şifalı bitkilerle Gelen Güzellik

Vücuda öncelikle sağlık, ardından da güzelliği kazandıran şifalı bitkilerin yararları saymakla bitmiyor. Çeşit çeşit faydaları bulunan bu bitkiler, hem sağlık sorunu doğuran, hem de güzelliğin baş düşmanı olan bazı problemlere ilaç oluyor. İleri yaşlarda pek çok hastalığı da beraberinde getiren fazla kilolar için de ideal çözüm yolu olan şifalı bitkiler, piyasada satılan pek çok zayıflama ilacının hammaddeleri arasında yer alıyor.

İHA muhabirinin çeşitli kaynaklardan derlediği bilgilere göre, kahvaltı sofralarının ve keyif anlarının değişmez içeceği çay, yağların eritilmesine yardımcı olurken, Uzakdoğu'dan son yıllarda Türkiye'ye ve bütün Avrupa'ya gelen "harika" yeşil çay, fazla kilolara birebir geliyor.

Fındık, incir gibi meyveler, fazla kiloların atılmasına yardımcı olurken, aktarlarda satılan ve suya karıştırılarak içilen 'keçisakalı, keçiboynuzu, fasulye kapçığı ve fare kulağı' da hem zayıflatıcı, hem de kilo verdikten sonra tekrar almayı önleyici etkiye sahip.

SELÜLOİT VE VARİSE SON
Beslenme ve hareketsizlik sebebiyle bacaklarda meydana gelen selüloitler, giderilebilir vücut kusurları arasında bulunuyor. Pek çok kadına sıkıntı yaşatan selüloitler için duvar sarmaşığı, yeşil çay ve mısır püskülü öneriliyor. Bu bitkilerin yanı sıra düzenli olarak yapılan sporla selüloitler, kadınların derdi olmaktan çıkıyor.

Bacaklardaki damarların iyi çalışmaması yüzünden meydana gelen fazla basıncın yol açtığı varis, bu damarların "birbirine dolanmış, mavimtırak düğümlere" dönüşmesiyle ortaya çıkıyor. Her ne kadar bu şikayetin giderilmesi, ancak hekim tedavisiyle mümkün olsa da bazı şifalı bitkiler, damarların rahatlatılmasında ve daha fazla yüzeye çıkmamasında etkili oluyor. 'Fındık, civanperçemi, atkuyruğu, asma yaprağı, at kestanesi, çobançantası, dikenli mersin, kokulu yonca ve selvi', varisle başa çıkan şifalı bitkiler arasında yer alıyor.

GENÇLİK İKSİRLERİ
Çevre şartları ve bakımsızlık yüzünden erken yaşlanmaya uğrayan cildin kan dolaşımının hızlanarak çalışması ve oksijenin yüz üstündeki dokulara ulaşması için uygun maskelerle bakım yapılması gerekiyor. Uzmanlar, bu maskeleri hazırlamak için yağlı ve siyah noktalı ciltlerde yulafı, kuru ciltlerde gülü, yorgun ciltlerde ise naneyi tavsiye ediyor.

Uzmanlar, at kestanesinin yüzdeki kırmızılığa, çöğen, dulavrat otu, kavak, yabani menekşe ve yabani hindibanın ise yağlı, akneli ciltlere iyi geldiğini belirtiyor.

Cildin erken yaşlanmasını önleyen bitkiler ise zambak, enginar ve çobançantası... Yaşlanma etkilerini geciktirici yüz ve gözaltı kremlerinin de hammaddesi olan bu bitkiler, cilde direkt olarak uygulandığında, yüzdeki buruşuklukların, çizgilerin giderilmesinde, cildin genç ve diri kalmasında etkin rol oynuyor. Atkuyruğu, ısırgan otu ve latin çiçeği ise saç ve tırnakların ana maddesi keratini güçlendirerek saç dökülmelerini ve tırnak kırılmalarını engelliyor.
İHA

Bir cevap yazın