Beden eğitimi

Beden eğitimi

Beden eğitimi eğitimin insanın beden sağlığını ve becerilerini geliştirmeye yönelik dalına denir. Beden eğitimi, insanın zihinsel eğitim kadar bedensel eğitime gereksinmesi olduğu düşüncesine dayanır Beden eğitiminin geçmişi uygarlıklar tarihi kadar eskidir Günümüzden yaklaşık 2.400 yıl önce yaşamış olan Yunanlı filozof Platon’un "Gerçek müzisyen ve sanatçı müzikle cimnastiği en doğru oranlarda birleştirebilen kişidir" sözleri Eski Yunan’da beden eğitimine verilen önemi gösterir.

Eskiçağlarda beden eğitime verilen bu önem, sonraki yüzyıllarda unutuldu. Zihinsel eğitimin beden eğitimiyle ilişkisi göz ardı edildi. Beden eğitimine yeniden dikkat çeken kişi, 18. yüzyılda Fransız düşünür Jean-Jacques Rousseau oldu Rousseau, Emil (Émile ou, de l'éducation; 1762) adlı yapıtında beden eğitiminin okul dersleri arasına girmesi gerektiği görüşünü savundu. Okullarda beden eğitimi derslerini koyan ilk ülke ise 1814'te Danimarka oldu. Daha sonra Danimarka’yı başka ülkeler izledi. Bugün, ilköğretimin zorunlu olduğu hemen bütün ülkelerde beden eğitimi ders programında yer alır.

Beden eğitimi dersleri yaş gruplarına göre uygulanır. Çok küçük çocukların beden eğitiminde öncelikle koşmak tırmanmak, zıplamak ve oynamak gibi doğal hareketlerini geliştirmesi amaçlanır. Daha büyük çocuklara ise, özel eğitim görmüş öğretmenlerce temel beden eğitimi dersleri ve yarışmaya yönelik spor etkinlikleri öğretilir. Yüzme, cimnastik, atletizm ve tüm takım sporları bu tür etkinlikler arasında sayılır.

Beden eğitimi derslerinde öğrencilere bedenlerini geliştirme ve formda tutmanın yanı sıra, başkalarıyla işbirliği yapma kendi güçlü ve zayıf yönlerini tanıma da öğretilir. Öğrencilik yıllarını geride bırakan yetişkinler de, bu tür etkinliklere katılabilirler.

Türkiye'de modern beden eğitiminin öncüsü Selim Sırrı Tarcan'dır. 1919 yılında beden eğitimini geliştirmek amacıyla İzmir'de bir salon açmaya çalıştı, bu girişimi “Sarıklılar” tabir edilen aşırı muhafazakarlar tarafından engellense de, o dönemde Vali Rahmi Bey, Necati Bey, Vasıf Çınar Beyle görüştü. Tarcan'ın spor sevgisi aşısı sonucu Rum ve Ermeniler ile diğer azınlığın etkinliği nedeniyle artık Türk gençleri spor yapmaya başladılar.