Prostat Hastalıklarında Enjeksiyon tedavisi

Prostat, erkekte idrar kesesinin altında bulunan küçük bir salgı bezidir. Normal prostat ağırlığı yaklaşık 18-20 gram kadardır. Prostat salgı bezi sadece erkeklerde bulunur ve mesane (idrar kesesi) çıkımında idrar yolunu sarar. Ayrıca prostatın idrar yolunu sardığı alanda, meni kanalı idrar yoluna açılmaktadır. Erkeklerde idrar tutmaya yarayan iki adet sfinkter(büzük) sistemi vardır.

İç büzük prostat ile mesanenin birleştiği yerdedir ve istemsiz şekilde idrarın tutulmasını sağlar. Dış büzük prostatın hemen sonrasında leğen kemiği tabanını saran kaslardan oluşan ve istemli olarak (çok idrara sıkışıldığında idrar kanalını büzerek idrarın kaçmasını engelleyen) kasılan bir sfinkter sistemidir.

Prostatın 3 tane önemli ve birbirinden farklı hastalığı vardır. Bu üç hastalık bu organda genellikle değişik zamanlarda olmakla birlikte birbirinden tamamen ayrı olup aynı anda üçü birden de bulunabilir.

1-Prostatın büyümesi: Büyüyerek çevresinde bulunduğu idrar yolunu sıkılaştırması ve idrar yapmada zorluk oluşmasıdır. Bu durum ileri yaşlarda hemen hemen herkeste normal olarak bir miktar görülebilir. Sonuçta erkeklerin yüzde 10'u hayatlarının belirli bir döneminde prostatla ilgili bir sorundan dolayı ameliyat olurlar.

2- Prostatitler: Prostatın iltihabıdır. Ani ve çok şiddetli bir prostat iltihabı olduğunda insanı hastaneye aceleyle getiren, idrarı yapamaz hale getiren bir hastalıktır. Ağırlıklı olarak gençlerde görülür ve cinsel yolla bulaşan mikroplarla oluşur. Hijyene dikkat etmemek de prostat iltihabına neden olabilir. Yüksek ateş ve idrar yapamama gibi şikayetlerle başlar ve kişiyi yatağa düşürebilir. Prostat iltihabının tam olarak tedavi edilmesi zordur, çünkü bu organın iç kısımlarına antibiyotikler zor geçer ve iltihap bu nedenle kronik (müzmin) hale gelerek yıllarca sorun yaratabilir. Bu nedenle bilhassa cinsel yolla bulaşan hastalıklardan şüphelenildiğinde mutlaka laboratuvar tetkiklerinin yapılması ve doğru tedavi edilmesi gerekir. Doğru tedavi edilmezse yıllarca bu durum devam eder ve sonucunda da kısırlık bile ortaya çıkabilir.

3-Prostat kanseri: İleri yaşlarda sık görülen bir başka türü de kanserdir. 60 yaşındaki insanlarda yüzde 30, 70 yaşındaki insanların yüzde 40'ında kanser başlangıcı olacak kadar bozulmuş hücrelere rastlanır. Batı ülkelerinde trafik kazalarında ölen belirli yaşlardaki erkekler tarandığında 70 yaşındakilerin yarıya yakınında kanserli hücreler görülmüştür. Prostat kanseri erken aşamalarda yakalandığında tamamıyla tedavi edilip vücuttan yok edilebilir ve hastalıktan eser kalmaz. Ama geç teşhis edilirse bu hastalık kemiklere yayılırsa sadece idare edici tedaviler yapılır. Batı ülkelerinde 45-50 yaşından itibaren PSA denilen basit bir kan tetkiki ile tarama yapılarak, kanser başlangıcı olup olmadığı araştırılır. 50 yaş sonrası her erkeğin 6 ayda bir düzenli olarak yaptırmasını öneririm. Prostat büyümesi nedeni ile açık, kapalı veya lazer ile ameliyat olanlarda da bu risk devam ettiğinden PSA testine devam edilmesi önemlidir.

Prostat hastalıkları aşağıdaki sıkıntılara yol açabilir :

1-İdrar yaptıktan sonra boşalamama hissi
2-Sık sık idrara gitme
3-İdrar yaparken kesik kesik yapma
4-Sıkışık bir şekilde ve sık sık koşarak aciliyet hissi ile tuvalete gitme
5-İdrar yaparken akımın çok ince olması
6-İdrar yaparken ıkınmak zorunda kalmak
7-Geceleri 2 ya da daha fazla tuvalete kalkma ihtiyacı
8-İnce ve ayak dibine doğru ileri atım yapamadan idrar yapmak
9-İdrar yapma sonrası damlamalar olması
10-İdrar kaçırma
11-Mesanenin dolarak şişmesi ve idrar yapamama sonrası şiş bir karınla hastaneye gitmek

Prostat Büyümesinde Botox Enjeksiyonu Tedavisi
Günümüzde prostat büyümesi için yapılan açık ve kapalı operasyonların yan etkileri nedeniyle yeni tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulmuştur. Bu tedavilerden en çok dikkat çekeni prostat bölgesine botox enjeksiyonudur. Botox enjeksiyonu yıllardır plastik ve estetik cerrahide kullanılmaktadır. Son yıllarda botox, ürolojide de kullanım alanı bulmuş ve prostat hastalıkları konusunda yüz güldürücü sonuçlar alınmaya başlanmıştır. Botox tedavisinin en önemli avantajı açık ve kapalı ameliyatların oluşturduğu yan etkilerin tamamını ortadan kaldırarak hastaya konforlu bir iyileşme sağlamasıdır.

Prostata botox enjeksiyonu hasta açısından uygulanması kolay, ağrısız, kısa süren ve yan etkisi olmayan bir uygulamadır. Hasta uygulamadan hemen sonra normal günlük aktivitelerine dönebilir. Lokal anestezi ile uygulanmaktadır. Uygulamada önce prostat büyüklüğü, rektal tuşe ve psa tahlilleri ile prostatın durumu araştırılır.Uygun hastalar yatırıldıktan sonra makat bölgesi anestezik jel sıkılarak uyuşturulur. Apışarası denen bölgeye lokal aneszik madde verilerek uyuşturulur. Transrektal ultrason ile prostat görüntülenir. Sonra hazırlanan BOTOX karışımı ince bir iğne ile prostatın idrar kanalına yakın bölgesıne uygulanır.İşlem sırasında veya sonrasında ağrı olmaz.

Sertleşme bozukluğu, meninin çıkışında bozulma v.b ameliyatlarda görülen yan etkiler bu işlem sırasında görülmez. İşlem tek seans halinde uygulanır ve yaklaşık 15 dakika sürer. Prostatın büyüklüğüne göre uygulanan botox miktarı değişmektedir. Hastalarda uygulamadan 1 hafta sonra düzelmeler izlenmektedir. 1. ayda düzelme en üst seviyededir. Botox prostatı küçülterek etki eder. Ortalama % 50 civarında küçülme izlenmektedir. Prostatta programlı hücre ölümü ile küçülme olmaktadır. İşeme hızında, semptomlarda belirgin düzelmeler olmaktadır. Bu düzelmeler kalıcıdır. Prostata botoks enjeksiyonu ayaktan günübirlik uygulanması,yan etkisinin olmaması, prostatı küçültmesi nedeni ile prostat büyümesinin tedavisinde oldukça cazip bir seçenektir.

Prostat İltihabında Enjeksiyon Tedavisi
Kronik Prostatit erkeklerde çok genç yaştan çok geç yaşlara kadar tüm yaşlarda ortaya çıkabilir.Artan ve azalan pelvik ağrı,işeme şikayetleri ve cinsel fonksiyon bozuklukları görülür.Ağrılı ve güç cinsel deneyimler,kötü bir hayat kalitesi bulunur.Prostatit hastaları uyanık kaldıkları zamanın büyük bölümünü hastalıklarını düşünerek harcamaktadırlar.Hastalar normal yapmak istedikleri günlük aktivitelerini de yapamamaktadırlar.Şikayetleri 2 yılın üzerinde olan hastalar genelde üçten fazla ürolog görmektedir.Hastalar birçok tezgah üstü ilaç ve bitkiler ile kendilerini tedavi etme eğilimindedir.

Kronik prostatit rahatsızlığı medikal ilaçlarla tedavi edilmekte ancak medikal ajanlar tedavi için yetersiz kalmaktadır. Medikal ilaç tedavisinin fayda etmediği durumlarda farklı tedavi seçenekleri gündeme gelmelidir. İntraprostatik enjeksiyon tedavisi bunlardan biridir. Bu teknik esas olarak İtalyan doktor Prof .Dr.Federico Guercini tarafından geliştirilmiştir ve uygulanmaktadır. Guercini kendi hasta serisinde % 75-80 oranında tam tedavi cevabı yakalamıştır. Bu yöntemde önce teşhis amaçlı prostat masajı öncesi ve sonrası kültürler alınır. Prostat masajı sonrası elde edilen prostat sıvısı(EPS) ve idrar, kültür ve pcr teknikleriyle incelenir. Olası patojenler olan E.coli,klebsiella,enterobakter,enterokok,klamidya,mycoplazma,anaerobik bakteriler, trchomonas, mantarlar aranır.

Elde edilen sonuçlara göre bir kokteyl hazırlanır. Bu kokteyl 22-24 gauge inceliğinde bir iğne ile perine bölgesinden prostatın içine uygulanır. Transrektal ultrason kılavuzluğunda prostata girilir ve prostatın kalsifiye bölgelerine enjeksiyon yapılır. Bu işlemler tamamıyla ayaktan ve günübirlik olarak yapılır. İşlem öncesinde makat bölgesine sıkılan uyuşturucu jel ve perineye yapılan lokal anestezi sayesinde ağrı olmaz. Bir hafta arayla ortalama 3 uygulama yapılır. Ağrı ve işeme şikayetlerine optimum cevap alınır. Pelvik taban kaslarının gevşemesi ile ereksiyon ,orgazm,ve boşalma aktiviteleri ağrısızlaşır. 2. ve 3. uygulamadan sonra hissedilir tedavi cevapları alınmaya başlar.

Guercini yaptığı tedavilerde sonraki zamanlarda tekrarlama olmadığını saptamıştır. Bu prostatın içinde serumdaki antibiyotik seviyesinin 2500 kat fazla düzeye ulaşmasıyla açıklanabilir. Artık Türkiye'de uygulamaya başladığımız bu tedavi umut vericidir. Olumlu sonuçlar alınmaktadır.
Yard.Doç.Dr.Levent TÜRK