Ekonomi

Uzmanından mide kanserinin sinsi belirtilerine karşı uyarı

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji Bölümünden Prof. Dr. Vedat Göral:
- "Mide kanserinin en önemli nedeni genetik faktördür. Bu nedenle ailede mide kanseri öyküsü olan bireylerin, mutlaka endoskopik olarak belli aralıklarla tetkik edilmesi gerekmektedir" - "Erken yaşta sigara kullanımına başlayanlarda ve ağır içicilerde, mide kanseri riski 2 kat artış gösterir"

İSTANBUL - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji Bölümünden Prof. Dr. Vedat Göral, A kan grubu olanlarda, kirli hava soluyanlarda, aspest gibi kirli atıkların bulunduğu suların içilmesinin de risk oluşturabildiğini belirterek, "Erken yaşta sigara kullanımına başlayanlarda ve ağır içicilerde, mide kanseri riski 2 kat artış gösterir." dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesinden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Göral, son yıllarda bazı kanser türlerinde artış olmasına rağmen, mide kanseri görülme sıklığının azaldığını, bunun aslında son derece sevindirici bir gelişme olduğunu ifade etti.

Mide kanseri alanında elde edilen bilimsel gelişmelerin, kanserin henüz oluşmadan önlenebilmesi noktasında ciddi çalışmalar ve önlem tedbirlerinin mevcut olduğunu gösterdiğini aktaran Göral, "Mide kanserinin en önemli nedeni genetik faktördür. Ebeveyninde ya da birinci derece akrabasında mide kanseri öyküsü varsa kişinin kanser riski daha yüksektir. Bu nedenle ailede mide kanseri öyküsü olan bireylerin, mutlaka endoskopik olarak belli aralıklarla tetkik edilmesi gerekmektedir. Mide kanserinin bir diğer nedeni ise helicobacter pylori isimli bakteridir. Bu bakterinin toplumda yaygın olarak tedavisinin yapılması ve sıklığının azaltılması ile birlikte dünyada mide kanseri görülme oranı azalmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

- Bazı gıdalar ve pişirme yöntemleri kanser riskini artırıyor

Mide kanserinin genellikle sinsi ilerleyen bir hastalık olduğunu vurgulayan Görel, "Erken dönemde mide bölgesinde rahatsızlık, iştahsızlık, şişkinlik, bulantı ve ileri zamanlarda midede ağrı ve kilo kaybına neden olabilir. Bazen kanamaya bağlı dışkı renginde siyahlaşma oluşabilir." ifadelerini kullandı.

Göral, genelde mide kanserinin ani stres ve üzüntü ile başladığının altını çizdi. Bu nedenle ani stres ve üzüntünün kontrol edilmesi, tedavi ile geçiştirilmesi gerektiğini belirten Göral, "Mide kanseri oluşumunda genetik faktörler, çevresel etkenler ve kanser gelişimini kolaylaştırıcı bazı hastalıklar rol oynar. Erkeklerde, kadınlara göre yaklaşık iki kat daha fazla rastlanılır. Hastalık genellikle 40-50 yaşından sonra görülür. Ülkemizde Van, Erzurum ve Güneydoğu'da nispeten daha sık görülmektedir." açıklamasında bulundu.

Prof. Dr. Göral, bazı meslek gruplarında mide kanseri görülme sıklığı daha yüksek olabileceğini aktardı. Kömür madeni işçilerinde, kauçuk ve asbestle çalışanlarda, lastik ve petrokimya üretiminde çalışanlarda, mide kanseri riskinin genel topluma oranla biraz daha yüksek olduğunu vurgulayan Göral, şu ifadeleri kullandı:

"A kan grubu olanlarda, kirli hava soluyanlarda, aspest gibi kirli atıkların bulunduğu suların içilmesi de risk oluşturabilir. Erken yaşta sigara kullanımına başlayanlarda ve ağır içicilerde, mide kanseri riski 2 kat artış gösterir. Japonya'da olduğu gibi şoklanmış yiyecekler, tuzlu ve tütsülenmiş balık tüketimi, yoğun şekilde tuzlanmış salamuralar, bazı gıda koruyucuları ve katkı maddeleri, fermente soya, küflenmiş tahıllar, tohumlar, çekirdek tohumları (aflatoksin), yağda kızartılmış gıdalar, aşırı kırmızı et tüketimi hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştırır."

- Endoskopi yapılmadan ilaç kullanılmamalı

Prof. Dr. Vedat Göral, mide kanserinden korunma yollarına ilişkin de önemli açıklamalarda bulundu. İlk olarak stres, sigara ve alkolden uzak durulması gerektiğinin altını çizen Göral, sağlıklı beslenme ve düzenli bir uykunun mutlaka olması gerektiğini ifade etti.

Fazla tuzlu ve kızartılmış gıdaların tüketiminden kaçılması uyarısında bulunan Göral, mide kanserinden diğer korunma yollarına ilişkin şu bilgileri verdi:

"Özellikle kızartma yağları tekrar tekrar kullanılmamalıdır. Taze sebze ve meyve tüketilmeli, kurutulmuş etlerde bol miktarda nitrat bulunduğundan tüketilmemelidir. Ateşte veya mangalda pişirilen kebap gibi gıdalardaki kömürleşmiş, siyahlaşmış kısımlar yenmemelidir. Mide rahatsızlığı olanlarda, ilk evrede endoskopi mutlaka yapılmalıdır. Elle muayene yapılarak ilaç yazılmamalıdır. Böylece mide kanserinin erken evrede teşhisi konulmuş olur. 2 yıl önce endoskopi yapılmış ve mide iltihabı olan kişide, sonraki yıllarda midede kanser gelişimi olasıdır. Bu nedenle mide rahatsızlığı olanlarda endoskopi yapılmalı ve işlem yapılmadan ilaç kullanılmamalıdır. Endoskopi işlemi esnasında, özel boyama teknikleri yapılarak ve yapay zeka aracılı endoskopi cihazları ile erken dönemde rahatlıkla mide kanseri tanısı konabilmektedir. Erken evrede Japon tekniği olan endoskopik kazıma yöntemleri kullanılmakta olup, ileri evrede ameliyat ve onkolojik tedaviler yapılmalıdır. Ameliyattan sonra 5 yıl belli aralıklarla endoskopik kontroller yapılır ve nüks olup olmadığı araştırılır. 5 yılı geçenlerde kanserinin nüksü seyrek olmaktadır. Kaynak: AA

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir