PRP (Platect Rich Plasma) yöntemiyle saç dökülmesi tedavisi

Plastik ve estetik cerrahide kırışıklık, cilt yenileme, yara izi, leke tedavisi, sivilce izlerinin tedavisi gibi alanlarda, ortopedide ise çok çeşitli yaralanma ve hasarlarda kullanılan PRP (Platect Rich Plasma) yöntemiyle saç dökülmesinin tedavisinde de başarılı sonuçlar alınıyor.

Özel Medline Hastanesi Dermatoloji ve Kozmetoloji Uzmanı Dr. Nalan Kükürt, PRP yönteminde hastanın kendi kanı, laboratuvarda santrifüjle ayrışan plazma kısmının, enjeksiyon ve napaj yöntemiyle cilde uygulandığını belirterek,

"Bu plazmadaki trombosit ve lökosistlerin salgıladığı büyüme faktörleri kök hücrelerin çoğalmasını tetikleyerek ciltte yenilenme süreci başlatır" dedi.

SAÇ DÖKÜLMELERİNDE DESTEK

Dr.Nalan Kükürt, hastanın kendi kanından elde edilmiş olması dolayısıyla ve alerji riski taşımayan hücrelerin nakli ile yapılan yöntemin erkek tipi saç dökülmeleri, doğum sonrası saç dökülmeleri, yoğun kilo kaybı sonrası oluşan dökülmelerde de destek olarak uygulanabildiğini belirtti.

PRP ile saç tedavisinin, bu olumsuz koşulların oluşturduğu saç dökülmesi, yağlanma, kepeklenme gibi problemleri, kişinin kendi kanında mevcut olan onarıcı maddelerin saçlı bölgeye transfer edilerek yok etme esasına dayandığını vurgulayan Kükürt, "Kandaki büyüme faktörü olarak adlandırdığımız bu onarıcı ve yapılandırıcı maddeler, ayrıştırılıp saçlı deriye enjekte edilebilir" diye konuştu.

SAÇ KÖKLERİNİ CANLANDIRIYOR

Uzm. Dr. Kükürt, kişiden alınan 10cc gibi az bir miktar kanın santrifüj cihazıyla ayrıştırılması sırasında açığa çıkan PRP ve PPP'nin (Platelet Poor Plasma) saç köklerinin ihtiyacı olan yeni hücre yapılandırmasını, verimli kan dolaşımını ve hızlı beslenmeyi sağladığını, bu sayede beslenmesi duraksamış ya da tamamen durmuş saç köklerinin yeniden aktive olduğunu kaydetti. Kükürt, "PRP yöntemi 3-4 hafta aralarla, ortalama 3-4 seans yapılabilir. Seanslar sona erdiğinde ise tedavi tekrarı 8-10 ayda bir yapılır. Tedavinin cilt yenileme etkisi ise kalıcıdır fakat yaşlanma süreci devam ettiği için tekrarı gereklidir" ifadesini kullandı.

KİŞİSEL FAKTÖRLER SAÇI BESLEMEYE ENGEL

Sağlıklı bir saç kökünün devamlılığını sağlayabilmesi için doğru malzemelerle yeterli miktarda beslenmesinin şart olduğunu belirten Dr. Nalan Kükürt, "Saç köklerini besleyen kılcal damarlar kan dolaşımı ile ihtiyaç duyulan yapılandırıcı maddeleri saç köklerine taşırlar. Günümüzde saç köklerinin ihtiyaç duyduğu beslenmeye engel olacak pek çok faktör mevcut. Bunları kişisel ve çevresel faktörler olarak ayırabiliriz. Kişisel faktörlerin başında genetik etkenler, dolaşım bozuklukları ve yaşlanma; çevresel faktörler ise sigara kullanımı, dengesiz beslenme ve kullanılan kozmetik ürünlerdir" diye konuştu.

Uzm. Dr. Nalan Kükürt, saç dökülmelerinin tiroit hastalıkları, demir eksikliği, kansızlık, depresyon gibi kronik hastalıkların seyri boyunca da olabileceğini ve bu hastalıkların tedavisine ek olarak PRP yönteminin de eklenebileceğini bildirdi.

ETKİLERİ İLK SEANSTA GÖRÜLÜYOR

PRP tedavisinin şimdiye kadar gerçekleştirilen enjeksiyonlu diğer tedavilere oranla en büyük farkının etkilerini ilk seansla birlikte göstermesi olduğuna değinen Uzm. Dr. Nalan Kükürt, "Sağlıklı saçlara ve saçlı deriye sahip olmanın bir göstergesi tabi ki saç dökülmesinin son bulmasıdır. Ancak genetik etken gibi bazı saç dökülmesi durumlarında dökülmenin çok daha ileri ki yaşlarda yaşanması da tedavinin amaçları arasındadır. Bu amaca '2 yılda kaybedilmesi beklenen saçların ömrünü 8-10 yıla kadar uzatmak' örneği verilebilir" diye konuştu.(İHA)