ABONE OLPsikoz, geçici olarak gerçeklerden kopmak demektir, bu rahatsızlık düşünmeyi algıları işlemeyi değiştirir.
Bir başka deyişle psikoz, kişinin gerçek dünya ile bağlantısını kaybetmesi ve kendi hayal dünyasında başka bir hayatı yaşadığını sanmasıdır.
Düşünme denen olay, nesneler yerine onların simgelerini kullanarak yapılan zihinsel bir işlev, sorunlara bir çözüm arama yoludur.
Düşünce bozukluğu, simgelerin nesnelere bağlanması noktasında ortaya çıkan karışıklıktan oluşur. Öncelikle anlam algılamaları kendilerine özgü bir idrak haline gelir ve düşünce çağrışımsal değişiklikler göstermeye başlar.
Psikotik bozukluk yaşayan insanlarda düşünceler mantık kurallarının dışına çıkar. Bu yüzden ileri derecede akıl hastaları topluma ve çevreye uyum sağlayamaz ve sağlıklı insanlarla bir arada yaşayamazlar.
Kendi yarattıkları hayal dünyalarında normal insanlara yabancı olarak yaşamaya başlarlar. Fakat bu demek değildir ki gerçek dünyayla bağlantısını yitiren her psikoz hastası, diğer insanlar için bir tehdit unsurudur.
Birisi psikoz hastalığına yakalandığında; gerçek hayat ile olan bağlantısını kaybettiğinde, gerçek olmayan şeyler hayal ettiğinde, orada olmayan şeyler gördüğünde ya da duyduğunda; bozulmuş duygu düşünce sistemleri, ender olarak, diğer bir kişiye karşı şiddet uygulamalarına yol açabilir.
Bu gerçekleştiğinde ise, haber başlıklarına yansıyacak olaylar gerçekleşebilir. Ama haberlere yansımayan, Amerika Birleşik Devletleri'nde milyonlarca kişinin psikoz dahil, zihinse bozukluklara yakalandığı ve bunların çok küçük bir kısmının bir şiddet eylemi uyguladığıdır.
İnsanlar psikotik kişilerden genellikle korkar ve hiçbir sebep olmaksızın onlardan uzak durmaya özen gösterir. İnsanların bu korkuları daha sonra onları toplumdan dışlar ve ihtiyaç duydukları yardımı almalarını zorlaştırır.
Elbette, eğer şiddet uygulamaya hazırlanan birinin görülmesi durumunda - psikotik olsunlar veya olmasınlar - yardım almak gerekir. Ama sadece psikotik olmaları sebebiyle insanlardan korkmaya gerek yoktur.
