insan Ne ile Yaşar

insan Ne ile Yaşar

Simon, karısı ve çocuklarıyla beraber bir kulübede yaşayan fakir bir kunduracıydı Geçimini ancak karşılıyordu Kış yaklaşırken paltosu yoktu ve kışı geçirmek için ona palto gerekiyordu. Palto almak için bir miktar parası vardı ama tam yetişmiyordu arta kalanı arkadaşlarındaki borçlarını alarak kapayacaktı Köye palto almaya gitti ama arkadaşları borçlarını ödemediler ve parası palto almaya yetişmedi. Bunun üzerine sinirlenip evine dönmeye karar verdi.

Dönüş yolunun köşesinde bir türbe vardı ve türbenin arkasında beyaz bir şeye gözü ilişti Biraz yakalaşınca bunun çıplak bir adam olduğunu gördü Ona acıdı hava çok soğuktu ve adam üşümüş olmalıydı Adama kendi giysilerinden bir kısmını verdi ve onu evine davet etti Kim olduğunu sordu ise de bir cevap alamadı

Evde Simon’un karısı Matryona karşıladı onları ama Matryona bu durumdan hoşnut görünmüyordu yabancıdan hoşlanmamıştı Zaten yabancının yüzü hep asıktı, kötü biriydi heralde Simon bu durumu fark etti ve karısına Sende hiç Allah sevgisi yokmu dedi Karısı bu laf üzerine yumuşadı ve birden kalbinde yabancıya karşı bir şefkat oluştu Bunun üzerine yabancı gülümsedi ve mutlu oldu. Matryona onlara yemek getirdi ve yabancıya kim olduğunu sordu Yabancı “Beni Allah cezalandırdı diye cevapladı ve adının Mihael olduğunu söyledi

Simon, Mihael’in onlarla kalabileceğini ama bir iş yapması gerektiğini söyledi Mihael bir iş bilmiyordu ama Simon ona ayakkabı yapmayı öğretti. Mihael işi hepen kaptı ve çok geçmeden çok iyi ayakkabı diker oldu, ünü her yana yayıldı. Artan talepler ile durumları giderek düzeliyordu

Bir kış günü zengin bir beyefendi geldi. Beyefendi çok kıymetli bir deri getirmişti ve bu deriden çizme yapılmasını yapılacak çizmelerin çok sağlam olmasını öyle ki bir yıl giyse bile eskimeyip şeklinin bozulmaması gerektiğini söyledi. Simon işi kabul etti ve adama işin ustasının Mihael olduğunu bu işi onun başaracağını söyledi Adam Mihael’e ayakkabıyı kim için yapacağı ve derinin kıymeti hakkında bir sürü laf saydı ama Mihael adama değil sanki onun arkasında biri var gibi arkasına bakıyor ve gülümsüyordu

Adam gidince Mihael işe başladı ama deriden çizme yerine hafif terlikler dikti Bu duruma Simon çok kızdı ve Mihael’i paylamaya başladı Tam bu sırada bir uşak kapıya geldi ve beyefendinin öldüğünü, deriden çizmeler yerine ölüye hafif terlik dikilmesi gerektiğini söyledi Simon çok şaşırmıştı terlikler hazırdı zaten. Terlikleri uşağa verdi ve uşak da böylece gitti

Yıllarca bu şekilde beraber çalıştılar. Mihael hep aynıydı az konuşuyor çok çalışıyor arada bir yukarı bakıyor az dışarı çıkıyor ve nerdeyse hiç gülmüyordu Şimdiye kadar yalnızca iki kez gülmüştü biri Matryona onu sevdiğinde diğeri beyefendi geldiğindeydi

Bir gün bir kadın ve yanında iki kız çocuk geldi. Kızlar ikizdi ve biri topaldı Kadın kızlara baharlık ayakkabı gerektiğini söylüyordu Mihael bu gelen kızlara çok dikkatli bakıyordu, sanki onları tanıyordu. Matryona merak edip niçin birinin sakat olduğunu sordu Kadın anlatmaya başladı

Altı yıl önce anne ve babaları aynı hafta içinde öldü, kimseleri yoktu ve çok fakirdiler Bizim komşumuzdular Babaları onlar doğmadan birkaç gün önce anneleri ise onları doğururken ölmüş ve cesedi birinin üzerine düşüp çocuğun bacağını kırmış Ben komşuları olarak onlara acıdım, onları yanıma aldım ve büyüttüm Bu sırada Allah bize bereket verdi kocamın işleri açıldı ve zengin oldum onları da bu yaşa kadar büyüttüm

Kadın bunları anlatınca Mihael yerinden kalktı önlüğünü çıkardı gülüyordu ve etrafa ışık saçıyordu Simon’a selam verdi ve Elveda efendim dedi

Simon çok şaşırmıştı ve şöyla dedi
Görüyorum ki sen sıradan biri değilsin, seni alıkoyamam ama lütfen kim olduğunu söyle Niçin üç kez güldün ve niçin şimdi gidiyorsun Mihael anlatmaya başladı

Ben bir melektim ve Allah bir kadının canını almam için beni görevlendirdi Kadının yanına gittim henüz doğum yapmıştı ve kimsesi yoktu iki çocuğu olmuştu ve bana sağ kalıp onlara bakabilmek için yalvardı Ben ona acıdım ve Rabbimin huzuruna geri döndüm Rabbim bana gidip onun canını almamı ve üç hakikati öğrenmeden gelmemem gerektiğini söyledi benden şunları öğrenmemi istedi İnsan kalbine ne hükmeder insana ne verilmemiştir insan ne ile yaşar

Dönüp kadının canını aldım fakat göğe yükselemedim bir insana dönüşmüştüm. Kendimi çok aciz hissettim ve türbeye sığındım Sen beni buldun ve bana yardım ettin üç hakikati senin yanında öğrendim

İlk geldiğim gün karın beni sevmemişti ama sen ona Allah’ı hatırlatınca yumuşadı. Birinci hakikati burda öğrendim yani insan kalbine neyin hükmettiğini İnsan kalbine sevgi hükmeder Bunu öğrenince ferahladım gülümsedim ama hâlâ iki hakikati bilmiyordum

Bir sene sonra o beyefendi geldi ve çizme istedi. Onun arkasında arkadaşım ölüm meleğini gördüm ve onun öleceğini anladım. Adam sonunu bilmiyor ve bir yıllık çizme istiyordu oysa öğleyin ölecekti İkinci hakikati burada öğrendim İnsana kendi ihtiyaçlarının bilgisi verilmemiştir Hem ikinci hakikati öğrendiğim için hem de arkadaşımı gördüğümden gülümsedim artık sadece bir hakikat kalmıştı yani insanın ne ile yaşadığını öğrenecektim.

Altıncı yıl kadınla beraber ikiz kızlar geldi Kızları hemen tanıdım çünkü bu kızlar canını almakta tereddüt ettiğim annenin kızlarıydı. Ben onlara acımış ve onalara kimin bakacağını düşünüp üzülmüştüm oysa Allah yardım etmiş komşu kadın kendi çocukları gibi onlara bakmış ve sevgi göstermişti Burada anladım ki İnsan sevgi ile yaşar Hayat sahibi Allah’ın varlığını anladım vew üçüncü hakikati öğrendiğim için üçüncü kez gülümsedim

Bunları anlattıktan sonra melek bir nur ile örtündü ve şöyle dedi
Anneye, çocuklarının neye muhtaç olduğu bilgisi verilmedi. Zengin adama kendinin neye muhtaç olduğunun bilgisi Hiçbir insana akşam olduğunda vücudu için çizmelere mi yoksa cesedi için terliklere mi muhtaç olduğu bildirilmedi. Yetimler yaşadıysa, bu annelerinin ihtimamlarından değil yabancıları olduğu halde onlara acıyıp sevgi duyan bir kadının yüreğinde sevginin bulunmasındandı ki bütün insanlar kendi esenlikleri için harcadıkları düşünceyle değil insana verilen sevgiyle yaşarlar

Önceden, Allah’ın insana hayatı ve yaşaması için arzular verdiğini biliyordum; şimdi anladım ki gerçek bunların ötesindeymiş

Anladım ki Allah insanların birbirlerinden ayrı ayrı değil tekvücut halinde yaşamasını istediğinden herbirine kendi ihtiyaçlarını değil herbirine, hepsi için gerekli olan şeyleri ilham ediyor

Anladım ki insanlar kendilerini düşünerek yaşıyor gibi görünse de hakikatte onları yaşatan tek şey sevgidir. Kim severse Allah’a yaklaşır Allah da ona yaklaşır Çünkü O sevgiyi yaratandır

Melek Allah’a şükretti Evin çatısı açıldı gökten bir nur sütunu indi ve melek göğe yükseldi

Simon kendine geldiğinde kulübesi normaldi ve içinde ailesinden başka kimse yoktu