Her unutkanlık demans değildir

Medical Park Samsun Tıp Merkezi Nöroloji Bölümü'nde görevli Uzm. Dr. Serpil Kıroğlu Yön demans hakkında bilgi verdi.

Dr. Yön "Toplumda "bunama" olarak bilinen demans, genellikle ileri yaşta ortaya çıkan, ilerleyici, beynin bilgi, davranış, gündelik yaşamı sürdürmedeki yetersizliğidir. Bu zihinsel yeteneklerde bozulmanın başlangıç şekli, süresi, seyri ve özelliklerine göre demansın türü değişir. Tüm demansların üçte ikisinden fazlası ise Alzheimer tipi demanstır ve son yıllarda toplumda en sık görülen rahatsızlıkların başında gelmektedir" dedi.

SAMSUN - Genellikle "isimleri hatırlayamıyorum, telefon numaralarını unutuyorum, haber ve gazeteleri akılda tutamıyorum" gibi şikayetlerle polikliniklerine başvurulduğunu hatırlatan Uzm. Dr. Serpil Kıroğlu Yön,

"Hafif bilişsel bozukluk, yaşla ilgili unutkanlık dediğimiz bu durum, uzun yıllar süren bir süreçle demansa dönüşebilir, ancak mutlaka demans gelişeceği anlamına gelmez. Her unutkanlık demans değildir. Hafıza yanında başka becerilerin de bozulması ile kişinin günlük hayatının etkilenmesi durumunda biz bu tabloya demans diyoruz. Kişinin mesleki olarak, evde, sokakta, kendi öz bakımında, hobilerde, ev işlerinde özetle günlük yaşam aktivitelerinde bozulma tanı için önemlidir.

Unutkanlık belirtisinden başka konuşma bozukluğu, adlandırma güçlüğü, kelime hazinesi daralma, nesneleri yüzleri tanıma bozukluğu, aynı soruların tekrarlanması, önce yabancı sonra tanıdık mekanlarda kaybolma, yön bulma bozukluğu, el becerilerinde bozukluk, kişilik değişiklikleri, halüsinasyon, sinirlilik, akıl yürütme muhakeme güçlükleri, sosyal uygunsuz davranışlar görülebilir.

Psikolojik belirtiler olarak sadakatsizlik düşünceleri, terk edilme hezeyanları, depresyon, anksiyete, huzursuzluk, çabuk sıkılma, devamlı mekan değiştirme, eşinin peşinden ayrılmama, yalnız kalma korkusu gibi belirtiler görülebilir" diye konuştu.

Dr. Yön,

"Alzheimer tipi demans tek bir nedene bağlı olmayıp, genetik ve çevresel faktörlerin birlikte etkisi ile geliştiği düşünülmektedir. Hastaların ailesinde bunama öyküsü olanlar yanında, birçoğunda hastalığın olmadığı bilinmektedir. Genetik bozukluk özellikle 35-60 yaşlarda, erken başlangıçlı, daha hızlı seyirli, aile öyküsü olan Alzheimer hastalığında etkili olmaktadır. En önemli risk faktörü yaştır. Yaşlılık ile birlikte risk artmaktadır. Kadın ve erkekler benzer oranda hastalık riskine sahip olmakla beraber, yaşam süresi ile ilişkili olarak kadın hasta daha fazladır" şeklinde konuştu.(İHA)