Kontrollü Sağlayın

Yeme dürtünüzü engelleyin

Kendinizi sürekli aç hissediyor, elinizin altında her an atıştırabileceğiniz yiyecekler olmasını istiyor, rejim yapmaya karar veriyor ama ikinci gün vazgeçiyorsunuz. Yeme dürtünüzü engelleyemiyorsanız aşağıdaki ipuçlarına bir göz atın.

Kendini sürekli aç hisseden, elinden abur cubur eksik olmayan, rejime başlayan ama sürekli bir şeyler yeme huyundan vazgeçemediği için asla ikinci günün programını uygulayamıyorsanız, tehlike çanları sizin için çalıyor demektir. çünkü bu sağlıksız beslenme şekli zamanla tansiyon, şeker, fazla kilo gibi rahatsızlıklara sebep olabiliyor. Uzmanlar, sürekli bir şeyler atıştırma ihtiyacı duyan kişilerin yeme dürtülerini engelleyemediklerini söylüyor. Diyet konusunda başarılı olan kişiler ise beslenme alışkanlıklarını ve yiyeceklere yaklaşımlarını değiştirmeyi bilen kişiler olarak kabul ediliyor.
işte size doğal iştahınıza geri dönebilmek ve dolayısıyla sağlığınıza yön verebilmek için birkaç ipucu.

Duygusal açlık ile fiziksel €œmide €? açlığı arasındaki farkı anlamayı öğrenin
Diyet yaparken hiçbir zaman çok uzun süre aç kalmamaya çalışın. çünkü bomboş bir mideyle oturduğunuz sofrada, iştahınızı kontrol etmeniz çok daha zor. Düzenli yemek yemek doğru bir beslenme için çok önemli. öğünleriniz arasında bir şey yemek istediğinizde kendinize gerçekten aç olup olmadığınızı sorun. Eğer cevabınız hayır ise o anda kafanızı dağıtacak, yemek ihtiyacını doğuran duygusal durumu atlatmanızı sağlayacak birşey bulmalısınız. Televizyona bakın, müzik dinleyin, aklınızı yemekten uzaklaştırın.

Yemeğe tüm dikkatinizi verin

Sofraya oturduğunuzda tüm dikkatinizi yemeğe verin ve ağır ağır yiyin. Televizyon karşısında dizinizin üzerinde bir tepside değil, keyifle oturup keyifle yiyeceğiniz bir sofra düzenini hayat biçimi haline getirin. Eğer yemeğe konsantre olmazsanız, doyduğunuzu söyleyen sinyalleri kaçırabilir, normalde yiyeceğinizden çok daha fazla yiyebilirsiniz. Beyin midenin doyduğunu söyleyen mesajını yaklaşık 15 dakika sonra alıyor, eğer çok hızlı yemek yerseniz mideniz beyninizin öğrenmesinden çok önce dolacak, bu arada siz fazladan yemek yemiş olacaksınız. Kan şekerinizin yükselmesine izin verin. Yavaş yavaş, her bir lokmanın tadına vararak, düşünerek çiğneme alışkanlığı kazanmalısınız.

şeytana uymayın

Karnınız açken kesinlikle gıda alışverişine çıkmayın. Her zaman bir liste hazırlayın ve dayanamayıp yiyeceğinizi bildiğiniz €œabur cubur €?ları market sepetinize doldurmayın. Eğer markete girdiğinizde kendinizi kontrol edemediğinizi fark ettiyseniz, internetten alışveriş yapın veya ihtiyaç listesini eşinize teslim edin. Sofranıza tencere, servis kasesi veya servis tabaklarında yemek koymayın. ikinci tabağı almadan duramayacağınızı biliyorsanız, servisi yaptıktan sonra kalanları hemen buzdolabına kaldırın. Sürekli yemek artıyorsa daha az miktarlarda pişirin.

Besinlerle sağlıklı bir ilişki kurmayı öğrenin
Kendinizi çok sevdiğiniz yiyeceklerden tamamen alıkoymayın veya sık sık kurallarınızı bozup koskoca bir porsiyon yediğiniz için kendinize kızın. Kişinin diyet yaparken favori yiyeceklerinden uzak kalması negatif duygular yaratmakta, uzun vadede diyet programlarının başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olmaktadır. Sevdiğiniz yiyecekleri küçük miktarlarda yemeyi öğrenmelisiniz. Eğer aklınızdan sürekli çikolata yemek geçiyorsa görmemezlikten gelmeyin. Sonunda kendinizi koskoca bir paketi yerken bulabilir, çok daha fazla kalori ve bozulmuş bir beslenme programı ile daha da mutsuz olabilirsiniz. Ufak bir parça ile bu duygunuzu tatmin edebilirsiniz.

Yiyeceklerle ilgili düşünme tarzınızı değiştirin
çalışmalar başarılı diyet yapan kişilerin beslenme alışkanlıklarını ve yiyeceklere yaklaşımlarını değiştirmeyi bilen kişiler olduğunu göstermiştir. Unutmayın, önemli olan sağlıklı ve formda kalmak için doğru beslenmeyi bir hayat biçimi haline getirmek.

Bir cevap yazın