Yaşamın Bir Dönemi: Menapoz

Menopozun, kadın hormonu olan östorojen ve progesteronun seviyesinin düşmesi ve vücudun yumurta üretmeyi durdurması anlamına geldiğini belirten uzmanlar, bu dönemde, mensturasyonun tamamen kesildiğini ve hamile kalma olasılığının çok azaldığını belirtiyor.

Aynı zamanda, fiziksel ve duygusal anlamda zor bir dönemin yaşanacağını vurgulayan uzmanlar, görülebilecek yakınmalara yönelik koruyucu tedavi yöntemlerinin daha da önem kazandığının altını çiziyor.

Gelişmiş ülkelerde kadın yaşamının 3'de 1'ini menopoz döneminin oluşturduğunu belirten uzmanlar, "Türkiye'de menopoz yaşı konusunda kesin veriler bulunmamakla birlikte, Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir çalışmada, ortalama menopoz yaşı 51.3 yıl olarak bulunmuştur. İyi beslenemeyen, zayıf, vejetaryen, rahimi alınan, anne karnında geri kalan ve yüksek yerlerde yaşayan kadınlarda menopoz yaşı biraz daha erken olabilmektedir. Ayrıca sigara içen kadınlar menopoza daha erken girmektedir" şeklinde bilgi aktardı.

Menopozun ortaya çıkacağı zamanın önceden tahmin edilemeyeceğini belirten uzmanlar, "Bu dönemin, 45 ila 55 yaşları arasına rastlanacağı düşünülmekte ancak bazı kadınlarda 35 gibi daha erken bir yaşta, ya da 60 gibi daha ileriki bir yaşta başlayabildiği gözlenmiştir. Genellikle, menopozun başlayacağına dair bazı belirtiler ortaya çıkar. Ay dönümleri gitgide gecikir, azalabilir ve bir önceki kadar uzun sürmez. Alternatif olarak, bazı bayanlar kısa aralıklarla ağır kanamalar geçirir. Bazen, mensturasyon hiçbir uyarıda bulunmadan kesilir" dedi.

Menopozun bir hastalık değil, yalnızca yaşamın bir dönemi olduğunu belirten uzmanlar, östorojen ve progesteronun salınma miktarındaki azalmanın adet kanaması kesilmeden birkaç yıl önce başladığını ve rahatsızlık verici bazı fiziksel belirtilerin ortaya çıkmasına neden olduğunu vurgulayarak, bu semptomları şu şekilde sıraladı:

Ateş basmaları: Birçok kadında bu durum farklı şiddetlerde yaşanır. Fakat hepsi için ortak olan nokta, bir dakika boyunca yüksek sıcaklığa maruz kalma (Bu da sizin evdeki tüm pencereleri açmayı istemeniz için yeterlidir) ve titreme hissidir. Ortalama olarak, hararetlenme günde dört ya da beş kez ve genellikle beş dakika arayla meydana gelir. Bazı kadınlar aynı zamanda ciltte karıncalanma hissi ortaya çıkar.

Gece terlemeleri: Bunlar gece meydana gelen ateş yükselmeleridir. Eğer şiddetliyse, yatağınızı sırılsıklam edebilir, sizin ve partnerinizin uyku rahatını bozabilir.

Düzensiz, yetersiz ve ağır adet kanamamaları: Bu, yaklaşan menopoz için ortak bir belirtidir fakat daha da kötüsü menopoz dışındaki bazı durumların (örneğin, polip ya da tümörler) neden olduğu düzensiz ve ağır kanamalardır. Bu nedenle kontrol edilmek iyi bir fikirdir.

Kuru ya da kaşıntılı cilt: Yaşımız gereği, cildimiz yaşlanmaya başlar ve oksijensiz kalan cilt için nemi hapsetmek zorlaşır.

Ağrı ve sancılar: Düşük seviyedeki östrojen baş ağrıları ve sancıların artmasına neden olabilir. Bunlar eklem ve kas ağrılarından sırt ya da baş ağrılarına kadar çeşitlenebilir.

Kansızlık: Buna düşük seviyedeki östrojen neden olur fakat uyku rahatınızı bozacağı gibi gece terlemeleri ile de şiddetlenebilir. Sıkıntı ya da depresyonda birer faktör sayılabilir.

Yorgunluk ve uyuşukluklar: Gece terlemelerinden dolayı uykuda meydana gelen eksiklik gün boyunca kendinizi yorgun hissetmenize neden olur.

Mesane problemleri: Bunlarda sistit ya da diğer mesane enfeksiyonlarına ve idrar tutamama stresine dair aşırı hassasiyet söz konusudur. İdrar tutamama stresine Pelvik boşluğundaki kas ve doku elastikliği kaybı neden olur. Pelvik taban kas egzersizleri bu durumun düzelmesine yardımcı olabilir. Bazı kadınların aynı zamanda mesane kapasitesi azalır.

Vajina esnekliğinin kaybı: Vajinal çeperin incelmesi, kuruması ve elastikliğini kaybetmesi sebebiyle ilişki rahatsız edici ya da acı verici hale gelebilir. Su sistemli yağ sağlayıcı bir madde yardımcı olabilir, acı şiddetli ve sürekli ise tıbbi yardım alınması tavsiye edilir. Bunlarla beraber, Kalp-Damar hastalık riskinde artma, osteoporoz (kemik erimesi) artışı, baş dönmesi, ayak bileğinde şişlik ve çarpıntı gibi diğer belirtiler de söz konusudur fakat sık rastlanmaz".

Menopozda görülen belirti ve değişikliklere yönelik olarak en çok tercih edilen yöntemin hormon replasman tedavisi olduğunu belirten uzmanlar, bu tedavide genel olarak östrojen ve progesteron hormonlarının hastaya birlikte verildiğini, progesteron verilmesinin ana amacının östrojene bağlı olarak artan rahim kanseri riskinin önlenmesi olduğunu kaydetti.

Öte yandan, ruhsal sağlığın da hayat kalitesi açısından çok önem taşıdığını belirten uzmanlar, "Özellikle ilk yıllarda kadınlarda adetten kesilme, ateş basma, terleme, çocuk doğurma yeteneğini kaybetme gibi bozukluklar, eksik kadınlık, izolasyon, depresyon, içe kapanma, uykusuzluk, aşırı sinirlilik, saldırganlığa neden olabilir. Bu durumda bir psikiyatrisin öneri ve tedavisine gerek vardır. Alışmaya çalışmak sorunu derinleştirebilir. Unutulmaması gereken menopozal dönem hastalık değil, doğru ve yeterli takipler ile keyif ve sağlıkla geçirilecek bir dönemdir" şeklinde sözlerini tamamladı.
İHA

Bir cevap yazın