Güncel

İklim değişikliği eğitim hakkına ulaşmada engeller oluşturuyor

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO’nun Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Stefania Giannini:
- "Sadece bir gecede tüm düzen altüst olabiliyor ve birçok çocuk bu durumdan etkilenebiliyor. Bunun en yakın örneğini Pakistan’da meydana gelen sel felaketinde gördük" - "Eğitim, iklim değişikliğine etkili bir şekilde işaret edebilmemiz için çözümün de bir parçası. Madalyonun her iki tarafına da odaklanarak, iklim krizinden kaynaklanan felaketlerden etkilenenler de dahil olmak üzere tüm çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin eğitime erişimini sağlamak için çabalıyoruz.”

İSTANBUL - YETER ADA ŞEKO - Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Stefania Giannini, iklim değişikliği sonucu meydana gelen felaketlerin, öğrencilerin eğitime ulaşmasında büyük engeller oluşturduğunu, öte yandan eğitimin de iklim krizinin çözümünde önemli bir etken olduğunu kaydetti.

İklim değişikliğinin sonucu olarak yaşanan aşırı hava olayları dünyanın her yerinde gündelik hayatı etkilemeye devam ederken, eğitim hakkı da bu başlıklardan biri oluyor.

UNESCO raporlarına göre fırtına ve sel gibi felaketlerde okulların yıkılması ya da ağır tahribat alması, öğrencilerin eğitim hayatlarına uzun süreli ara vermelerine yol açabiliyor.

Bunun gelir seviyesi düşük ülkelerde yaşanması halinde finansal yetersizlik sebebiyle binaların yeniden inşası ve eğitim öğretim için ihtiyaç duyulan materyallerin temin edilmesi beklenenden çok daha uzun sürebiliyor. Bunlara ek olarak bina yıkılmasa dahi okulların felaketler esnasında sığınak görevi görmesi ve bir felaket anında eğitime ara verilmesi eğitime ulaşmada engel yaratıyor.

Raporlarda ayrıca göç edilen yerlerde yeni zorlukların öğrencilerin karşısına çıktığı belirtiliyor. Bunların başında ise dil problemi geliyor. İnsanlar ana dillerinde veya anladıkları bir dilde eğitim almanın mümkün olmadığı bölgelere veya ülkelere gitmek zorunda kaldıklarında dil, eğitimde başarı şanslarının azalmasına yol açan önemli bir soruna dönüşüyor.

Çalışmalarda ayrıca iklim değişikliğinin getirdiği felaketler sonucu yer değiştirmek zorunda kalan kişilerin mültecilerle benzer problemler yaşadıkları, mültecilerin sahip olduklarının aksine ikamet ve eğitim hakkına ulaşma konusunda, iklim göçmenlerinin uluslararası yasalarla oluşturulan belirli bir hakka sahip olmadığı vurgulanıyor.

AA muhabirine değerlendirmede bulunan Giannini, günümüzde iklim değişikliğinin sonuçlarından en çok etkilenen alanlardan birinin eğitim olduğunu belirtti.

İklim değişikliğinin eğitime etkisinin pek çok yönden ele alınabileceğini, bunların başında fiziksel engellerin geldiğini kaydeden Giannini, "Doğal afetlerin neden olduğu altyapı tahribatı bir sorun. Bu sebeple eğitim veren binalar zarar görebiliyor. Sadece bir gecede tüm düzen altüst olabiliyor ve birçok çocuk bu durumdan etkilenebiliyor. Bunun en yakın örneğini Pakistan'da meydana gelen sel felaketinde gördük ve milyonlarca çocuk bu durumdan etkilendi." diye konuştu.

İklim krizi sebebiyle yaşanan felaketler sonrasındaki göçlerin de çocukların eğitim hayatlarını etkilediğini anlatan Giannini, şunları söyledi:

"Bu göç hareketi bölgeye göre ülke içerisinde ya da ülkeler arasında olabiliyor. Bu durum birçok ciddi sonuç meydana getiriyor. Bunların arasında finansal engeller gösterilebilir, böyle bir durumda eğitime ulaşmak öncelikli ihtiyaç olmuyor. Bunların yanı sıra göç eden insanlar, sosyal hayatta kendilerini temsil edecek gerekli evraklara sahip olamayabiliyorlar. Örneğin yüksek eğitime ulaşma konusunda bu evrakların eksikliği büyük bir probleme dönüşebiliyor. Biz bu kısma oldukça odaklanıyoruz."

- İklim krizi kaynaklı felaketlerin oluşturduğu travmalar

Çocukların fiziksel ve zihinsel sağlıklarının, eğitim hayatları üzerinde oldukça etkili olduğunu vurgulayan Giannini, travma yaşayan bir çocuğun normal hissetmesinin, eğitim faaliyetlerine katılmasının, öğretmenlerle ilişki kurmasının zorlaştığını dile getirdi.

Giannini, şöyle devam etti:

"Haliyle iklim değişikliği kaynaklı meydana gelen bir felaket sonrası çocukların yaşadıkları travmalar da eğitim hayatlarını doğrudan etkiliyor. Biz de bu sebeple çatışma sonrasında yaşanan durumların yanı sıra felaketler sonrasında meydana gelen durumlara işaret ederek hem çocukların hem de öğretmenlerin yaşadıklarına dikkati çekiyoruz. Bu konuda onları destekleyebilecek, normal rutinlerine dönmelerine yardımcı olabilecek programlar oluşturuyoruz. Dünyanın birçok yerinde iklim değişikliği sebebiyle göç eden, eğitim altyapıları bozulan çocukların eğitim haklarına ulaşması ve bu konuda kendilerini iyi hissetmeleri adına, yeni alt yapılar, ya da süreci atlatana kadar ihtiyaçlarını sağlayacak geçici çözümlere UNESCO, diğer tüm BM partnerleri gibi odaklanmış durumda."

Dünya üzerinde çatışma ve kriz bölgelerinde yaşayan 230 milyon çocuğun eğitim hakkının etkilendiğini ve bu krizlerden bir kısmın iklim değişikliği kaynaklı olduğunu bildiren Giannini, UNESCO'nun, bu konu üzerinde yürüttüğünü araştırmaların sonuçlarını, önümüzdeki aylarda yayınlayacağını aktardı.

- Eğitim iklim krizinin çözümünün de bir parçası

İklim krizi kaynaklı felaketlerin dünyanın her yerinde eğitim hakkına ulaşmada bir engel olabileceğinin altını çizen Giannini, bununla birlikte bazı bölgelerin daha hassas olduğuna değindi.

Stefania Giannini, "Biz bölgesel raporlarımıza Asya'ya odaklanarak başladık çünkü burası durumdan en çok muzdarip olan bölgeydi. Asya birçok doğal afetten zarar görmüş durumda. Yine pasifik bölgesinde birçok ada iklim krizinin sonuçlarıyla mücadele ediyor. Karayipler ve Afrika da iklim değişikliği karşısında hassas olan yerler arasında." ifadelerini kullandı.

Giannini ayrıca UNESCO'nun iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek amacıyla iklim değişikliğiyle yerinden edilmiş insanlar da dahil olmak üzere her öğrenciyi bilgi, beceri, değer ve tutumlar edinmeye hazırlayacak güçlü, koordineli ve kapsamlı yeni bir Yeşil Eğitim Ortaklığı'na (Greening Education Partnership) öncülük ettiğini ve bu programa şimdiye kadar 70 ülkeden 700'den fazla kurumun dahil olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: ANADOLU AJANSI

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir