Türkiyede Sanayi Türkiyedeki Sanayi

Türkiyede Sanayi Türkiyedeki Sanayi

Giriş
Topraktan ve ya toprak altından elde edilen hammaddeler sanayi yolu ile tüketime elverişli hale getirilir.sanayi adı altında toplanan farklı işlerden bir kısmı el ve tezgah işleri dır.Her ikisinin de belirli bir hammaddenin maddeye dönüştürülme işlemi yapılır Bu işlem yaplırkende iki önemli faktör devreye girer. İşçi ve enerji, Bu iki faktörün yanında kapital ile hammaddenin imalata dönüştürülmesi hedeflenir . Görüldüğü gibi geniş anlamı ile sanayi işlenmiş yada işlenmemiş maddelerin,fabrikada veya imalathanelerde işlenerek,kullanılır hale getirilmesidir.

Önceleri, bütün hammaddeler elde veya tezgahlarda işlenir. XVIII.yüzyıl sonlarına doğru buhar gücünün bulunması ve bu enerjinin sanayi de kullanılması ile doğan büyük endüstri,XIX. Yüzyıl içinde egemen duruma geçti öyleki el tezgahları ve el sanatlarına dayalı küçük imalat sanayi kaybolmaya başladı.

Büyük sanayi nin hızla gelişmesi sonucunda her ülke sanayisinin gelişmesine önem vererek ülkeler hammaddelerini kendileri işlemeye çalışmaktadırlar.

ÜLKEMİZDE BÜYÜK SANAYİ'NİN KURULMASININ EVRELERİ
Ülkemizde büyük sanbayinin kurulması çok eskiye dayanmaktadır.Bununla birlikte sanayi kuruluşu sırasında gerekli koruma tedbirleri alınıp,yeni sanayi kollarının geliştirilmesi pek olası değildir. Çünkü Osman lı devleti XVI yüzyılda Avrupa devletleri ile Kapitülasyonlar adı verilen anlaşmalar imzalamıştır. Önceleri yararlı

olan bu anlaşmalar daha sonraları Osmanlı devletinin gerilemesinde büyük rol oynamıştır. Bunun sonucunda sanayiinin gelişmesine engel olmuştur.

Bu dönemde ülke isteğini karşılayacak bir takım küçük kuruluşlar bulunmaktaydı. Bunlar.
Toprak ürünlerini ülke içinde tüketebilecek hale getirmek için kurulanlar yağ, sabun, değirmencilik ,makarna,sebze ve konserve gibi.

Besin sanayi ile ispirto içki ve tütün sanayi
Daha çok köylü ve askerin gereksinimini karşılamak üzere bazı dokuma işleri.

Dericilik
Dışardan getirilmesi güç ve pahalı olan bazı yapı malzemesi hazırlanması örneğin tuğla,çimento gibi.
Birkaç geni ve makine onarım evi.

Bu kuruluşlardan hemen hiç biri ülke gereksinimini karşılayacak durumda değildi.bir çoğu büyük fabrika olmaktan çok,yarı tezgah işi biçimindeydi.Hiç biri Avrupa ile yarışacak durumda değildi.Ayrıca bu işletmelerin Büyük çoğunluğu yabancı yatırımlar ile kurulmuştur. Lozan antlaşması ile,1923 ‘de kapitülasyonlar kaldırılınca,ülkede sanayi alanında hafif kıpırdamalar başladı. 5 yıl içinde, önce 1927 tarihinde Teşviki Sanayi kanunu çıkarıldı. Bu kanun ile ülkede sanayi nın canlanması amaçlanmıştır. 1929 ithal malları üzerinde gümrük vergisi kullanılmaya başlanılmıştır. Daha sonra Sanayi ve Madden Bankası , 1933 te de Sümerbank adını almıştır.

TÜRKİYE'DE SANAYİNİN GELİŞMESİ
Ülkemizde sanayi kısa sürede hem çok hızlı gelişmiş ve çeşitlenmiştir.Ekonomimizde göze çarpan başlıca özeliklerden birisi budur.Bu gelişme son 30-40 yıl içinde olmuştur.Türkiye'de sanayiinin gelişimi nin başlangıcı Cumhuriyet olmuş ancak bunun gelişmesi ve çeşitlenmesi 1950 ‘den sonra olmuştur. Ülkemizde bu gün sanayide çalışan nüfus %12 dır.Ülkemizde ilk yılardan başlamak üzere sanayi alanaınadaki gelişmeler daha çok tarıma dayalı sanayi alanında olmuştur.

TÜRKİYE'DE SANAYİNİN GELİŞMESİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1-Çeşitli ve bol hammadde varlığı

2-Gerekli eneji için ülkemizde zengin taş kömürü ve yakınında demir yatakları bulunması. Güçlü ve bol su kaynakları

3-Son yıllarda termik santrelerin doğal gaza dönüştürülme çalışmalarına önem verilmektedir.

4-Hıdro-elektrik santralerine gelince ;akarsuların suyun düşüş güçünden elektrik enerjisi sağlamak için son yıllarda büyük barajlar yapılmış ve bir kısmada yapılmaktadır.

TÜRKİYE'DE SANAYİNİN BÖLGELERE GÖRE DAGILIMI
Türkiye'nin sanayiinin coğrafi dağılımına bakıldığında,çok büyük bir dengesizliğin olduğunu görürüz.sanayi etkinliklerinin coğrafi dağılışı bakımından ,tüm ülke sanayisinin %60 ‘nın bulunduğu Marmara bölgesi başta gelir.Bunun başlıca nedeni ülkemizin en büyük sanayi merkezi İstanbul'un bu bölgede yer almasıdır. 1960 yıllarında ülkemizin sanayisinin 1/3 isrtanbulda bulunmaktaydı. İstanbul öteden beri büyük nüfus kütlesi ile hem büyük bir tüketim pazarı hem de iş gücünün kolay sağlana bileceği bir merkezdir.sanayicin ihtiyacı olan hammaddeninde buraya getirilmesi de kolaydır.. Ayrıca kapitalinde burada toplanması ve kentin Türkiye'de birinci ticaret merkezi oluşu da buna yardım etmiştir. Bu durum ülkemizde daha cumhuriyetin ilk yılarında kendini belli etmişim. İlk kuruluşlar doğrudan doğruya kentin içinde (Haliç kenarı gibi) ya da hemen yanı başında (Zeytinburnu-Bakırköy) kurulmuştur. Daha sonra sanayi kuruluşları kent dışına yerleşmeye başladılar.Buğün'de

bu kuruluşlar bir taraftan kentin batısında Marmara kıyılarından itibaren içeriye doğru geniş bir yer alan alan üzerinde kurulmaktadır.(Sefaköy-Halkalı gibi ) diğer taraftan , kentin doğusundan itibaren,özelikle İzmit körfezi kuzey kıyıları boyunca gelişmeye başlayan sanayi, önceleri Kartal-Pendik-Tuzla hattında ,daha sonra da giderek,kıyı boyunca tüm körfezin kuzeyine yayılmıştır.İzmit ve çevresinde oluşan sanayi ise, batıya doğru gelişerek İstanbul sanayi bölgesi ile birleşmiş ,doğuda ise ,yalnızca sapanca gölünün kuzey kıyıları dışında kesintiye uğramıştır .Böylece ülkenin belki dev en yoğun sanayi bölgesi ,İzmit körfezi kuzey kıyısı boyunca ,bir yandan İstanbul ile birleşirken ,doğudan Köseköy-Uzun tarla yöresinde doğuya doğru giderek genişlemektedir.

Marmara bölgesinin içindeki ikinci büyük sanayi bölgesi ise,Bursa Ovasında gelişmiştir.Özelikle dokuma ,gıda ve son yıllarda otomobil sanayiside bu yöredeki gemlik-İnegöl,Yenişehir gibi kentlerin çevresinde gelişmektedir.daha güneyde ise ,yeni yeni gelişme gösteren Balıkesir sanayi bölgeside yer almaktadır.

Trakya yöresine gelince Bu yörenin en büyük sanayi merkezi Çerkezköy organize sanayi bölgesidir. Tekstil,metal ve boya sanayinin yaygın olduğu bu kesimde ,sanayi giderek genişleme eglimindedir.Trakya da Çorlu,Alpulu,Edirne,Tekirdağ gibi kentlerin çevresinde,çeşitli sanayi kuruluşları serpişmiş durumdadır.

Türkiye'de sanayi etkinlikleri bakımından ikinci sırayı Ege Bölgesi alır ki bunun nedenide bölge içinde ülkemizin ikinci sanayi merkezi durumunda olan İzmir kentinin bulunmasıdır. Önemli, sanayi kuruluşları İzmir kentinin çevresinde toplanmıştır.Bunun dışında dokuma ve gıda sanayi ağırlıklı pek çok kuruluş Aliağa, Aydın,Manisa,nazilli,İzmir,Ayvalık,Söke,dalaman yörelerinde gelişme göstermiştir.

Türkiye nin üçüncü sanayi kümelemesi Batı Karadeniz bölümündedir.Özellikle Zonguldak yöresinde,madden kömürü varlığına dayanana bir toplanma vardır. Ülkenin ilk ve en eski Demir çelik sanayi burada Karabük çevresinde gelişmiştir,bunu daha sonra Ereğli demir Çelik kompleksi katılmıştır.Bu iki kuruluşunda bunlara bağlı yan sanayi ninde gelişmesi ile yöre ,yoğun bir ağır sanayi bölgesi olarak ortaya çıkmıştır.

Bu üç bölgeden başka Türkiye de bugünkü durumda sanayi bölgeleri değil ,coğrafi bölgeler içinde az çok dağılmış olan aktif sanayi merkezleri,gösterilebilir. Başlıcalar ; İç Anadolu bölgelesinde Ankara-Kırıkkale ve Eskişehir-Kayseri-Sivas yöreleri,Doğu Akdeniz bölümünde Adana-Mersin yöresi yani Çukurova Sanayi Bölgesi ile Gaziantep-Hatay sanayi bölgeleridir.Ayrıca ,Orta Karadeniz de samsun yöresi ve hinterlandı,İç batı Anadolu da Kütahya-Afyon çevresi,Doğu Anadolu'da Malatya –Elazığ, Güneydoğuda Anadolu'da Diyarbakır yöresi,gelişme gösteren aktif yerel sanayi bölgelerdi olarak dikkati çeker.

TÜRKİYE'DE SANAYİ KOLLARI
GİRİŞügun ülkemizde bulunan tüm sanayi kolları üzerinde ayrı ayrı durmaya ve bazıları büyük fabrika,pek çoğu ise atölye ölçüsünde olan sanayi kurumlarının,adlarını ve yerlerini teker teker belirtmeye olanak yoktur.Dolayısıyla bu tür sanayi kuruluşlarının ,beli bir grup içinde toplayarak sınıflandırmak,niteliklerini ve yerlerini belirtmek,daha yararlı olacaktır.
Bugün, Türkiye'deki sanayi etkinlikleri büyük ölçüde tarıma bağlı görünmektedir.yani sanayi hammaddesini çoğunlukla tarım ve hayvancılıktan alır.İlerde de sanayi etkinliklerinin hangi yönden gelişirse gelişsin ham maddesi büyük ölçüde tarımsal ürünlere dayanan sanayiinin önemli yer tutacağı sanılmaktadır. 1989 istatistik yılığına baktığımızda ,gerçekte en büyük payın tarımsal hammaddeye dayandığı görülmektedir.

A- BESİN VE İÇKİ SANAYİ
Ülke ekonomisinde oldukça önemli bir yer tutan gıda sanayi,aynı zamanda en eski sanayi koludur.Topraktan alınan tarımsal ürüne dayalı bu sanayi ,un ve unlu ürünler.süt ve süt ürünleri,konserve,şeker,çay,çeşitli yem sanayisi ile içki sanayisidir.

1-UN VE UNLU ÜRÜNLER SANAYİ
Besin maddeleri sanayisi içinde en yaygın sanayi kolunu oluşturan,undan yapılmış çok çeşitli sanayi bulunur.Bunlar arsında değirmencilik oldukça yaygındır.Özelikle İç Anadolu bölgesinde Eskişehir,Konya,Ankara,ayrıca çok nüfuslu kentlerde;İstanbul,İzmir,Adana,Bursa v.b.yüksek kapasiteli un fabrikaları bulunur.Ülkenin en büyük hacimli ürünü olan tahılı un haline getirmek üzere ,daha çok yerel tüketim bölgelerinde,su,motor ve rüzgar gücünden faydalanılarak kurulmuş,çoğu küçük ve orta kapasiteli değirmenlerde vardır.
Elde edilen unlar,tarım dayalı sanayiinin oldukça geliştirdiği Konya,Eskişehir,Adana,Kayseri,Ankara v.b. pek çok kentimizde (başta makarna olmak üzere,bisküvi,nişasta,irmik gibi)besin sanayisinin gelişmesine yardımcı olmaktadır.

2-KONSERVE VE SANAYİ
Ülkede her an taze sebze ve meyvenin bulunabilmesi ,bu sanayiinin henüz gereği kadar yaygın gelişme göstermemiş olmasını temel nedenidir.Konserve kullanımının,daha çok büyük kentlerde ve kışın gelişmektedir.
Sebze konserve üretim alanları ,Bursa ve Çanakkale gibi,sebzeciliğin yaygın ve yoğun yapıldığı illerimiz vardır.Ayrıca ülkenin iyi kalitede ürün üreten yörelerinden ,örneğin,Bursa,İstanbul,Ankara,İzmir gibi büyük tüketim merkezlerinde meyve,reçel,marmelat ve sebze konserveleri,domates salçası fabrikaları ve atölyeleri bulunur.Ayrıca Gelibolu,Erdek,Çanakkale gibi kentlerimizde balık konserveciliği yaygındır.

3-SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ SANAYİ
Ülkemizde,hayvancılığın birinci derecede geçim kaynağı olan bölgelerimiz,örneğin Doğu Anadolu Bölgesinin Erzurum-Kars yöresi ile,Karadeniz bölgesinin Doğu Karadeniz Bölümü,(Özelikle Trabzon çevresi)süt ve süt ürünlerinin ,yoğun sanayi faaliyetlerinin yapıldığı bölgedir.Hayvansal yağ ile peynir,sütün fazlaca elde edildiği bölgelerde,dağınık şekilde yapılır.İnek sütünden elde edebilen yağ ve peynirler,kuzey ve kuzeydoğu bölgelerimizde aygın olduğu halde,koyun sütünden elde edilen ürünlerin Güneydoğu Anadolu'da (Urfa ve Diyarbakır) yaygındır.

Yağ ticareti ile uğraşan komisyoncular,kalitesi genellikle birbirini tutmayan ürünleri toplayıp,büyük kentlere gönderir ve çok defa,oradaki kalitenin büsbütün bozuk hale gelmesine sebep olur.Bu durum ve fiyat yüksekliği,son yıllarda,halkı,İstanbul,;İzmir,Adana gibi merkezlerde fabrikalar kurulmuş,bitkisel margarin tipi yağlar tüketmeye yöneltmektir.

Tereyağı ve peynir yapımında çok dağınıktır.Bunlardan birincisi,daha çok büyük tüketim merkezlerinin çevresinde,ikincisi Trakya,Güney Marmara (Bursa,Balıkesir) ve Kars yöreleri gibi ,sütü bol bölgelerde gelişmiştir.Ayrıca,İstanbul,İzmir,Adana ve Kars yöresinde gelişmiş ve fabrikalar kurulmuştur.

4-ŞEKER FABRİKALARI VE SANAYİSİ
Türkiye'de ilk şeker fabrikası,Alpullu'da kurulmuştur.1926 da açılan ilk fabrika ile bunu izleyen üç fabrika(Uşak,Eskişehir,Turhal) 1935 ‘te devlet kontrolü altında toplanmıştır.Bu fabrikalar olağanüstü çalışmalarla 1950 lere kadar ,ülkenin şeker ihtiyacını karşılayabilmiş ise de ,yakın bir devrede ,bu isteğin artmasına karşılık,üretimin 175-200 bin tonu geçmemesi,sorunun yeniden ele alınmasını gerektirmiş, önce 11 yeni fabrika(Adapazarı,Susurluk,Burdur,Konya,Kütahya,Am asya,Kayseri,Malatya,Elazığ,Erzurum,Erzican) daha sonra iki fabrika (Ankara ve Kastamonu) kurularak,bu sayı 17 ‘ye ulaşmıştır.Bugün bu

sayı Erciş Ilgın Muş Konya Ereğli,afyon Niğde fabrikalarının açılması ile 23 olmuştur.

5-İSPİRTO RAKI ŞARAP VE BİRA SANAYİ
Bir sanayi hammaddesi olan ispirto,genellikle,şeker fabrikalarının melasında elde edilmektedir.Ülkede üzümden ispirtolu(alkolü) içkiler yapan küçük imalathaneler ve fabrikalar çoğunlukla,İstanbul,İzmir,Ankara,Yozgat ve Kayseri'de bira fabrikaları.Yozgat ve Kayseri de malt fabrikaları vardır.Şarap fabrika ve yapım evleri,ülkenin birçok bölgesinde bulunmaktadır.Özelikle,yerel üzümlerden elde edilen bu şarapların bir bölümü Tekel tarafından bir bölümü ise özel sektör tarafından üretilmektedir.Şarap ürünümüzün,nitelik ve yüksek alkol derecesi ile ,dış piyasada alıcı bulmaktadır.Bugünkü koşullarda,üzümlerimizin yalınızca % 5'i şarap üretiminde kullanılmakta olup,bu oranın ilerde artacağı sanılmaktadır.

6-TÜTÜN SANAYİ
Ülkemizde hem her yöresinde yetişen tütün ve buna dayalı sanayi,oldukça gelişmiştir Tekel İdaresi tarafından işletilmekte olan tütün özelikle Marmara Bölgesinde İstanbul da Cibalı ve Maltepe,Ege Bölgesinde İzmir,Akdeniz Bölgesinde Adana da ,Karadeniz Bölgesinde Samsun ve Tokat'a Doğu Anadolu'da Malatya da ve Bitlis'te işlenerek sığara olarak üretilmektedir.Bu fabrikalarda işlenen tütün daha sonra bir bölümü sigara halinde ülke içinde büyük bölümü ise harmanlanarak dış ülkelere satılmaktadır.

7-BİTKİSEL YAĞ VE SABUN SANAYİ
Ülkemizde bitkisel yağ olarak zeytin yağı,ay çiçek yağı, mısır özü yağı ve pamuk yağı kullanılmaktadır.Ülkenin önemli yağlı hammaddesi olan zeytin yetiştiği bölgelerde çoğu küçük atölyeler halinde yağ presleri vardır.Bunların en fazla yoğunluk taşıdığı bölgeler Marmara ve Ege bölgeleridir.Bunlar arsında iki yöre bu üretimin yüksek orana eriştiği yerlerdir.İlki Edremit,Ayvalık yöresi diğeri ise Gaziantep tir.Yüksek kapasiteli ve kaliteli zeytin yağı üretimi yapan bu yörelerde yağın asidi düşük olan kısmı doğrudan doğruya besin olarak tüketilir.yüksek asitli pirina adı verilen küspeler ise sabun yapımında kullanılır.Belirtilen bu yörelerde aynı zamanda sabunda üretilmektedir.Ülkenin daha başka yağ ve sabun fabrikaları da vardır.Bunlar yağlı hammaddenin yetiştiği bölgede değil getirildiği liman kentlerinde örneğin İzmir,Mersin,İstanbul da kurulmuştur.

Ülkenin özelikle Marmara ve Ege bölgeleri ile İç Anadolu ,Karadeniz in iç kısımlarında ve bazı Doğu Anadolu kapalı depresyonlarında üretilen ayçiçeğinden çiçek yağı küspesinden ise sabun yapılmaktadır.Son yıllarda geliştirilen ve ara tarım ürünü olarak kullanılan soya fasulyesinden elde edilen soya yağıda giderek yaygınlaşmıştır.

Özellikle Ege ve Akdeniz de pamuk çekirdeğinden çiğit çıkarılan pamuk yağı mısır özü yağı yer fıstığı yağı da lokal olarak üretilen ve tüketilen yağlardır.Ordu da soya yağı fabrikası vardır.Tuvalet sabunu daha çok büyük tüketim merkezlerinden İstanbul ve İzmir de kurulan fabrikalarda üretilmektedir.

8-DİĞER BESİN SANAYİSİ
Tarımsal hammaddede kullanılan besin sanayisi kolları arasında çay ve yem sanayisini de saymak gerekir.Çay sanayisi üretim bölgesi olan Doğu Karadeniz kıyılarında kurulmuş olan çok sayıda fabrika ve atölyelerde yoğunlaşmıştır.Sayısı her sene artmasına karşılık fabrikalar yetişememekte,toplanan yaş yaprakların hemen hazırlanması gerekli olduğundan yeniden bir çok fabrika kurulmaktadır.Kuru çay üretimi her yıl giderek artmaktadır.

Yem sanayisine gelince hayvancılığımızın verimli olabilmesi için son yıllarda bu konuya önem verilmeye başlandı.Büyük kentlerde mezbaha ve besin sanayisi artıklarını,balıkçılık merkezlerinde tüketim artıklarını değerlendirmek için İstanbul,Trabzon,İzmir,Samsun, Ankara,Adapazarı da vb. fabrikalar kurulmuştur.Bu fabrikalar daha sonra yaygınlaşarak Eskişehir,Bandırma ve Mersin gibi çeşitli yerlerde de açılmaya başlamıştır.

B- DOKUMA VE GİYİM SANAYİSİ
Türkiye'de dokuma sanayisi son otuz-kırk yıllıda büyük gelişme göstermiş dış piyasalarda da etkili duruma gelmiştir.Ülkemizde dokuma sanayisinin bütün çeşitleri vardır.Bugün büyük fabrikalar halinde çalışan devlete ait kuruluşlara son dönemde sayıları çok artan özel sektöre ait fabrikalar nedeniyle dokumacılık her yönden ilerlemiştir

Hazırlayan : Caner Ebinç