Sıtma Hastalığı, Tedavisi ve Sıtmayı Önleyici Tedbirler

Sıtma, dünyanın en önemli parazitten kaynaklanan enfeksiyon hastalıklarından biridir.

İnsanlara anofel türü sivrisinek sokması ile bulaşır. Su kaynaklarının bol olduğu yerlerde daha sık görülür. Günümüzde sıtma yüzünden her yıl ortalama bir milyon çocuk hayatını kaybetmektedir.

Sıtma olgularının aylara göre farklılık göstermesi, anofellerin üreme ve aktif hale geçme dönemleri ile ilgilidir. Türkiye de sıtmanın en çok görüldüğü aylar Temmuz, Haziran, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarıdır.

Sıtma mikrobunun kuluçka süresi yaklaşık 14 ila 30 gündür. Üşüme, titreme, yüksek ateş ve aşırı terleme akut sıtmanın en önemli belirtilerindendir.

Hasta nöbet sonucunda ölmez ise bir süre sonra sıtma nöbeti sakinleşir. Tedavi edilmediği zaman tekrarlanan nöbetlerle anemi oluşabilir, dalak ve karaciğer büyüyebilir.

Hasta halsizleşir, çeşitli mide ve bağırsak rahatsızlıkları baş gösterir. Sıtma küçük çocuklarda daha şiddetli görülür, büyümeyi yavaşlatır. Kadınların adet düzeninin bozulmasına, gebelikte ise düşük ve erken doğuma neden olabilir.

Sıtma

Parmak ucundan alınan kan ile çok kısa sürede kesin tanı konulabilen bir hastalıktır. Ateşli sıtma hastaları istirahat etmeli, bolca sulu içecek içirilmeli, klinik belirtilere göre semptomatik tedavi uygulanmalıdır.

İlaç tedavisi ise Chloroquine ve Primaquine adı verilen ilaçlar ile sağlanır. Bu ilaçlar Sağlık Bakanlığı tarafından hastalara ücretsiz olarak verilmektedir.

Sıtma riski taşıyan bölgelerde taramalar yapılarak hastalar belirlenmeli ve tedavi edilmelidir. Nüfus hareketleri kontrol edilmelidir.

Sıtma

Bilinçli ve etkili bir şekilde sivrisinek ile mücadele edilmelidir. Bu amaçla cibinlik, pencerelere tel, sinek kaçırıcı ilaçlar gibi yöntemler ile erişkin sivrisineklere karşı önlem alınmalıdır.

Sivrisinek larvalarına karşı durağan sular ve bataklıklar kurutulup nehir yatakları düzenlenmeli, bilhassa pirinç ekimi bilimsel metotlarla yapılmalıdır.

Ayrıca havuz ve göl gibi bölgeler sürekli olarak dalgalandırılıp, larvaların oluşmasına engel olunmalıdır. Kurutulamayan su birikintilerinde ise larvaların solumasını engelleyen tedbirler alınmalıdır.