AYET

AYETKur'an-ı kerimdeki sureleri meydana getiren cümle veya cümlecikler. Çoğulu ayattır. Lügat manası; "Açık alamet, işaret, ibret, mucize" demektir.

Kur'an-ı kerimde 114 sure, 6236 ayet-i kerime vardır. Ayetlerin sayısının 6236'dan az veya daha çok olduğu bildirildi ise de, bu ayrılıklar büyük (uzun) bir ayetin, birkaç küçük ayet sayılmasından veya bir kaç kısa ayetin bir büyük ayet, yahut surelerin başındaki besmelelerin bir veya ayrı ayrı ayet sayılıp sayılmamasından ileri gelmiştir. Kur'an-ı kerim ayetleri nazil oldukları (indikleri) yer bakımından ikiye ayrılır: Mekke'de inenlere ve daha ziyade iman esaslarını bildirenlere "Mekki"; Medine'de inen ve emirler, yasaklar, toplum, ekonomi ve hukukla ilgili konuları ihtiva edenlere de "Medeni" ayetler denmiştir.

Ayetler ifade ettikleri hükümlere göre de "muhkem" ve "müteşabih" olmak üzere iki kısma ayrılırlar. Muhkem, manası meydanda (açık) olan ayet-i kerimelerdir. Müteşabih ise, manası kapalı ayet-i kerimelerdir. Bunlara görülen anlaşılan meşhur olan mana verilmeyip meşhur olmayan manayı vermek icab eder.

Ayet-i kerimeler, Allahü tealanın kelamıdır. Değişmez, değiştirilemez. Benzeri söylenemez. Allahü teala Kur'an-ı kerimde mealen; "Ey Resulüm! De ki; "Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur'an'ın benzerini meydana getirmek üzere toplansalar, birbirlerine yardımcı da olsalar, yine onun benzerini getiremezler." (İsra suresi: 88) buyuruyor.

Gerçekten bin dört yüz seneyi aşkın bir zamandan bu yana İslamiyetin aleyhinde olan kimseler çok uğraşmalarına rağmen Kur'an-ı kerimin en kısa suresi gibi bir sure meydana getirememişlerdir.

Nitekim Kur'an-ı kerimde mealen şöyle buyurulmaktadır;. "Eğer kulumuza (Muhammed aleyhisselama) indirdiğimiz Kur'an-ı kerimin Allahü tealanın indinden olduğunda şüphe ediyorsanız, siz de ona benzer bir sure söyleyiniz. Bunu yapabilmek için güvendiklerinizden yardım isteyiniz. Buna benzer bir sure söyleyemezsiniz." (Bakara suresi: 23)

Kur'an-ı kerimde on dört yerde secde ayeti olup bunların birisini okuyanın, işitenin manasını anlamasa da bir secde yapması vaciptir.

Ayet-i kerime yazılı herhangi bir kağıdın ayet kısmına abdestsiz dokunulmaz ve o kağıt belden aşağı tutulmaz ve konmaz. Ayet-i kerimeler kısa ve tam tercüme edilemez. Müfessir derecesindeki İslam alimleri ayet-i kerimeleri tercüme değil, uzun tefsir ederek açıklamaya çalışmışlardır.