani iyiyi ve güzeli yaygınlaştırmamız gerekiyor. Azez'de de bu güzelliği ortaya çıkarıyoruz insanların yüzündeki o tebessüm de bizi mutlu ediyor." sözleri ile konuşmasını tamamladı.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir